Bakışları hep sertti. Dipsiz bir okyanusun bilinmezliği gibiydi. Bir şeyler vardı ama yoktu da... Bomboştu aslında. Bu boşluğu içini çok doldurarak yaratmıştı. Ait hissedemiyordu ne bir yere ne de birilerine. Aitte olamıyordu zaten. Hep sırıtıyordu olduğu yerde. Bu onu çok üzüyordu. Bir an için bile olsa varlığının anlamını görmek istiyordu. Hissetse bile yeterdi aslında. Bir an vardı bir an yoktu. Yokluğunu kimse hissetmezdi. Varlığını da hissetmiyorlardı ya gerçi. Etkisiz eleman gibiydi. Etkisiz eleman olacaksa niye vardı ki. Bu hayatın acımasız bir şakasıydı. Sadece birilerinin varlığına anlam katabilmek için vardı ya da yoktu. Ya yanlış yoldaydı ya da kendi yanlıştı. Ne yaparsa yapsın olmuyordu, çabaladıkça parçalanıyordu. Parçalandıkça her bir zerresi daha çok acıyordu. Burası onun cehennemiydi. Sonsuz bir azap içerisindeydi. Ağlamak istedi, belki içindeki ateş sönerdi. Ancak gözyaşları aktıkça içindeki alevler bir o kadar daha güçleniyordu dans edermişcesine. Ateşi severdi aslında, bir mum alevinin karanlıkta ahenke dalgalanışı hipnotize olmuşcasına içine çekerdi onu. İçindeki ateşse onu öldürüyordu. Ölmekten korkmuyordu, ölüm onun için yaşama tutunma sebebiydi. Kulağa saçma geliyordu belki ama o istediği gibi yaşayamadığı hayatta istediği gibi ölmek istiyordu. Sadece bu şekilde ölmek istemiyordu...
Çığlık atmak istiyordu, sesini duyurmak istiyordu ben de buradayım beni de görün demek istiyordu ama yapamıyordu. Dermanı yoktu birinin gelip onu çekip çıkarması gerekiyordu bu boşluktan. Kimi zaman görünür gibi hissediyordu azıcık da olsa umut ışığı vuruyordu yüzüne ama nafileydi işte bir rüzgar gibi delip geçiyordu...
Çığlık atmak istiyordu, sesini duyurmak istiyordu ben de buradayım beni de görün demek istiyordu ama yapamıyordu. Dermanı yoktu birinin gelip onu çekip çıkarması gerekiyordu bu boşluktan. Kimi zaman görünür gibi hissediyordu azıcık da olsa umut ışığı vuruyordu yüzüne ama nafileydi işte bir rüzgar gibi delip geçiyordu...
Evlerin ışıkları birer birer selamlarken geceyi, kiminin mırıltıları kiminin kahkahaları karışmaya başlamıştı geceye. O ise gecenin doğuşuyla, silikleşen siluetiyle karanlığın içinde sessiz çığlıklarıyla kayboldu...
Yorum Bırakın