özünde 'bencil' diyerek kategorize ettiğimiz kumarbazlar, bu kulvara yakın dahi değiller. para, şans ve daha pek çok şeyin kumarını gözle görülür şekilde yaşasalar da, olayın görünmeyen -zannımca kişinin kendisinin bile kabûl etmediği yahut kabûllenmek istemediği- çokça tarafı var.

hayatları boyunca hep bir noktadan gelebilecek şansın varlığına inandıkları için, belki de umut olarak gördükleri için, tercihleri bu yönde olur. çoğu ilişkimizde bizlere dahi kumar oynayan insanlarla dolu çevremiz. bizler belki de geçmiş deneyimlerimizden ötürü, belki de 'üç günlük' diyerek önem vermediğimiz bu hayatın içerisinde herhangi bir şahsın düşünce ve hareketlerine bu kadar kıymet göstermiyoruz, göstermek istemiyoruz.

fakat bir insana baktığımızda, gözlerinin içindeki düşünceyi okuyacak kadar onları çözmek mümkündür. söylendiği gibi birisini asla tam olarak tanımamızın olanağı yoktur. bu noktada eklemem gereken şey çözmek ve tanımanın aynı olmadığıdır. 

yeterince hakim değilsek, çok kez de kapılıp gideriz kendilerine. söylenildiği gibi aptalların işi değildir bunlar, kişinin kendisinin dahi farkında olmadığı keskin bir zekaya sahipler kanımca. 

kumarbazlar maske takar, gizlenir ve bu kimliği en iyi şekilde saklar. ruh emici, manipülatif, nihayetinde karaktersiz belki? 

bencil değil, bencilliğin tanımıdırlar.*