Yalnızlık kendi anlamına ulaştığında.

Yalnızlık kendi anlamına ulaştığında.
  • 7
    0
    0
    1
  • Bir gün yalnızlığın bir ayrıcalık, kalabalıkların ayıp karşılandığı bir geleceğe ulaşacağız. Her şey olduğu haliyle kalmış gibi gelecek. Geçmiş hep böyleydi. O günlerden kalkıp bu zamanlara geldik. Ama içten içe birileri farkında olacak. Eskiden kalabalık sofralar vardı diyecek, uzun yemek masaları vardı diyecek. Kimse onu dinlemeyecek. Çünkü artık bir önemi kalmamış olacak. Ama insanlar hep bir şeylerin boşluğunu doldurmaya çalışacak. Geçmişini bilmeyen her insanın başına gelir bu. Eksik kalan bir şeyler vardır. Anlamını dolduramadığın bir hayat vardır. Sanki muhtemel sahip olabileceğin her şeye sahip olsan bile oturup düşünmeye devam edeceksindir, benim neyim eksik, diye. Geçmiş geçmişte kaldığı için unutulmaya mahkum olsa da insanın şimdisinin temelini oluşturur. Temeli sağlam olmayan her yapı gibi şimdisine bir dayanak bulamayan insanın yaşamı da yıkılmaya mecbur kalır. Hatırlamadığı bir arka planı olsa da her insan duymadığı müziğin ritmine göre hareket eder. İnsanları taklit eder, etrafındakileri örnek alır, hiçbir seçeneği kalmasa bile hayatına örnek alabileceği bir temsil sokmaya çalışır. İnsan bir örneğini duymadan konuşmayı dahi öğrenemez. Hayatta kalmak için geçmişe bakmamak imkansızdır. Arkadaşlarınla sabaha kadar sohbet etmeyi öğrenmek için birilerinden görmeye ihtiyacın yoktur. Ama neye ihtiyaç duyduğunu keşfetmek için bir başlangıç ışığı görmen gerekir. Arkadaş edinmeden arkadaşlarınla sohbet etmenin eksikliğini çektiğini keşfedemezsin. Arkadaş edinmek için nasıl arkadaş edinildiğini keşfetmen gerekir. İçinde gün geçtikçe büyüyen isteği anlamlandırman gerekir. Birilerinin hayattan aldığı keyfi görmen, belki de kıskanman gerekir. Öyle ya da böyle, bir şekilde harekete geçmen gerekir. Yalnızlığın kutsallığını değersizleştirmeden hayata yeni bir pencere açman gerekir. Bütün bunları yapabilmek için geçmişten veya şimdiden ufak ipuçları görmen gerekir. Aslında çok fazla şey gerekmez de içindeki eksikliği duyabilmek için sadece harekete geçmek gerekir. 


    Gün gelecek kalabalık akşam yemeklerinin geniş masaları anlamsız birer tasarım ögesine dönüşecek. Yalnızlık hiç olmadığı kadar asil, özgürlük hiç olmadığı kadar tek kişilik olacak. Böyle bir zaman çizelgesinin yalnız ve bir o kadar kendi başına üyelerinden biri olmak için neler verilmez ki. Geçmiş aklının bir ucunda, hatırlıyorsun, boğucu ve kalabalık akşam yemeklerini, tek bir boş koltuk bulamadığın toplu taşımayı, havasızlığı daha girmeden yüzüne vuran alışveriş merkezlerini, hepsini hatırlıyorsun ve derin bir nefes alıp şu anda sahip olduğun hayatından zevk almaya devam ediyorsun. Kendini kötü hissettiğin zamanlar da oluyor. Hiç dert etmiyorsun. Zaman zaman kötü hissetmen normal. Geriye kalan zamanını eğlenerek geçiriyorsun. En iyi arkadaşın kendin olmuşsun. Kimsenin şikayet etmediği bir ağ kurulmuş ama sen kendini bir parçası olmanın ötesinde görüyorsun. Sen bir düzenin işleyen bir parçası olmak zorunda değilsin. Sen kendi düzeninin yalnızısın. İçine düştüğün bir kapan yok, seni sömürerek ayakta kalan bir sistem yok. Sen sadece yaşıyorsun. Şimdiyi, geleceği düşünüyorsun. Kendi istediğin haliyle. İstemezsen düşünümüyorsun. Mecbur değilsin. Hiçbir şeye, hiç kimseye. Olabilecek en mükemmel haliyle yalnızsın ve özgürsün.

    Bir gün insanlar arkadaşlıkların anlamını arkadaşlığın var olduğu zaman diliminde bırakıp bugünü geçmişi yapıp yaşamaya başladığında, yalnızlık kendi anlamını kimsenin iç sorgulamasına maruz kalmadan tam anlamıyla bulacak. O gün, inanmak için en ümit dolu hayal olmasa da, yalnızlık ve mutluluk aynı pencerede birbirini bulamazsa; kalabalık ve gürültülü partiler, dışarıdan bakanın kimin kiminle konuştuğunu anlayamadığı akşam yemekleri, tek bir kişinin varlığını onurlandırmak için düzenlenen kutlamalar hâlâ insanın ruhunu doyuran tek çıkış yolu olursa yalnızlık kendi anlamını sadece kendini anlayanlar için doldurmaya devam etse bile asla o ütopik geleceğine ulaşamamış demektir. Her şey daha yalnız ve özgür olabilirdi ama artık herkes için değil. Her şey daha kendi halinde ve sakin olabilirdi ama artık herkes için değil. Her şey şu an olduğu halinden bambaşka olabilirdi ama artık herkes için değil. Gelecekte olabileceklerin habercisi olan bütün yalnızlıklar her şeyi daha çekilebilir kılabilirdi ama herkes için değil. 

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.