Vazgeçmenin Dayanılmaz Hafifliği'

Vazgeçmenin Dayanılmaz Hafifliği'
  • 6
    0
    0
    0
  •  
    Kaç yaşında olursa olsun her insanın hayatında vazgeçişleri olur. Daha birkaç günlük hayat tecrübesiyle bile ne kadar çabalarsa çabalasın başını yatağından kaldıramayacağını anlayarak bile vazgeçmeye başlar, zamanla farklılaşarak gelişen vazgeçme dürtüsüyle büyür. Zamanla karmaşıklaşan hayatın tamamına sığan kimi vazgeçişler sağlıklı kimileri boşunadır. 
     
    Her vazgeçişin geçerli sebepleri olmak zorunda değil, hatta bir sebebi olmak zorunda bile değil. Çok çalıştığınız bir iş olabilir, uzun süredir devam eden bir kariyer ya da zorlayıcı hayat sürprizleri, her şeyden vazgeçmek için bir an yeterli olur. Ama bu anı yaşamamak için öncesinde sorgulayacak birkaç ayrıntı ve insanın kendinde fark etmesi gereken hususlar vardır.
     

    Süreci Yaşamaktansa Direkt Başarıya Ulaşmak İstemek

    Sonunda kesinlikle başaracağınıza dair gelecekten bir haberciyle karşılaşmadığınız sürece, ne zaman zafere ulaşacağınızı bilmiyorken  durmadan çabalamak her zaman keyifli olmaz. Bazen durup doğrudan sonuca atlamak ister, o etrafınızda gördüğünüz başarı abidesi insanlar gibi olmak istersiniz. Aslında vazgeçmek için kesin bir işaret olmasa da eğer süreçten keyif almanın bir yolunu bulamazsanız başarıya ulaşmadan önce vazgeçmeye çok daha yakın olabilirsiniz.
     

    Sürekli Takdir Edilmeyi İstemek

    Çocukluk, onaylanan davranışların arttığı cezalandırılan davranışların yok olduğu bir dönem olarak görülür. Yüzeysel bir açıdan bakınca yetişkinlik de hemen hemen bu şekilde yaşanır. Kendi yolundan gitmek, özgün olmak, farklı olmak herkesin sahip olmak isteyeceği özellikler olabilir ama çoğu insanın toplum düzeyinden çekirdek ailesini oluşturan bireylere kadar onaylanma ihtiyacı vardır. Başkalarının yaptıklarımızla ilgili düşünceleri hep çok önemlidir. Sanki her işi birileri onun hakkında güzel konuşsun diye yaparız. Yaptığımız en ufak işte bile takdir edilmeyi beklemek birçok işten vazgeçmenin ilk işaretidir. Her ne yapıyorsanız yapın, ne kadar önemli olduğuna inanıyor olsanız bile omzunuza konmuş minik şişko bir melek dahi olsa sizi sürekli takdir etmekten ve onaylamaktan uzak olacaktır. 
     

    Kendini Fazla Eleştirmek

    Sürekli takdir göremezsiniz ama bu kendinize işkence etmenizi gerektirmez. Ulaşmak istediğiniz hayat kalitesi için, toplum düzeninde bir konum veya önemli biri olmak için gösterdiğiniz bir çaba varsa bunu kendinizi küçük görerek elde edemezsiniz. İnsanın kendini sevmesini teorik olarak formülize etmek bile mümkün olabilir ancak herkesin yerine koyması gereken değişkenleri bir tek kendinde bulunur. O yüzden hayat yolunda kendinizden vazgeçmek istemiyorsanız her işten önce kendinizle ilgilenerek yola koyulabilirsiniz. 
     

    Başarmak İstediklerine Dair Disipline Sahip Olmamak

    Her çaba bir zirve noktasına ulaşmak için gösterilir. Herkesin bir gün "şunu başarınca muradıma ereceğim" dediği bir nihai emeli vardır. Her hedef bir yolculuktur. Ancak hangi ara yolları kullanacağını bilmeden, ne zaman duraklayıp ne zaman hızlanacağına karar vermeden çıkılan yolculukta hedefe varmak giderek zorlaşır. Bazen uzun molalar varılmak istenen hedeften insanı şaşırtabilir. Ulaşmak istediğiniz hedeften şaşmamak için yol haritanızı sağlıklı oluşturmalısınız ve bütün aksiliklere rağmen planınıza sadık kalmakta ısrar etmelisiniz. 

     

    Bir Başkasının Başardıklarına Yönelmek

    Hiç kimse daha önce başarılmamış bir işi başarmak için uğraşmıyor. (Başka bir gezegende yaşam bulmak veya dünyanın ilk yerçekimsiz lunaparkını inşaa etmek gibi uçuk planlarla uğraşmıyorsanız.) Her  meslek dalı kendinden önce yapılanlardan beslenerek ilerler. Bu da her alanda rekabetin fazla olmasına sebep olur. Her an bir adım geride kalmak çok kolay. Şu an sizin çok yakın olduğunuz bir başarı için sizi geçmek üzere olan birçok insan olabilir. Ancak başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmeye başlayınca yerinde saymaktan daha kötü bir şey geliyor insanın başına, gerilemeye başlıyor. Böyle bir durumda "benim uğraşlarımın ne önemi var ki" deyip vazgeçmenin eşiğinde kendinizi bulabilirsiniz. Yıllardır üzerinde çalıştığı işlerden insanlar bir anda vazgeçiyor ama geri dönmek o kadar bir anda olmuyor. 
     

    Tek Bir Amaç Uğruna Çok Çalışmak

    İnsanın amacının olması takdir edilesidir ve yaşamayı anlamlı kılar. Yarın ne yapacağının bir önemi olmayan bir insan için geleceğe umutla bakmak çok daha zordur. Ancak tek bir amaç uğruna bütün bir zamanını harcamak insanı zamanla boğabilir. İnsan uğraştığı iş için ne kadar tutkulu olsa da arada bir nefes alma ihtiyacı duyar. İhtiyaç duyduğunuz minik molaları kendinize vermek erkenden yorulup vazgeçmenin önüne geçer.
     

    Başarısızlık Korkusunu Beslemek

    Bugüne kadar çok fazla başarı yakalamış insanlar için bile ufak başarısızlıklar yıkıcıdır. Daha yolun başında olan insanlar içinse başarısızlık dünyanın sonu olabilir. Her işe başlarken başarızlık bir ihtimaldir. Eğer bu ihtimale sıkı sıkıya tutunursanız ulaşmanız da o kadar kolay olur. Hem görmezden gelmeden hem  hayatın merkezi yapmadan yola koyulmak vazgeçmeyi önleyecektir. Günün sonunda sahip olmak istediğiniz duyguları beslemek daima doğru olan yol olacak.
     
     

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.