Tin ve Zeytin

Tin ve Zeytin
  • 6
    0
    0
    2
  • Bundan binlerce sene önce bugünkü Yunanistan topraklarında bir şehir kurulmuştu ve bu şehri hangi tanrının yöneteceği tartışma konusu olmuştu. Tanrı Poseidon ile Tanrıça Athena arasında yapılan yarışma büyük çekişmeyle geçmiş, her ikisi de mucizeleriyle, tanrılardan oluşan heyeti etkilemeye çalışmıştı. Ünlü üç başlı mızrağını bir kayaya vuran Poseidon, kayadan fışkıran su pınarı ile bütün heyeti etkilemeyi başarmıştı.

    Sıra Tanrıça'ya gelmişti ki Athena sadece tatlı bir tebessüm etmekle yetinmiş ve mızrağını nazik bir şekilde yere dokundurmuştu. Mızrağın saplandığı yerden çıkan bir filiz hemen oracıkta büyümüş, yeşermiş ve bir zeytin ağacına dönüşmüştü. Heyete dönüp ''işte bu da zeytin ağacıdır'' diyen Tanrıça Athena herkesi büyülemiş ve yarışmanın kazananı olmuştu. Şehir artık Athena'nındı ve adı sonsuza kadar bu şehirde yaşayacaktı: Atina.

    Zeytin ağaçlarının kutsal koruyucusu Athena'nın hikayesi bir yana üç semavi dinin kutsal kitaplarında yer alan Nuh Tufanı hikayesi de bir zeytin dalı ile sona erer. Anlatıya göre Nuh Peygamber tufan durulunca beyaz bir güvercin uçurmuştu. Bir süre sonra ağzında bir zeytin dalı ile geri dönen güvercin, tufanın sona erdiğini ve suların çekildiğini müjdelemişti. O andan sonra zeytin dalı her zaman barışın, güzelliğin ve huzurun sembolü olmuştu.

    Romalı devlet adamı Solon ise zeytin ağaçlarının kesilmesini bir yıkım alameti olarak saymış ve kesilenden daha çok zeytin ağacı diktirmişti. Bu ağaçları Tanrıların Tanrısı Zeus'un koruması altına almış ve çıkardığı bir yasa ile her kim olursa olsun zeytin ağaçlarına en ufak bir zarar verilmesini dahi yasaklamıştı. Antik Yunan döneminin önemli isimlerinden Aristoteles'in hazırladığı Atina Anayasası'nda zeytin ağacını kesen ya da ona zarar verenlerin cezalandırılacağı da yer almıştır. 

    Mısır'dan Yunanistan'a, Roma'dan Anadolu'ya, Mezopotamya'dan Kuzey Afrika kıyılarına kadar binlerce yıldır var olan ve ayakta duran zeytin ağacının hikayesidir tüm bunlar. Mitolojik hikayelerde, kutsal kitaplarda, tarihi eserlerde, duvar resimlerimde, lahitlerde, anıt mezarlarda, işlenmiş vazolarda, fresklerde, hükümdarların başında ve daha sayısız pek çok yerde var edilmiş ve sembolize edilmiş zeytin, tarihi önemini tıpkı pek çok şey gibi kaybetmek üzeredir.

    Zeytin için anlatılan hikayeler ne kadar doğrudur ya da gerçeğe ne kadar yakındır bilinmez fakat insanlık tarihi boyunca nasıl bir öneme sahip olduğu asla tartışılmayacak bir gerçektir. Ne yazık ki günümüzde önemi ve değeri kaybolan bu kutsal meyvenin ve ağacının akıbeti karanlığa doğru sürüklenmektedir. her geçen gün biraz daha sıradanlaşan zeytin ve ağaçlarının hikayesini ne kadarımız biliyoruz? Zeytinin sembolize ettiği değerlerin hangi birine sahibiz? Bunlar artık insanlığın ve modern dünyanın sorması gereken sorular arasında olmalıdır.

    Göz göre göre insanlık tarihiyle eş bir öneme sahip olan bu kutsal meyve ağaçlarının yok edilmeye çalışılması ve değersizleştirilmesi artık yaşadığımız dünyanın acı bir gerçeğidir. Uğruna kurbanlar verilen bu kutsal ağaçlar artık rant uğruna kurban edilen sıradan bir varlık haline geldiler. Bugün zeytin, tıpkı binlerce yıldır barış, huzur, bereket, bilgelik ve saflığı temsil ettiği gibi kendisi gibi akıbeti belirsiz pek çok ağacı, meyveyi ve doğayı da temsil eder hale gelmiştir. Semavi dinlerin ve kainatın yaratıcısının bile Tin Suresi'nin Birinci Ayet'inde ''And olsun o Tin'e ve o Zeytun'e'' diyerek üzerine yemin ettiği bir değer olan zeytini korumak ve sahip çıkmak bir insanlık meselesidir.

    Tarih boyunca hep bir şeyleri temsil eden zeytin, günümüzde tehlike altında olan doğayı temsil etmektedir. Zeytini seven doğayı da sevecek, zeytini koruyan doğayı da koruyacaktır. Doğa ile savaş halinde olduğumuz ve doğanın ellerimizin arasından kayıp gittiğine şahit olduğumuz bu çağ geçecektir, zeytin kalacaktır. Bilge Homeros'un gölgesinde oturduğu zeytin ağacının Homeros'un kulağına fısıldadığı gibi, ''Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım.''


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.