Kadın

Kadın
  • 10
    0
    0
    0
  •     Kafası karışık insan o gece fazlasıyla yalnız hissediyordu, kimsenin elinden tutmadığı sıradanlaşmaya yüz tutmuş bir akşamdı. Gün bir türlü batmasa da, kadın çoktan ölmüştü. Zaman durmuş gibi, aslında hiçbir şeyin olduğu yoktu. Ruhun bile ağırlığı hissedilir de yalnızlığın ağırlığı asla diğerleri arasında seçilemez. Ne denli aransa da bulunması imkansız, boş, altın kaplı hazineye dönüşür bir anda yalnızlık. Adamın hiçbir fikri yoktu, olamazdı da zaten. O herkestendi, herkes onu defalarca kırbaçlamışken. Büyük, kanlı, ezik yarıklar oluşmuş vücudunda, aniden o Kadın'ı görür gibi oldu kendi kırbaç yaralarının içinden. Uzunca bir bakışmadan sonra, Kadın konuştu: 

    Ya bir tarlanın içinde, nereye gideceğini bilmiyorsan, 
    O zaman inanır mıydın söylediklerime ? 
    İlkinden sonuna, seçer miydin hacmini ?
    Sen de bir tarlanın içindesin değil mi?

    Yoksa anlayamazsın ne dediğimi. 
    Binlerce gözyaşı, sıvı, sperm, 
    Dönüşür vıcık vıcık bir gülümsemeye.
    Bedenin ruh baskısına, dayanamaz mıydın sen de?

    Koskocaman bir tarla burası, kimsenin konuşamadığı.
    Sessizlik değil, kuru bir gülüntü.
    Kanın renginden gökyüzü yansıması, 
    Hatırlatmalı sana çocukluğunu.

    Sahi, sen kimdin ? 
    İçinde yaşadığım farklı bir yara, sanırım...
    Ben, her şeyi yaratan Kadın, seni yaratamadım.
    Sen, her şeyi yaratan Adam, beni anlayamadın.
    Git hadi kendi zihin zindanlarında, yemek vakti.
    Doymayacak açlığını bastır yaralarına.

    Eğer bir gün hayat bulursan, yine öldür kendini.
    Eğer bir gün acı hissedersen, yine gülümse eskisi gibi.
    Eğer bir gün akıbetini ararsan, yine kaybet yolunu.
    Eğer bir gün Kadın'ı bulursan, bırak aksın kanın nehire doğru.
    Unutma ki en çok övgüyü toplayandır soytarı.

        
        Kafası karışık adam o gece fazlasıyla kanıyordu. Bambaşka bir akşamdı, herkesin birbirini selamladığı. Dudaklarındaydı Kadın, ama soğuk değildi Kadın'ın dudakları. Her saniye çok önemliydi, çünkü zaman durdurulamazdı. O kadar hafifti ki neredeyse ruhundan kurtulacaktı. Yalnızlık söz konusu bile değildi. Adam her şeyi biliyordu, herkesi seviyordu. Adam aptaldı, ama mutluydu. Adam fazlasıyla kanıyordu, ama gülüntünün bir parçasıydı. Adam yarasında kaybolmuştu, ama canı hiç acımıyordu. 

     

     

     

     

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.