Duymayan kulaklarıyla bestelediği eşsiz eserleriyle Beethoven

Duymayan kulaklarıyla bestelediği eşsiz eserleriyle Beethoven
  • 6
    0
    0
    1
  • Ludwig van Beethoven dünya üzerinde gelmiş geçmiş en ünlü besteciler arasında yerini almış, ruhunun derinliklerinden yansıyanları notalar sayesinde bizlere ulaştırmıştı. Yaşamı boyunca müzik ile ilgilenen babası Johann van Beethoven'un oğlunu bir müzik dahisi olarak yetiştirme fikri beyninde yer etmiş ve Beethoven'ı çocuk yaşlarda piyanonun başına oturtarak müzik kariyerindeki yolculuğuna başlatmıştı. Kim bilebilirdi ki bir gün dahi bir müzisyen olarak ölümünden sonra bile anılıp dünyanın en iyi bestecileri arasında yerini alabileceğini. 

                                         

    KARİYER HAYATINDA SAĞIRLIĞININ ETKİSİ

    İlk konserini 18. yüzyıl sonlarında 1975 yılında Viyana'da verdi. Hangi parçayı sahnede çaldığı bilinmez ama verdiği konserden beş yıl sonra 1.Senfoni Do Major halkta büyük etki yarattı. Ünlenmeye başlıyordu Beethoven. Fark edilmişti artık. Fakat bu muazzam ün onun için acıya dönmeye başlayacaktı. 25 ve 28 yaşları arasında duyma yetisi giderek azalmaya başlamıştı. Araştırmacıların konuyla ilgili birçok teorisi olsa da bir hikayeye göre tenor(ince erkek sesine verilen isim) ile arasında tartışma yaşar ve tenor kapıyı sertçe yumruklamaya başlar. Duruma çok öfkelenen Beethoven ise ayağı takılıp yere sert bir şekilde düşer. Ayağa kalktığında ise artık duyma yetisini kaybetmiştir. Kimileri böyle söylese de, kimileri ise tüfis veya kurşun zehirlenmesi olabileceğini dile getirmişlerdir. 

    Günler geçmiyor ki günden güne işitme yetisini kaybetmeye başlayan Beethoven 45 yaşına geldiğinde ne yazık ki tamamen duymuyor, çevresindekilerle ileşime geçmek için bir deftere yazı yazarak derdini anlatabiliyordu. Beethoven duyma yetisini kaybedince içine dönük bir hayat yaşamaya başlamış ve kabuğuna çekilmişti. En yakın bir iki dostu ile iletişime geçen ünlü piyanist için bu durum oldukça yıkıcı olmuştu. Başka bir mesleği yapabiliyor olsa sağır olmak onun için hiç bir problem teşkil etmese bile o döndem de hayatını müziğe adayan bir Beyefendi için hele ki ününe ün katmış olan asil bir piyanist için bu durum çok zor olmuştu. Acıların en büyüğünü sağır olarak yaşayan Beethoven pes etmeyerek piyanosunun başında yeni eserler üretmeye devam etti. İçine dönük bir hayat yaşayan Beethoven artık manevi yönünü de keşfederek Heiliger Dankgesang (Şükran Şarkısı)'nı besteler. Ardından ise en sevilen eserleinden olan Opus 131, Do Diyez Minör Yaylı Çalgılar Dörtlüsü eserini ortaya koyar. 

    Aşırı alkol alan Beethoven'ın karaciğeri daha fazla dayanamayarak Siroz hastalığı geçirir. Hastalığıyla da baş etmeye çalışan Beethoven 9. Senfoni eserini de duymayan kulaklarıyla tamamlar. 10. Senfoni eserine başlar fakat daha fazla vücudu hastalığıyla baş edemeyerek yaşamını yitirir. Hayatı boyunca bir tek operası olan Beethoven "Fidelio"yu yazmıştır.

    Dönemin Avrupasını şarkılarıyla estkisi altına alan Beethoven 3. Senfonisi'ni Fransız politikacı Napolyon Bonapart'ta atfeder. Ancak Napolyan İmparator olunca geri alır. Sağırken yazdığı 9. senfonisi ise dünyada en çok bilinen eserlerindendir ve  Avrupa Birliği marşı olarak da kullanılır.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.