26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Başlıyor!!

26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Başlıyor!!
  • 1
    0
    0
    0
  • Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 31 Mayıs – 7 Haziran 2023 tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. Bu yıl; “Daha Fazlası, Daha Azı Değil” temasıyla düzenlenecek festivalde bilet satışları başladı.

    1998 yılında düzenlendiği ilk yıldan itibaren kadın emeğini görünür kılmak amacıyla çıktığı yolda kadın hareketiyle birlikte güçlenen, sinema sektöründeki kadınlar arasında bir iletişim ağı kuran ve filmlerin görünürlüğünü sağlayan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali çeyrek asrı geride bıraktı. Bu yıl 31 Mayıs – 7 Haziran 2023 tarihleri arasında düzenlenecek 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde bir kez daha kadınlar ve sinema başrolde olacak.

    Daha Fazlası, Daha Azı Değil!

    Her yıl farklı bir tema ile düzenlenen festival bu yıl “Daha Fazlası, Daha Azı Değil” diyor. 26. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, kadınların her alanda olduğu gibi sinema sektöründe de daha görünür olmak için yıllardır sürdürdüğü hak mücadelesine dikkat çekiyor. Uğranılan haksızlıklara, elde edilen başarılara rağmen süregelen cinsiyet eşitsizliğine karşı “Daha Fazlası, Daha Azı Değil” temasıyla hazırlıklarını sürdürüyor. Festival, her yıl olduğu gibi belirlenen tema çerçevesinde kadın sinemacıların imzasını taşıyan ulusal ve uluslararası uzun metraj, belgesel ve kısa filmleri izleyicilerle buluşturacak.

    Festival filmlerinden her biri çok değerli fakat birkaç kesişimsel temaya sahip filmden kendi özel seçkimi oluşturdum. Hadi gelin bu seçkiyi birlikte okuyalım:

    Dün Gece Söylediğin Bir Şey

    Yirmili yaşlarının ortasında, yazar olmak isteyen Ren, annesi Mona, babası Guido ve küçük kız kardeşi Siena’yla yaz tatilindedir. Ebeveynlerinin sevgi dolu ama bir yandan da baskıcı doğasıyla başa çıkmaya, bağımsızlığa olan özlemi ile bakılmanın rahatlığını dengelemeye çalışır. Genç bir trans kadın olmanın gerçekleri Ren’in başkalarına yük olmak istememesine yol açar. Kısa süre önce işten çıkarılmış olması ve tatil bittiğinde ailesinin desteğine daha da fazla ihtiyaç duyacağı düşüncesi ise aklından çıkmaz.

    Luis De Filippis dünya prömiyerini 2022 Toronto Film Festivali’nde yapan ilk uzun metrajlı filmi Dün Gece Söylediğin Bir Şey’de trans bir kadının aile ilişkilerini derinlikle sunuyor. Ren üzerinden güçlü bir portre filmi kuran Luis De Filippis, yönetmen, kimlik ve aile gibi temalarında akılda kalıcı bir yapıma imza atıyor.

    Mavi Kaftan

    Halim ve Mina, Fas’ın en eski mahallelerinden birinde bir geleneksel kaftan dükkanı işletmektedir. Talepkâr müşterilerinin isteklerini karşılayabilmek için Youssef’i işe alırlar. Yetenekli çırak, Halim’den nakış sanatını ve terziliği büyük istek ve azimle öğrenir. Mina, gittikçe kocasının genç adamın varlığından ne kadar etkilendiğini anlamaya başlar.

    2022’de Fas’ın Oscar adayı olan film, dünya prömiyerini 2022 Cannes Film Festivali’nin Belli Bir Bakış bölümünde yaptı. Mavi Kaftan, “aşk aşktır” cümlesini açık bir kalp, iyi yürekli karakterler üzerinden ve çatışmanın yerine anlayış ile sevgiyi koyarak işliyor. Oyunculukların gücü, zarafeti ve LGBTI+ temasını ele alış şekliyle izleyicide yer edecek bir film.

    2022 Cannes Film Festivali Un Certain Regard (Belirli Bakış Ödülleri) - FIPRESCI Ödülü sahibi film genel festivalde ve seçkimde kesinlikle favorim. Bakalım Ankara izleyici film hakkında nasıl geri dönüşler verecek.

    Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri

    50 yıla uzanan kariyeri başarılarla dolu Amerikalı fotoğrafçı ve aktivist Nan Goldin’i merkeze alan Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri, 2022 Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan Ödülü kazandı ve 2023’te belgesel dalında Oscar adayları arasındaydı. 

    2015 yılında Citizenfour ile Oscar kazanan ünlü belgeselci Laura Poitras, Hayatın Tüm Acıları ve Güzellikleri’nde Nan Goldin’in zengin kariyerine ve aktivist kişiliğine derinlemesine bir bakış sunuyor. Goldin’in HIV konusunda aldığı ilerici tavırdan, kimsenin bakmadığı yerlere çevirdiği fotoğraf makinesine uzanan belgesel, sanatçının yakın dönemdeki büyük mücadelesine özel bir yer ayırıyor: Opioid bağımlılığına yol açan bir ilacı üreten Sackler Ailesi’nin saygın sanat kurumları üzerinden isimlerini temizlemelerine izin vermeyen Goldin’in bu filmdeki portresi, izleyiciye hayat boyu süren bir karşı duruşun erdemi ve ilhamını sunuyor.  

    34. Madde

    Simone, aldığı hukuk eğitiminin parasını ödeyebilmek için yıllar boyu internet aracılığı ile seks işçiliği gerçekleştirmiş genç siyahi bir kadındır. Kamu avukatlığı sınavını yeni geçmiştir ve amacı cinsel istismar vakalarında kadınları savunmaktır. Zaman içinde, BDSM pratiklerini öğrendiği bir yolculuğa çıkar ve cinsel dürtüleri onu şiddet ve erotizm dolu bir dünyaya sürükler.

    “Brezilya’daki siyah hareketinin ortaya çıkardığı cinsiyet, ırk ve dekoloniyalizm tartışmaları hepimizi hapseden baskıcı sistemi ifşa ediyor” diyen Júlia Murat, bu konuları cüretkar bir filmle ele alıyor.  2022 Locarno Film Festivali’nde Altın Leopar Ödülü kazanan film, sinemada ender rastlanan gözü kara bir meydan okuma. 

    20.000 Arı Türü

    Sekiz yaşındaki bir çocuk, insanların kendisine kafa karıştırıcı şekillerde hitap etmesiyle boğuşur. Herkes ona doğum adı olan Aitor diye hitap etmekte ısrar eder. Takma adı Cocó da, daha az yanlış olsa da, yine kulağa doğru gelmiyordur. Büyük teyzesinin arı kovanlarının arasında geçirdiği bir yaz boyunca, kendisinin ve annesinin hayatı sonsuza dek değişecektir.

    Dünya prömiyerini 2023 Berlin Film Festivali’nin ana yarışmasında yapan filmde ödül alan sekiz yaşındaki Sofia Otero ise festivalde ödül alan en genç oyuncu olarak tarihe geçti. Film, bir çocuğun cinsel kimliğini bulmasını sıcak ve yumuşak bir hikaye ile işliyor ve arıların binlerce farklı türü gibi, olası kimliklerin çeşitliliğine vurgu yapıyor.

    Yavaş

    Dansçı Elena ve işaret dili tercümanı Dovydas tanışır tanışmaz aralarında güçlü bir bağ kurulur. Dovydas’ın aseksüel olması bu sevgi dolu ilişkiyi çıkmaza sokar. İlişkilerini sürdürmek için çiftin tek seçeneği kendilerine özgü bir yakınlık inşa etmektir.

    Kavtaradze’ye 2022 Sundance Film Festivali’nin Dünya Sineması Dramatik Yarışması’nda Yönetmenlik Ödülü getiren Yavaş, 16mm filmle ve el kamerasıyla çekildi. Yönetmen, filminde mahremiyeti dansın, sevginin ve kurulan bağın dokunaklı bir birleşimiyle gösteriyor ve izleyicisini iki karakterin dünyasına yakından tanık olmaya davet eden bir yapıyı başarıyla kuruyor.

    Ankara izleyicisini eşsiz film ve belgesellerle buluşturan Uçan Süpürge Vakfı, her sene olduğu gibi bu sene de kesişimsel aktivizmden ve pek çok özneye temas eden kadın filmlerini sergilemekten geri durmamış. Türkiye'de bu kadar geniş bir aktivizm alanına hitap eden başka film festivali var mı bilemiyorum fakat Uçan Süpürge kesinlikle her sene bu övgüye layık işlere imza atıyor. Tüm gösterimlerin Büyülü Fener Sineması Kızılay şubesinde olacağını da eklemiş olayım. Görüşmek üzere...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.