Platon Kitaplarından Alıntılar

Platon Kitaplarından Alıntılar
  • 4
    0
    0
    0
  •  Gorgias

    1.) Ben, yanlış bir şey söylediklerinde eleştirilmekten hoşlanan, başkaları yanlış bir şey öne sürdüğünde onların bu fikirlerini çürütmeyi seven ve eleştirmek kadar eleştirilmekten de hoşlananlardan biriyim. Hatta diyebilirim ki düşüncemin çürütülmesini daha çok isterim; çünkü insanın kendini kötülüklerin en büyüğünden kurtarması başkalarını kurtarmaktan çok daha iyidir. Çünkü, bence insan için en büyük fenalık; onun, tartışılan konu hakkında yalan yanlış düşüncelere sahip olmasıdır.

    2.) Bence retorik (söz söyleme sanatı), sanatla hiçbir ilişkisi olmayan, ama keskin görüş, yiğitlik, insanlarla konuşup anlaşabilmek için üstün yetenek isteyen bir iştir. Ben bu işin özünü dalkavukluk diye adlandırıyorum.

    3.) Düşünerek değil de tahmin yoluyla elde edilen dalkavukluk da dört bölüme ayrılıp bu sanatlardan her birinin kılığına bürünerek kendini onlardan biriymiş gibi gösterir. İyiyi arayıp bulmak diye bir kaygısı yoktur, aradığı yalnızca aptalları zevkin çekiciliğiyle büyülemektir; onlara derhal bir tuzak hazırlar ve sırf bu nedenle hepsinin saygısını kazanır.

    4.) Savundukları şeyleri destekleyecek birçok önemli tanık bulabilen hatipler, karşı taraf yalnızca bir tek tanık bulabildiği ya da onu bile bulamadığı zamanlar, rakiplerinin fikirlerini çürüttüklerini sanırlar. Ama, fikirleri bu biçimde çürütmek, gerçeği bulmayı sağlamaz, çünkü suçsuz bir kimse, yetkili gibi görünen birçok sahte tanığın sözleriyle pekâlâ suçlu sayılabilir.

    5.) Gerçeği bilmek ne kadar güzelse, bilmemek de o kadar utanç vericidir.

    6.) İki mutsuzdan biri öbüründen daha mutlu olamaz.

    7.) Mutluluk kötülükten kurtulmak değil, kötülüğe hiç uğramamaktır.

    8.) Adalet de ruh kötülüğünü tedavi eden tıp gibidir.

    9.) İnsanların en mutlu olanı, ruhunda hiçbir kötülük taşımayandır. Mutlu olmada ikinci sırayı kötülükten kurtulmuş olan alır. Ve bu insan da kendisine uyarıda bulunulan, azarlanan ve cezasını çeken biridir.

    10.) En büyük suçları işleyen, en büyük haksızlıkları yapan sonra da her türlü uyarı, paylama ve cezadan kurtulabilen bir insan; Arkhelaos ile öteki tiranlar, hatipler ve zorbalar gibi aynı durumda değil midir? İşte bu insanlar, Polos, en ciddi hastalıklara yakalandıkları halde hekimlere başvurmaktan çekinen ve her türlü tedavi usulünden kaçan kimselere benzerler; bunlar acı verir diye ateş ve demirle tedavi görmekten korkan çocukları andırırlar.

    11.) Hastalıklı, bozuk, dürüst olmayan ve kötü bir ruhla yaşamanın hastalıklı bir bedenle yaşamaktan daha acınacak bir şey olduğunu bilmezler. Bu da onların ceza çekmemek ve kötülüklerin en büyüğünden kaçıp kurtulmamak için ellerinden gelen her şeyi yapmalarına yol açar. Zengin olmak, eş dost edinmek ve inandırabilmek için söz söyleme sanatında olabildiğince usta olmak isterler.

    12.) Cezasız kalmak ise kötülüğün sürdürülmesine yol açmaz mı?

    13.) Haksızlık etmek büyük kötülüklerin arasında ancak ikinci sırada yer alır; ama cezasız kalmış haksızlık bütün kötülüklerin hem en büyüğü hem de ilkidir.

    14.) Haksızlık yapamayacak bir kimseye büyük bir yararı dokunacağını hiç sanmıyorum retoriğin.

    15.) Yasalar güçsüz insanlar için ve onların büyük bir bölümü tarafından yapılmıştır. Bu nedenle de yasaları kendi çıkarlarını düşünerek yaparlar ve yine kendi çıkarlarını düşünerek bu yasaları ya överler ya da alaya alırlar. En güçlü olanları, kendilerine üstünlük sağlayabilecek olanları korkutmak ve bu üstünlüğü elde etmelerini engellemek için kendi payına düşenden daha çoğunu elde etmeye çalışmanın ayıp ve haksızca bir şey olduğunu ve de başkalarından daha fazlasına sahip olmak istemenin tam anlamıyla bir haksızlık sayıldığını söylerler. Ama, kendilerine gelince daha üstün alanlarla eşit değerde olmaktan başka bir şey arzulamazlar.

    16.) Eğer ruhum altından yapılmış olsaydı, altının değerini sınadıkları taşlardan birini, hem de en iyisini bulmak hoşuma gitmez miydi sanıyorsun? Bu taşla ruhumu sınayıp onun gerçekten de iyi yetiştirildiğini görmek, beni iyi durumda olduğuma ve yeniden sınanmanın gerekli olmadığına inandırmaz mıydı?

    17.) Bana gelince eğer davranışımda bir yanlışlık yaparsam, emin ol ki bu isteyerek değil, bilgisizlikten yapılmıştır.

    18.) Bir tek bilge adam, binlerce akılsız insandan daha iyidir.

    19.) Kim bilir belki de yaşamak ölmektir. Ölmek de yaşamak.

    20.) En kötü insanlar, kudretliler arasından çıkıyor.

    21.) Acı ve eziyet çekmek haksızlıktan kurtulmanın tek yoludur.

    22.) Kötülük etme olanağı ellerinde olduğu halde, bütün ömürlerini dürüstçe geçiren insanların bu davranışları çok güç ve övülecek bir şeydir.

    23.) Eğer bana yanlıșımı gösterirsen, senin bana yaptığın gibi kızmam; tersine, seni bana iyilik edenlerin en bașına koyarım.

    24.) Mutlu olunmak isteniyorsa, kişinin ve devletin tüm amacı adalet ve ölçülülük olmalıdır.

    25.) Herhangi biriyle konuştuğumda, onu hoşnut etmeyi düşünmem, çünkü en hoşa gideni değil, en yararlı olanı gözetirim.

                                                                                

    Sokrates'in Savunması

    26.) İyice bilin ki bir değil bin kez ölmem gerekse de doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim.

    27.) Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?

    28.) Kendilerini bilgili olarak satanlar gerçekten en bilgisiz olanlardır.

    29.) Her şeyi bilmektense kendim olmaya çalıştım...

    30.) Cehaletten daha büyük bir kötülük yoktur.

    31.) İyi konuşup konuşmadığımın ne önemi var? Söylediklerimin doğru olup olmadığına bakın sadece.

    32.) ..Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez.

    33.) ...göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim, bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın...

    34.) Bilgeliğe, hakikate ve ruhun tekamülüne önem vermeyip de servet sahibi olmaya, itibara ve şöhrete bu kadar önem veriyor olmaktan utanmıyor musun?

    35.) Çoğunluğun ne düşüneceğinden bize ne? Düşüncelerine önem verilmeye değer bilge kişiler, nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranıldığını düşüneceklerdir nasıl olsa.

    36.) Bazılarının "insan düşmanı" olması gibi biz de "düşünce düşmanı" olmayalım, çünkü düşüncelerden nefret etmek kadar kötü bir şey olamaz.

                                                    

    Devlet Adamı

    37.) Öyleyse hükümetler arasında biricik doğru hükümet, yalancı değil, gerçek bir bilime sahip başların bulunduğu hükümet olması gerekiyor.

    38.) Yasa, en yararlı emirler verecek biçimde herkes için en iyi, en doğru olanı aynı zamanda asla kapsayamaz.

    39.) Ama, bir adam çıkar da daha iyi yasaları, oylarını almadan zorla yurttaşlara kabul ettirmeye kalkarsa, böyle güç kullanmaya ne ad vereceğiz, söyler misin? Ona namussuz, kötü, yoldan sapmış demiyor muyuz?

    40.) Kim olursa olsun, büyük bir insan kitlesi, devleti akılla yönetebilmek için hiçbir zaman böyle bir bilime tamamıyla sahip olamayacaktır.

    41.) Bugün dünyadaki devlet adamlarının karakterleri tebaalarına çok benziyor.

    42.) Yasa en doğru kural değilse niçin yasa çıkarmak zorunda bulunuyoruz? Nedenini bulmamız gerek.

     

    Devlet

    43.) Zorbalıktan başka devlet düzenlerinde, kimse isteyerek iş almaz üstüne. Onlar bu yönetim işlerini kendilerine değil, yönetilenlere yararlı olmak için ve bir ücret karşılığı yapmazlar mı?

    44.) Demokraside meclisler ahır gibidir, içeridekiler tepişir; ama tekmeyi hep dışarıdakiler yer.

     

    Kriton

    45.) Önemli olan yaşamak değil, iyi yaşamaktır.

    46.) Gerçekten kusurlarımdan söz ediyorlarsa beni düzeltiyorlar demektir; değilse ne önemi var söylediklerinin?

    47.) İnsan bir defa gözden düşmeye görsün, çoğunluk ona öyle böyle değil, en büyük kötülükleri yapmaktan çekinmez.

     

    Meneksenos

    48.) Düşmanlarımız, bizi bugüne kadar yenemedi; yarın da yenemeyecektir. Biz kendi elimizle, kendi kendimizi yendik.

    49.) İnsanları yetiştiren devlettir. Devlet iyi olursa, insan da iyi olur, kötü olursa aksi olur.

     

    Büyük Hippias

    50.) Sen güzelin ne olduğunu bile bilmiyorsun. Buna karşın, bir konuşmanın ya da başka bir şeyin güzel olup olmadığını nasıl bilebilirsin? Durum böyleyken hâlen yaşamanın ölmekten daha iyi mi olduğunu sanıyorsun!

     

    Şölen-Dostluk

    51.) Benzer benzerin dostu olmak şöyle dursun, bunun tam tersi doğrudur; birbirini en çok sevenler birbirine en az benzeyenlerdir. Herkes kendine benzeyeni değil, tam karşıtını arar; nasıl ki kuru ıslağı, soğuk sıcağı, acı tatlıyı, keskin körü, boş doluyu, dolu boşu ister; çünkü her şey kendi karşıtı ile beslenir; benzerin benzere hiç faydası yoktur.

     

    Minos

    52.) Her şeyin en kutsalı, iyi insandır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.