Gazetecilik, geçmişten günümüze gelen en önemli mesleklerden biridir. Araştırmacı gazetecilik ise bütün mesleklerden daha da önemli bir meslektir. Yürek ister, emek ister, doğruları söylemek için cesaret ister bu meslek. 

Araştırmacı gazetecilik; 19.yy sonlarına doğru ortaya çıkan, güç odaklarının bilmesini istemediği ve sakladığı bilgileri açığa çıkaran, bilgi ve belgelere dayanarak kamuoyuna sunmayı uğraş edinen bir gazetecilik pratiğidir. 

Bu meslek dalının tam da yeni yeni duyulduğu sıralarada Elizabeth Jane Cochran adında bir genç kız sesini duyurmayı başarır. 18 yaşındayken  The Pittsburg Dispatch gazetesinde bir makale yayınlanır ve makalede kadının yerinin evi olduğu, iş hayatında yer alan kadınların canavarca tabir edildiği, cinsiyetçi ve ayrımcılık içeren bir yazı okur. Yazıya cevap olarak bir mektup yazan Elizabeth gazete idarecilerinin dikkatıni çeker ve iş teklifi alır. Teklifi kabul eden Elizabeth gazetenin ilk kadın muhabiri olur ve artık Nellie Bly adını kullanmaya başlar. Kadınların yaşadığı kötü muamelelere dayanamayan Nellie bir işçi ile yer değiştirip kötü davranışlara maruz kalan işçileri ve işverenleri gözetleyip haberleştirmiştir. Nellie'nin yaptığı haberler üst düzey yetkilileri ve iş sahiplerini rahatsız etmiş ve gazete sahibi Nellie'ye moda, dekorasyon, süsleme üzerine içerikler üretmesini istemiştir. Nellie ise bu teklifi kabul etmeyerek işinden ayrılır. 

Serbest gazeteci olarak işine devam etmeye karar veren Nellie, Meksika'ya gitmiş ve altı ay orada çalışmıştır. Meksika da tutuklanması istenen bir gazeteciye destek verdiği için sınır dışı edilmiştir. Meksika da yazdığı yazıları 1888 yılında kitap haline getirmiştir.

Amerika'ya dönen çılgın gazetecimiz Nellie, Joseph Pulitzer'e ait New York World gazetesi için çalışmaya başlamıştır. Burada çalışmaya başladığında ise ilk işi akıl almaz derece de şaşırtıcıydı. Çünkü Nellie akıl hastası bir kadın olarak Blackwell Akıl Hastanesine yatacak ve buradaki yaşam koşullarını gözlemleyecekti. Hastanenin usulsüzlük ve istismar söylentileri mevcuttu ve bunu yerinde gözlemlemek Nellie için çok önemli bir fırsattı. Ruhsal bir rahatsızlık durumu olan Amnezi hastası gibi davranacak ve hastaneye bu şekilde girecekti. Ayna karşısında saatler süren çalışmalarla psikolojik sorunu varmış gibi çalışmalar yapan Nellie doktorları kandırmış ve hastaneye yatmayı başarmıştı. On gün boyunca hastanede yatan Nellie raporlar hazırlamış ve kötü koşullara bizzat tanıklık etmiştir. Nihayetinde tüm çabaları sonuç verir. "Bir Tımarhane'de On Gün" başlıklı haberi toplumsal ve siyasal olarak ses getirmiş ve sağlık merkezinde yeniden düzenlemeye gidilmiştir. Yapılan haber büyük ilgi odağı olmuş ve diğer hastanelerde de düzenleme ve iyileştirilme yolunu açmıştır. Bu haber Nellie'nin hayatı boyunca en çok konuşulan haberi ve mesleğinde yükselmesinin önünü açmıştır. Nellie akıl hastanesinde yaşadıklarını kitap haline getirmiş ve yayınlamıştır. 2016 yılında ise yaşadıkları filme uyarlanmıştır.

Kariyeri boyunca adaletsizliğe karşı gelmiş, hakkını arayan insanların yanında olmuştur.

Jules Verne'nin 80 Günde Devri Alem kitabından esinlenen Bly dünya turuna çıkmış ve bu turu 72 günde tamamlamıştır. Seyahati sırasında Fransa'nın Amiens şehrinde Jules Verne ile karşılaşmış ve tanışmaştır.

1985 yılında iş adamı, milyoner Robert Seomans ile evlenmiş ve gazeteciliğe ara vermiştir. Bly'nin kocası öldükten sonra şirketi İron Claud Manufacturing Co. şirketinin başına geçmiştir. İşçiler düşünerek fabirkalara spor salonları, kütüphane, sağlık hizmeti gibi kimsenin görmediği sosyal reformlar gerçekleştirmiştir. Ancak Nellie mali sıkıntıya düştükten sonra tekrar gazeteciliğe devam etmiş ve Birinci Dünya Savaşında cepheye çıkan ilk kadın gazeteci olmuştur. Nellie Bly 27 Ocak 1922 yılında zatürreye yakalanmış ve vefat etmiştir.