SERLEVHA

SERLEVHA
  • 0
    0
    0
    0
  • İstanbul, ihtişamlı her yanı tarih kokan debdebesi hiç bitmeyen ve envaiçeşit milletten insanların akın akın görmeye geldiği sayılı şehirlerden birisi. 


    Yalnızca bir şehir değil aksine bir medeniyetin temsili,  dünyaya karşı müslümanca duruşun sembolü olmuş bir şehir İstanbul.


    Bu şehirde dikkati çeken en önemli unsurlardan birisi mimari eserlerdir. Camiler, çeşmeler, imarethaneler, hamamlar...


    İnsanın mekanla olan bağı sürekli olduğu için her daim imar ve ihya etme gereksimi duymuştur.Bundan dolayı da her millet kendine özgü mekanlar inşa ederken en önemli etken kültür ve din olmuştur.


    Osmanlı, kültürleri ve meşrepleri farklı olan insanlardan bir araya gelse de onları cem eden şey dindi.

    İslamiyeti de yalnızca camiye sıkıştırılabilir bir mefhum değil hayatın her alanında düstur edinmişlerdi. Bunu nereden mi anlamaktayız?  Mekanlarından...


    Biliyoruz ki bu din, kilise mantığı ile işleyen hayatın bir köşesi olarak değil hayatın tam kendisir. Bu sebeple bir cami duvarına ya da Ramazan' ın başına sonuna sıkıştırılacak kadar ucuz ve boş değildir. 


    Osmanlı da bunu mihenk taşı kabul ederek Camilerin kapılarında, Çeşmelerin üstünde, şadırvanların duvarlarında, odalarının girişlerinde ve  kullanıdıkları her türlü eşyanın üstünde... Özetle onlara hizmet eden ve hürmete layık ne varsa nakşetmeye çalışmış, gaflet halini en aza indirmeye gayret etmiştir.


    Yazmakla bitiremeyeceğimiz ayrıntılardan ben deniz yalnızca Serlevha kavramından bahsetmek bile bir nebze olsun bakışımızı değiştirecektir.

     

    Kapılar, yalnızca birbirini bağlayan odaları ya da biryeri kapatmak, muhafaza etmekten ibaret değildir. Hayata gelişleri ve başlangıçları da ifade eder. Birde bunu levhalar ile süslerseniz başlangıçların dosdoğru olması için size bir yol gösterir, usul ve edep bilmeyi öğretir ve tefekküre yönlendirir. Bu durum orada hemhâl olunacak işin daha anlamlı olmasını sağlar. Örnek verecek olursak, " ... selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükâfatı olarak girin cennete.”  


     Çeşmelerin üstünde yazan "... Diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi ?..."  


    su içmeye gelen birisi için bir anlık da olsa, yalnızca çeşme olmaktan çıkarak tazelenme, yeniden düşünme yeri haline geliverir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.


    Burada şu hadis-i şerifi naklederek, her şeyin daha anlamlı olacağına inanarak cümlelerimi noktalıyorum.


    "mekânın şerefi orada bulunan iledir."



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.