Japon Klasikleri 19: Üç Köşeli Dünya, Natsume Soseki

Japon Klasikleri 19: Üç Köşeli Dünya, Natsume Soseki
  • 7
    0
    0
    2
  •  

    Japon klasikleri dizisinden biri olan ‘’Ardından’’ eserinden sonra yazardan okuduğum ikinci kitap Üç Köşeli Dünya oldu. Yazının başında belirtmek isterim ki bir türlü içine giremediğim, uzak ve yorucu bir okuma yolculuğuydu. Yanlış bir zamanda okudum ve beklentilerimi de bir kenara bırakamadım galiba, sonuçta bir tutunamama meselesi oldu ve sevemedim.

     

    Kitabın okunma sayısı ülkemizde pek az olmasına rağmen birçok yoruma denk geldim, acaba ben miyim tek beğenmeyen diye merak etmiştim. Yorumlara baktığımda ise kitabın uç noktalarda bir beğeni durumunu yansıttığını fark ettim. Ya hep ya da hiç! İlginç ki, karşıt görüşler eşitlenmiş ve böylece birbirini de nötrlemiş gibi görünüyor. Artık tercih sizin, okumadan hakkında konuşmanın anlamsız kaldığı, değişik bir eser bu.

     

    Soseki ressamlık ve şairlik gibi sanatın farklı alanlarını ele alıyor ve bu iki elementi edebiyat ile birleştirerek sanat dünyasını üç boyutla birlikte romanında sunuyor. Sanat ve sanatçı, sanat ve toplum ilişkilerinin kimyasını da derinlemesine inceleyen bir kitap olmuş.

     

    Edebiyat benim için her şeydir ve henüz onu geçebilen bir ilgi alanım da olmadı. Edebiyat dışında ise resim sanatı da yakından takip ettiğim bir alandır. Şiir okusam bile, bu roman ve öykü okuduğum kadar sık yaptığım bir eylem değildir. Yazmayı da düşünmedim hiç. Amacım kısa öyküler kaleme almaktır daha çok, belki bir gün de roman… 

    Neyse, şairlikle ressamlığın detayları ve sanatla ilgili ne varsa üzerinde durulmadık şey kalmamış. Hatta fazlası da var; doğu- batı çatışması, kadın- erkek ilişkileri, savaşlar, eski ve yeninin son bulmayan kültür ayrımı… 170 sayfalık kitaba bu kadar konuyu sığdırabilmesine hayran kaldım, üstelik sayfalar dolusu, bol detaylı betimlemelere rağmen. Betimleme de severim ama sıkıldım birazcık. 

     

    Kitaptan istediğim verimi ve tadı alamadım, evet doğru. Fakat üzerinde düşünmeden edemediğim birkaç alıntı çok hoşuma gitti. Bunlar okuru düşündüren ve altı çizilebilir önemli ifadelerdi bence. 

     

     

    Sadece aklın istikametinde hareket edersen insanlardan uzaklaşırsın. Duygularınla hareket edersen sürüklenirsin. Ruhunu açarsan ve dilediğin gibi yaşamazsan sıkışırsın. Nasıl bakarsan bak, insanlarla yaşamak zordur. /s.5

     

    Düşünceler durur muydu?

    Bitmek bilmeyen gecede…

    /s.41

     

    “Huzur, huzursuzluk, hatta bu dünya, kafanın içindeki şeylerden sadece biri olduğu için fark etmiyor ki. Pirelerin dünyasını istemediğin için sivrisineklerin dünyasına taşınmanın bir anlamı olmaması gibi.” /s.58

     

    Güzel olan bir şeyi haddinden fazla güzelleştirmeye uğraştığınız zaman güzelliği azalıyordu. İnsanlar için kullanılan “tatmin, yoksunluğu getirir” deyimi de tam olarak bu durum içindi. /s.93

     

    “İlk sayfadan itibaren okumak zorundaysan, sonuna kadar okumak zorundasındır.” /s.111

     

    Bu dünya ısrarcı, zehirli, yaygaracı ve her şeyden önce arsız insanlarla dolu. Özellikle bazılarının bu dünyaya ne yapmaya geldiği anlaşılmıyor. /s.134

     

     

    Bazılarını da not ettim sizler için… Konusuna gelecek olursak da genç bir sanatçı şehirden ayrılarak yollara düşüyor ve dağların birinde konaklıyor. Kaplıcanın sahibinin kızı Nami ile karşılaşıyor ve burada kalıp bu güzelliğin resmini çizmek istiyor. Bakalım onu bu süreçte neler bekliyor? 

    Aslında konusu da çok hoş, sanatın her anını yaşayan ve farklı kültürleri seven okurlara tavsiye ederim. Bu arada Ardından’ı severek okumuştum. Şuradan yorumuma bakabilirsiniz. Gönül de diziye eklendi aynı zamanda. Uzun zamandır listemdeydi, yakın zamanda okuyup düşüncelerimi paylaşmayı umuyorum… 

     

    Kaynak

    Soseki, Natsume (2022). Üç Köşeli Dünya (Çev. Burcu Erol). İthaki Yayınları

    İçerik Görseli

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.