Bugün anlatmak istediklerim çoğu kitapseverin ortak bir sorunu: Kitap baskılarının yetersizliği, kitaplara gelen zamlar ve sahaflara düşen bu kitapların aşırı pahalılığı… 

 

Benim gibi kütüphanelerini tıka basa dolduran arkadaşlar vardır aramızda; bu doluluğa rağmen kitap almaya devam etmemiz ve kitap açlığımızın da bir türlü doyuma ulaşamaması bir bağımlılık olabilir, evet. Aslında güzel bir hastalık bu. Cüzdanlarımız için ise aynı şeyi söyleyemem. Ateşli bir hastalığa tutuluyorlar her alışverişimizde. 

 

Raflarımızda boşluk bırakmadan kitap almaya devam ediyorsak bu çabamızın sonucu da mükemmel olmalı diye düşünüyorum. Nitelikli eserler seçmedikten sonra ne anlamı var bu kadar uğraşın? Doğrusu kağıt israfı yayınların ne bize ne de topluma bir yararı olur. Eğer bilinçli bir okur olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsak bu konuda detaycı olmalı ve araştırmayı es geçmemeliyiz. 

 

 

Maalesef bu aralar biz kitap kurtları için zor günler yaşanıyor. Daha da kötüleri kapıda bence. Her şeye zam gelir de kitaplara gelmez mi? Alım gücü yerlere indiğinden eskisi gibi kitap almak mümkün değil artık. Uygun fiyata çok kitap alma zamanları da antik dönemde kalacak gibi… Tek kitabı neredeyse üç kitap fiyatına aldıysak sevindiğimiz durumlara kadar düştük. Böyle bir alışverişe de ‘’uygun’’ gözüyle bakıyoruz bu günlerde. Bunlara rağmen bazı platformlar da indirim günleri var da kitaplığımıza bir şeyler katabiliyoruz. Peki bu gidişle kendimize ne katacağız? Elimizden geriye kalan boşalan cüzdanlarımız. 

Daha birkaç ay önce ‘’yeni kitaplar’’ adı altında paylaşım yapanların dev kitap kulelerini görürdük, şimdi ise tek tük alışveriş görselleriyle yetiniyoruz. Çok üzücü bir durum. Özellikle öğrenciler, karın tokluğuna geçinmeye çalışanlar ve edebiyatla sürekli iç içe olduğu halde maddi anlamda güç durumda olan herkes için berbat bir süreç bu. Ne zaman son bulacak acaba? 

 

Pahalılığın artmasıyla birlikte kitap baskılarının eskiye nazaran daha da yetersiz olması gibi bir şeyle karşı karşıyayız üstelik. Baskılar az olduğu için de çabuk tükeniyor. Tekrar baskıya girmesi uzun bir zaman sonra gerçekleşiyor ve bu sefer de oldukça yüksek bir fiyatla önümüze geliyor. Bir de fırsatçıların (bazı sahafçıkların) elindeyse bu kitaplar, artık onları kitaplığınıza eklemek imkansız bir hal alıyor. 

İnternet alışverişlerinin pandemiden sonra tercih edilebilirliği arttı, fakat kitap satışlarına sabit fiyat yasası gibi sınırlamalar getirilince etiket fiyatı üzerinden alışveriş yapmak zorunda kalır olduk. Kitapçı-internet satışı arasında pek bir fark kalmadı bu yüzden.  Bir umudumuz vardı; daha ucuza kitap almak, ama bunun da savaşını kaybettik gibi. 

 

 

Peki ne oldu? Küçük yayınevleri kapandı, kağıt fabrikaları zor durumda, büyükşehirlerde bile ünlü kitapçılar teker teker kepenkleri indirmeye başladı. Yayınevi çalışanları için ise vahim bir durum. Büyük yayınevleri çareyi kitap baskılarını azaltmakta buldu… İstenen ve beklenen kitaplar için de somut bir adım atamıyorlar tabii.

Basılmasını istediğimiz kitaplar için iletişime geçtiğimizde ise net cevaplar alamıyoruz; gerek mail, gerek sosyal medyada olsun. Her şey bu kadar pahalı olmadan önce yıllardır beklenen kitaplar da vardı, malum sahaflara düşen ve artık alamadığımız… Şimdi onların basılması için de hiç umut yok gibi? Basılırsa sürpriz olur. Mesela Humphrey Carpenter’ın Tolkien için kaleme aldığı biyografi eseri…. Kanayan yaramdır hala kabuk bağlamadı. Böyle örnekler sayısız biz kitap kurtları için, burayı doldurmayı lüzum görmüyorum bu yüzden. Sizin de heyecanla beklediğiniz ve pahalılık yüzünden ölüp bittiğiniz kitaplar var mı?