Nightmare Alley: Bir İkarus Sendromu

Nightmare Alley: Bir İkarus Sendromu
  • 4
    0
    0
    0
  • Çektiği masalsı filmlerle adından sıkça söz ettiren Guillerme Del Toro, 2021 yapımı filmi Nightmare Alley ile bizi daha realist bir hikâyenin içerisine sürüklüyor. William Lindsay Greshman'ın romanından uyarlanan filmin kadrosunda Bradley Cooper, Cate Blanchett, Willem Dafoe, Roney Mara gibi ünlü isimler yer alıyor. Del Toro fantastik filmlerindeki zengin renk yelpazesinin yerine bu sefer karanlık ve boğucu bir atmosfer oluşturarak bizi adeta 40’lı yıllardaki film noir otantikliğine ulaştırmayı başarıyor. Filmin bu kadar karanlık atmosferde olması, ABD'de ortaya çıkan ve Avrupa'ya yayılan ekonomik buhranın toplum üzerindeki etkisini ve İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği yıkımın toplum üzerindeki alegorisi sunuyor. Tarihi olayların içine yerleştirdiği alternatif evrenlerle her zaman seyirciye bir kaçış alanı sunan Del Toro, burada da savaş ve ekonomik buhran içerisinde olan toplumun eğlenceli dünyasına, karnavalına davet ediyor bizleri. Pan'ın Labirenti ve Suyun Sesi filmleri ile Soğuk Savaş ve Franco rejiminin karanlık bulutlarından bizi izole etmeye çalışan yönetmen, bu filminde de 40’lı yılların buhranından bizi koparmaya çalışmaktadır.

    Filmin açılış sekansıyla birlikte bir hikâyenin bitişine tanık oluyoruz Stan izbe evi ateşe veriyor ve kendisine yeni bir sayfa açıyor. Evi yaktıktan sonra Stan'ın yolu gezici karnavalına düşüyor, burada gördüklerini ince ince zihnine işleyen karakterimiz, iyiden iyiye karnaval dünyasının içine sızıyor. Buradaki gösterileri dikkatli bir şekilde izleyen Stan, her şeye sıfırdan başlamayı hedefliyor ve buna da zihin okuma oyunlarıyla başlıyor. Burada tanıştığı Mollyle birlikte şov dünyasına edindiği tecrübelerle hızlı bir giriş yapıyor. Karnavalın varoş ortamından gece kulüplerine geçiş yapan Stan, gösterişli hayatının ilk adımlarını atıyor. Kariyerinin basamaklarını hızlı bir şekilde çıkan Stan, ilk günahına teşvik edecek olan "Lilith" ile tanışıyor ve baştan çıkarılan Stan için bundan sonra tehlikeli bir oyun başlamış oluyor. Daha sonra tanık olacağız ki bu yükseliş pek uzun sürmeyecek ve ikarus sendromuna yenik düşen Stan, sert bir düşüş yaşayacaktır. 

    Nightmare Alley, Del Toro sinematografisinin gerçeküstü aksiyonlarından uzak durduğu fakat yönetmenin geçmiş yapıtlarındaki ince dokunuşları içerisinde barındıran bir film olarak karşımıza çıkıyor. Filmlerinde çeşitli fantastik canlılara yer veren Del Toro, bu sefer yaratık kullanmamış olsa da filmde yer alan "Geek" ile aslında yaratıklara ihtiyaç duyulmadığını, insanın en büyük canavar olduğunu gösteriyor. Bu yönüyle film, Del Toro retrospektifinde alışık  olmadığımız bir yapım olarak gözükse de, yönetmenin önceki filmlerindeki özgün yapısını izleyiciye hissettirmeyi başarıyor.

    Film oldukça karanlık ve bu karanlık, buz dağının altındaki yüzey kadar soğuk ve izbe bir haldedir. Del Toro filmlerinde bastırılanın bir şekilde gün yüzüne çıktığını söyleyebiliriz, keza Stan buz dağının etekleri gibi erimeye başlar. Spiriütuel ve psikanalizin birbirine girdiği bu girift öyküde, aslında babasının antitezi olmaya çalışan Stan'ın ödipal hikâyesine tanıklık ediyoruz. Alkol içmemesi, başarma hırsı ve mükemmel olma gayesinin altında freudyen nedenlerin yattığını filmin ilerleyen zamanlarında öğreniyoruz. Stan baba figürüne her ne kadar düşman olsa da zamanla babasının siluetine dönüşmekten kurtulamaz, babası gibi o da zamanla yitip gitmeye mahkûm olur. Bastırılmış duyguların zamanla gün yüzüne çıktığını, alter egosunu dizginleyemeyen Stan'ın etik ve ahlak olgusundan da uzaklaştığını ve kontrolü kaybettiğine tanık oluruz.

    Film etik ve ahlak üzerine çeşitli soru işaretleri oluşturuyor. Aciz insanların, medyumlar tarafından duygularının sömürülmesine ve yaşamlarını onların söylevlerine göre idame ettirdiğine tanık oluyoruz. Kişisel gizlilik ve bilgilerin yozlaşmış psikolog tarafından sızdırılması ve ticari amaç gütmesi, günümüz psikanalizine şüphe ile bakmanıza neden oluyor. Aynı zamanda medyumların günümüz dünyasında bile hala yer edinmeleri ve insanları manipüle ederek spiritüalizmin pragmatist yönünü köreltip, rant oluşturdukları birer havza haline getiriyor.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.