Astrolojide akslar deyip duruyoruz; peki nedir bu aks? Astrolojide burçlar, evler hep karşılıklı çalışır. Astrolojide akslar;
Koç -Terazi
Boğa-Akrep
İkizler-Yay
Yengeç-Oğlak
Aslan-Kova
Başak-Balık
Bunlar hep karşılıklı yerleşirler ve çokça söyledim yazdım bunu ama son kez üstünden geçeyim.
Bu aksların iki ucundaki burç arasında bir çizgi hayal edin. Aslında çizginin temsil ettiği yol belli ama yolun iki ucuna yerleşen burçların temsil ettikleri şey; aynı şeyin derece bazında farklılığından ibarettir. Akstaki burçlar arasında 180° açı var; geometri bilgisi: "180°'lik açı, bütünler açıdır.". Hayal ettiğimiz çizgiyi büktüğümüzde tam bir daire elde ederiz ve daire de zaten tam olarak kutsal olanı, bütünlüğü, tamlığı ifade eder. Öncesinde iki ayrı uçta bulunan bu iki burç birbirinin üstüne gelerek (daireyi) bütünlüğü sağlar.
Bu da demek oluyor ki; karşılıklı çalışan akslar, mesela Boğa-Akrep aksını ele alalım; hayatta eğer ders almaksa ve bütünlenmekse amaç; tam olabilmek için bu iki burç, birbirinden öğrenmeleri gereken dersleri öğrendiklerinde tamamlanırlar. Mesela Boğa-Akrep; (yükselen olarak düşünelim daha çok)
Boğa burcu; keyfi, hazzı, konforu, maddiyatı, dünyevi alemi, statükoyu ve değişmez olanı anlatırken bu konularda çok fazla yoğunlaştığında eksik kalacaktır. Boğa'nın burada tam karşısındaki Akrep burcuna ihtiyacı var. Akrep; derinliği, sorgulayıcı doğası ve şüpheciliği, maneviyatı ve arınma ve dönüşümü temsil etmesi sebebiyle Boğa buradan çıkarması gereken dersleri alabildiğinde konfor alanından çıkarak gelişecektir. Aynı şey tam tersi için de geçerli; Akrep'in daldığı fazla derinlerden çıkabilmesi için Boğa'nın dünyevi şeylerden duyabildiği hazzı ve keyfi öğrenip, belki daha bu dünyada kök salabilecektir.
Bir yükselen Akrep olarak burada bırakmayıp biraz daha derine ve geçmişe götüreceğim konuyu tabi ki. ("Bu kadar sorgulama, azıcık dünyaya dön" diyen bir Boğa lazım tam burada mesela!). Milattan Önce 500'lü yıllara ve günümüz Efes antik kentine kadar uzatacağım ipin ucunu; tam da konunun tüm anlamını içeren şekilde ortaya sürdüğü "Karşıtların Birliği ve Savaşı" argümanıyla Herakleitos:
"Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. Her şey çatışma sonucunda oluşur."
"Evren, zıt ögelerden oluşur."
"Bağlanışlar; bütünler ve bütün olmayanlar, bir arada duran ve ayrı duran, birlikte söylenen ve ayrı söylenen. Her şeyden bir, Bir'den her şey."
demişti Herakleitos.
Hiçbir zaman sadece tek bir durum, koşul ya da kavram olmayacak hayatta. Astrolojide aksların çalışma prensibi de böyle işte. Daha kolay bir örneği; Koç-Terazi aksından vereyim: Arketip olarak Koç için, kendi isteklerini ortaya koymak/elde etmek için atılım yapmak oldukça kolayken; bunu bir başkasıyla birlikte ve bir ilişkinin içinde yapabilmeyi öğrenmek için Terazi burcu arketipine gereksinim duyar. Koç'un burada bakması gereken taraf tam da Terazi burcudur. Terazi ise alma-verme dengesini sağlayabilmek için kendi içinde boğuşurken kendi isteklerini göz ardı edip arka plana atmamayı öğrenmek için Koç arketipine bakmalıdır. Akslar neler anlatıyor bakacağız bir de şimdi; onu da bir sonraki gönderiye detaylı yazacağım, takipte kalın... ©
©2022, Ege Yeşilova. Tüm hakları saklıdır; izinsiz bir kısmı ya da tümü hiçbir sebeple kopyalanamaz ve paylaşılamaz.
Yorum Bırakın