Savaşın İnsan Hallerinin Sorgulandığı Üçleme: Büyük Defter- Kanıt- Üçüncü Yalan

Savaşın İnsan Hallerinin Sorgulandığı Üçleme: Büyük Defter- Kanıt- Üçüncü Yalan
  • 8
    0
    0
    3
  •  

    Son zamanlarda Twitter’ın edebiyat tayfasının dilinden ve elinden düşürmediği, birden bire göklere çıkan bir kitap hakkında düşüncelerimi paylaşacağım. Kitap geçen sene forumdan bir arkadaşımın yorumunu okuduktan sonra ilk kez dikkatimi çekmişti ve aklımın bir köşesine yerleşmişti. 

    İşte bu aralar ardı ardına gelen paylaşımların bombardımanına uğradıktan sonra merakımı daha da cezbeden bu eser, Macar yazar Agota Kristof’un kaleme aldığı bir üçleme: ‘’Büyük Defter- Kanıt- Üçüncü Yalan’’

     

     

    Merakımın çıtası öyle inanılmaz boyutlara ulaştı ki kitabı eve geldiği gün incelemeye doyamadım. Halihazırda okuduğum bir kitap vardı ve o biter bitmez bu romana doğru hızlı bir uçuş gerçekleştirdim. Tahmin edersiniz ki kitaptan beklentim oldukça fazlaydı. Ve kendisi mükemmel bir şekilde beklentimi karşıladı. Okuduğum ‘’en iyi savaş karşıtları eserleri’’ arasında listenin başlarında yerini aldı bile. Yalnız kitap tamamlanmamış gibi his bıraktı içimde. Önümüzdeki yıllarda, unutmaya da fırsat vermeden okumayı planlıyorum. 

     

    Zamanı ve mekânı belli olmayan sadece bazı karakterlerin arasında kaybolduğumuz bir roman bu. Savaşın sert yüzünü çarpıcı bir anlatımla yansıtan yazarın üslubu o kadar akıcı ki diyalogların yüzeyselliği insanı şaşırtıyor bir yandan. Savaşın görünmeyen tarafında geride kalanların hayatına odaklanan bir konu var elimizde ve bu tür kitapları okumak okur açısından zordur… Fakat burada kasvet, ağırlığını yoğun ölçüde koymasına rağmen sular seller gibi okutuyor kendini. 

     

    Bilmediğim zamanda ve yerde yaşanan bir savaşı okumak gerçekten tuhaftı. Aslında teması savaş değil; savaşın birey ve toplum üzerinde ki yıkıcı etkileri. Özellikle bireylerin bakışıyla her bakımdan sorunlu hayatları okumak, daha doğrusu okurken yaşamak diyelim, çıkmaza sürüklüyor insanı. 

    Claus ve Lucas kardeşlerin yaşadıkları şeyler gerçek mi hayal mi soruları arasında bocalayarak okuduğum bir roman, bir üçleme. Üç kitabın bir arada basılması nokta atışı olmuş. Üçü de sayfa sayıları bakımından dolgun değiller, içerikleri ise epey vurucu. Ne ararsanız var bu yıkımın içinde: Yozlaşmış toplumun savaşla birlikte iyice dibe batışı ve ne tarafa dönseniz, nereye baksanız, sorunlu, irrite edici, iğrenç ilişkiler silsilesine maruz kalıyorsunuz. Böyle bir toplumda çocuğun çocuk gibi davranabilmesi, daha doğrusu insan gibi yaşamayla mücadele edebilmesi mümkün müdür? Romanın okunabilirliği kolay olmasına kolay ama her sayfasında insanı düşünmeye ve sorgulamaya itmesi ayrı bir olay. Ancak çok başarılı bir kurgunun olayı olabilir bu durum. Üçlemede kaybolurken hikâyenin ve anlatıcıların sürekli değişime uğraması bir an önce sona ulaşma hevesi yaratıyor, bittiğinde de algılarım altüst oldu. Sonu bile son gibi değil. Öyle bir roman...

     

     

    “İnsan düşünmeye başlayınca hayat sevilmeyecek bir şey oluyor.” /s. 273

     

    İlk kez Macar edebiyatından bir şey okudum, hem de kadın bir yazardan… Benim açımdan çok anlamlı bir okuma yolculuğuydu. Agota’nın olağanüstü tarzda yazılmış ve her yerinden özgünlük akan eserine iyi ki şans vermişim… Unutulmaz ve inanılmaz bir edebiyat varlığıdır böyle eserler. Eseri bu kadar sevmemde çevirinin payı yadsınamaz tabii. Ayşe İnce Kurşunlu’nun emeğine sağlık… Yalnız kitabı araştırırken bazı satırlara sansür uygulandığını öğrendim. Bu atlamalar kitabın güzelliğini eksiltmemiş fakat yazara ve eserine yapılmaması gereken bir eylem doğrusu. Gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği bir romanda bile hoşlarına gitmeyen olayları nasıl da ortadan kaldırtıyor yetkinin hiç lâyık olmadığı insancıklar? 

     

    Roman, 2013 yılında Macar yönetmen János Szász tarafından sinema filmi olarak uyarlanmış ve Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nde büyük ödülü kazanmış. Defter’i (A nagy Füzet) yakın zamanda izlemeyi planlıyorum, umarım kitabı büyük ölçüde yansıtmıştır. Savaşı değil de savaşın insan hallerini okumak isteyen herkese bu üçlemeyi şiddetle tavsiye ederim. 

     

     

    Kaynak

    Kristof, Agota (2023).  Büyük Defter- Kanıt- Üçüncü Yalan (Çev. Ayşe İnce Kurşunlu). Yapı Kredi Yayınları

    İçerik Görseli

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.