Bu yazımda insanların çoğunluğunun izlemekten nefret ettiği veya hiç izlemediğini öne sürdüğü ancak her geçen gün büyümeye devam eden, kapitalin en büyük pazarlarından olan modern porno sektöründeki beden imgesinin çarpıtılmasından ve eril şiddetin rahatlığından söz edeceğim. Yazıda kimsenin kalbini kırmamak, diğerlerinden sakındıkları mahremiyetlerinden bahsetmemek için ‘biz’ değil ‘onlar’ dilini kullandığımızı varsayalım.
Pornografi, porno ve grafi kelimelerinin bir araya gelmesiyle, müstehcan olanın yayınlanması anlamını taşır. Porno kelimesinin ortaya çıkışına dair iki teori vardır: Bunlardan ilki Yunanca ‘pernemi’ yani ‘satmak’ kelimesinden türediğidir. Buradaki ‘satmak’ kelimesinin anlam bakımından ‘köle satmak’ anlamıyla daha özdeş olduğu düşünülmektedir. Bir diğer teori ise Bizans döneminde yaşamış olan Theodora ile ilişkilendirilir. Dansçılığı ile bilinen Theodora’nın dans etmesi feodal bağlarından ötürü onaylanmamaktadır. Babası öldükten sonra geçimini sağlamak için Pornai sokağında dans etmeye başlayan Theodora’nın dansı bilinir hale gelir ve buradan da ‘porno’ kelimesi ortaya çıkar. Pornografinin tarihi ise ilk insanların mağara çizimlerine değin uzanır. İnsanlığın konuşmayı, ateş yakmayı, barınmayı ve diğer birçok hayati önem taşıyan şeyi öğrenmeden evvel seksi öğrendiğini ve her şeyden önce onu istediğini biliyoruz. Çiftleşme ve çoğalma arzusunun yanında cinselliği pornografileştirdiklerini mağara duvarlarına işledikleri çizimlerde görüyoruz. Tarihçiler bu dönem için masum pornografi tabirini kullandılar. 1900’lü yıllarda ise artık sinemalarda, kitaplarda ve dergilerde pornografinin sergilenmesine başlandı. Kapitalizmin, insanların derin arzusunu keşfetmesiyle birlikte porno sektörünün yapısında da değişimler yaşandı. Reklamlar ve filmler yeni beden imgesini yarattı ve yaratılan bu yeni imge ise bedenin sömürüsünü başlattı. Bunun yanında cinsel açlığın ideal bir pazar haline gelmesi ile birlikte kapital bu sektöre yatırımlarını arttırdı. İnsanı, sanatı ve beraberinde cinselliği sömürülecek kâr olarak gören egemen düzen porno sektörünü dipsiz bir kuyuya çevirdi.
Pornografinin kısaca kelime kökenine ve tarihine değindik. Görüyoruz ki kelime kökeninde de tarihinde de bedenin metalaştırılması, pernemi kelimesinin satmak anlamına gelmesi, yer alıyor. Bugünün, modern porno sektörünün, mevcut durumuna bakalım. Arkadaş, şiirinde şöyle diyordu: ‘‘Siz inanmayın bir gün değişir elbet – güneşe ve penise tapan rüzgarın yönü.’’ Var olan porno sektörünün penis etrafında şekillenen dünyası beraberinde kadın bedeninin metalaştırılmasını ve içeriklerin çoğunluğunun eril şiddet düzleminde geçtiğini gösteriyor. Elbette istisnai durumlar söz konusudur, ancak bu genel durumu değiştirmemektedir. Erkeğin ezici güç rolünü aldığı ve kadının itaatkar rolünü üstlenmesi ile birlikte ilerleyen stabil durum, erkeğin hazzını birincil öncelik kılarken, kadına orgazmı zorunlu kılıyor. Cinsel eğitimin tabulaştırıldığı feodal düzende, bireyler cinselliği pornonun çarpıtılmış öğretilerini ezberleyerek öğreniyorlar. Bu durum beraberinde hayal kırıklıklarıyla beraber kaygıyı ve depresif durumu da getiriyor. Toplumsal cinsiyet normlarının kadına biçtiği görevde ‘erkeğini’ memnun etme ve erkeğinden memnun olma sorumlulukları da yüklendiği için birbirini izleyen talihsiz çıkarımlar kadının eril şiddetle karşılaşmasıyla son buluyor. Bunu biraz daha açıklayalım. Yaşadığımız ataerkil, feodal egemenlikte erkeğin kusurları kadının üstüne atılır ve muhakkak kadının da var olduğu bir tartışmayla açıklanmaya çalışılır. Şimdi cinselliğe bakalım: Cinsellik, haz verici bir eylemdir. Haz kavramı ise cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan farklı anlamlar barındırır. Bir erkeğin hazzı için birçok seçenek sunulur, kurallar esnetilir, hatalar affedilirse kadın için bu durum tam tersidir. Ataerkil toplumlarda erkeğin hazzı, kadının haz duymaktan uzak durmasıyla yaratılmak istenir. Kendisine herhangi bir cinsiyet atamayan veya toplumsal cinsel normlarına uymayarak cinsel hazzı yaşayan, lezbiyen-biseksüel-gay, bireylerin maruz kaldıkları eril şiddet daha kapsamlı ve farklı boyutlarda olduğu için bu yazıda yer vermiyorum. Bu, onları görmezden gelmekten değil aksine maruz kaldıkları tahakkümün daha kapsayıcı şekilde incelenmesi gerektiği içindir. Bu yazımızın konusunu dağıtmadan geri dönersek; erkeğin hazzı üzerinden dönen cinsel yaşam, kadın bedenini erkeğin hizmetine sunulan, yani erkeğe haz verecek, bir meta olarak görür. Bugün boşanma davalarında kadının ‘özbakımını’ yerine getirmemesi erkeğin boşanma davasında sunduğu bir argüman olarak yer alır. Bunun daha da ötesinde, kadının partneri ile partnerinin istediği zaman cinsel birlikteliğe girmemesi ayıplanır, suçlanır ve felaketleştirilir. Bizim bu konudaki görüşümüz apaçıktır: İki kişinin kendi iradeleriyle, hiçbir baskı ve şiddete uğramadan aldıkları, istedikleri karar cinsel birlikteliği doğururken, aksi bir durum yani tek tarafın isteği doğrultusundaysa bu tecavüzdür. Evet, kırk yıllık evli olunsa bile. Demek ki, porno kültürünün yarattığı beden imgesi, gündelik yaşam ile uyumlu değil ve şiddetin ortaya çıkmasına destekler nitelikte.
Modern pornodaki cinsel yaşama geri dönelim. Kadının, erkeği memnun etme zorunluluğunun bulunduğu pornografide, kadının maruz kaldığı eril şiddet hazzın yardımcısı olarak öne çıkarılmaktadır. Pornodaki eril şiddetin normalleştirilmesi, haz için doğallaştırılması ve iki tarafın da buna ihtiyaç duyduğuna yönelik çarpıklık, ‘sekste ne kadar sert olursam o kadar iyi olur’ düşüncesini yaratır. Bu yüzden birçok erkeğin seks yaşamı tavşan çiftleşmesini andırır. Yine pornoda ve toplumsal yaşamda var olan cinsel yaşamın erkeğin haz ve talepleri doğrultusunda şekillenmesi, kadının fikrinin alınmaması dahası kadının baskıyla susturulması eril şiddetin pornoda normalleştiği ancak gerçekliğinde bir suç olduğu diğer durumdur.
Uzun uzun tartışılması gerekilen bir konu olmakla birlikte, burada şiddetin öznesi haline getirilen kadınların fikirlerinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kısaca son cümlelerimi yazayım. Porno, kapitalist sömürünün insanı metalaştırdığı ve bunu yaparken görevi ataerkil egemenliğe verdiği, egemenliğin de cinselliği kalıba sokarak kadını tahakküm altında tuttuğu bir üründür. Cinselliğin öğrenilmesi şart olmakla birlikte en son öğrenilmesi gerekilen ancak feodal-ataerkil toplumda tek öğrenildiği yer bahsettiğimiz modern porno sektörüdür. O halde öğretilerin yanlışlığını kavramak, kendi bedenimizi tanımak ve hazzı öncelikle kendimiz için yaşamak bu yanlışlığa karşı doğru bir metot olarak görülebilir. Elbette bedeni metalaştıran ve eril şiddeti doğallaştıran porno sektörünün baştan aşağı değişmesi için hâkim egemenliğin yıkılması ve yerine yeni bir kültürün yaratılması zorunluluktur.
Kaynak
Neverfap Akademi (2019). Pornografinin Serisi: Tarihi. https://neverfapakademi.com/pornografi-serisi-1-tarihi/
Yorum Bırakın