Japon Klasikleri 14: Nagasaki'nin Çanları, Takaşi Nagai

Japon Klasikleri 14: Nagasaki'nin Çanları, Takaşi Nagai
  • 5
    0
    0
    2
  •  

    Takaşi Nagai tarafından kaleme alınan tıbbi bir raporun beni ne kadar etkilediğini tarif edemem belki, ama bu özel eserden bahsedebilirim sizlere. 

     

    ‘’Nagasaki’nin Çanları’’: İsminden de anlaşılacağı üzere 9 Ağustos 1945’te Japonya’da yaşanan dehşet aklınıza geliyor; Nagasaki’de yaklaşık 500 bin insanın hayatını ve şehri yerle bir eden bir atom bombasının yaşattıklarını anlatıyor. Kitabı özel kılan durum ise olayların birinci ağızdan sunulması; bir radyolog olan Nagai, atom bombası atıldığında hastanede çalışıyordu. Yaralanmamıştı ve her şeyden habersizdi.

     

     

    Bomba atılmadan hemen önce Japonya halkından, şehirden ve hastaneden izler görüyoruz. Her şey çok güzel :) O korkunç durum henüz gerçekleşmemiş… Ve hazin olay vuku buluyor: Her yer sıcak, nefes almak zor ve cesetler ortalıkta. Kömürleşmiş insanlar… Bir saniye önce vardılar, şimdi ise yoklar. Cehennem gibi sanki.

     

    Korkunç olan bu yıkımın birçok detayını bizlere özetleyebildiğine göre Nagai’nin hayatta kalmış olmasına sevinebiliriz. Daha sonra, ölümden kıl payı kurtulan diğer sağlıkçı arkadaşlarıyla birlikte, başka insanlara ne zorluklarla yardım edebildiklerini hayretle okudum. Kafalarında sargılar, yarı aç yarı tok bir şekilde yollardalar ve insanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Kaybettiklerinin yasını yaşarken, acıları tazeyken bunları yapabilmek çok güç değil mi? Yılmayan ve her şeye rağmen yaşama tutunmaya çalışan, umutlu bir toplumun portresi çizilmiş adeta. 

     

    Bu nedenlerle olsa gerek, 136 sayfalık Nagasaki’nin Çanları, yaşanan trajedi hakkında çekilmiş belgesellerden ve binlerce yazıdan çok daha büyük bir etkiye sahip. Çünkü o anları yazarın kendisi anlatıyor ve okurken gözümüzde canlanıyor bu vahşet. Yazıldığı dönemde de Amerikan işgali yüzünden basılmasına izin verilmemiş, sonunda 1949 yılında yayımlanabilmiş.

     

    KİTABIN BÖLÜMLERİ:

     

    -Bombadan Hemen Önce

    -Atom Bombası

    -Bombardımanın Hemen Sonrasındaki Manzara

    -Yardım

    -O Gece

    -Atom Bombasının Gücü

    -Atom Bombası Yaraları

    -Mitsuyama Yardım Ekibi

    -Radyasyon Hastalığı

    -Radyasyon Hastalığının Tedavisi

    -Sığınağımdaki Misafirler

    -Atom Bölgesindeki Çanlar

     

    Kapakla kitabın uyumu müthiş olmuş bu arada. Yazar aynı zamanda bir doktor olduğundan ‘’mükemmel bir edebiyat örneği okuyacağım’’ beklentisine girmemenizi tavsiye ederim, ayrıca birçok tıbbi terimle karşılaşacaksınız. Çevirmenlerin notları sayesinde bu konuda bir sıkıntı yaşamıyorsunuz tabii. Bir sağlıkçı olduğum için bu anlamda okumak daha bir keyifli oldu, trajik bir gerçeği okumak ise hiç tatlı bir yolculuk değildi maalesef. Yine de yakından tanık olma fırsatı yakaladığım için herkese önermekten çekinmeyeceğim bir klasik Nagasaki’nin Çanları. 

     

     

    ALINTILAR:

     

    Sanki görünmeyen büyük bir silindir yuvarlanarak zemini dümdüz ediyordu. Yalnızca bunu düşünebiliyordu. Yakında paramparça olacağını düşünen Çimoto, ellerini birleştirerek Tanrı’ya dua ederken yüzünü tekrar yere bastırdı. Korkunç bir ses kulağında yankılandığı sırada, yere kapaklanmış hâldeyken havaya fırladı. /sayfa 13

     

    Gözümün görüyor olduğuna kanaat getirdiğimde ilk kez dehşete kapıldım. Binanın tamamen çöktüğüne ve diri diri gömüldüğüme şüphem yoktu. Üstelik diri diri gömülmek hayal kırıklığı yaratan ve insana kendini zayıf hissettiren bir ölüm şekliydi. Ne olursa olsun elimden geleni yapmaya çalışarak parçalanan eşyaların altında ağır bir şekilde ölüm kalım mücadelesine devam ettim. /sayfa 18

     

    “Böylesine acımasız bir gerçek, her ne kadar savaştaysak da, mümkün olamaz.” /sayfa 28

     

    Mızrağı elime alıp havaya kaldırdığımda gözyaşlarına boğuldum. Bambu mızraklara karşı atom bombası! Ah, bambu mızraklara karşı atom bombası! Trajikomik! Bu savaş olamaz. Savaş bu değil. İnsanlarımız sırf öldürülsünler diye vatan topraklarında sıraya diziliyordu. Bu ortadaydı. /sayfa 60

     

    “Aptal liderlere sahip olan bilge insanlara üzülüyorum.’’ /sayfa 70

     

    “Ancak atom bombasının güzelliği nerede acaba? O gün, o anda bu topraklara yayılan cehennem manzarasına tek bir bakış dahi atsaydınız yeniden savaşmak için aptalca bir duyguya kapılmazdınız kesinlikle. Gelecekte bir savaşın meydana geleceğini varsayarsak her yerde atom bombaları patlayacaktır muhtemelen. Ardından sayısız insan her gün atom bombasıyla katledilecektir. Etkileyici hikâyeler olmayacak, şiirler olmayacak, resim, müzik, edebiyat ve araştırma olmayacak. Her yer, bir karınca sürüsünün silindirle ezilmesi gibi ezilecek. Tüm dünya düzleştirilecek.” /sayfa 120 

     

     

    Yeni Japon Klasikleri Geliyor!

    İthaki Yayınları - Japon Klasikleri dizisinin editörü Ömer Ezer Twitter hesabından duyurdu:

    Japon Klasikleri no. 15-16. Osamu Dazai'den trajikomik bir Hamlet anlatısı: Yeni Bir Hamlet. İlk kez Türkçede. Ve de Japonya'nın en büyük şairi kabul edilen Matsuo Başo'nun haiku ile düzyazıyı bir araya getirdiği Kuzeye Giden İnce Yol. Haftaya raftalar. 

     

     

     

     

    Kaynak

    Nagai, Takaşi (2022). Nagasaki'nin Çanları (Çev. Esmanur Yiğit ve Çev. Esranur Yiğit). İthaki Yayınları

    İçerik görseli


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.