Yeni bir güneş doğdu. Yeni bir sabah, yeni umutlarla uyandı Türk milleti. Daima önde, daima ileri.
28 Ekim günü Mustafa Kemal parti genel başkanı olarak Fetih Bey tarafından akşam yemeğine davet edilmişti. Yemekte Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa, İsmet Paşa, Rize Milletvekili Fuat Bey, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref beyler de yemekte Atatürk’e eşlik etti.
Yemek sırasında Atatürk; “Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!” dedi. Bir süre Paşalarla 29 Ekim’e hazırlık planı yapılmış, Paşalar görevlendirilmişti. Yemek bittikten sonra Atatürk İsmet Paşa’yı Çankaya’da ağırlayarak Cumhuriyetin ilanı kanununa ilişkin tasarı hazırlamaya koyuldular.
20 Ocak 1921 tarihli Teşkil-i EsasiyeKanunu’nun devlet şeklini belirleyen maddelerini değiştirdiler.
Birinci Maddenin sonuna,“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir”
Üçüncü Maddeyi ise, “Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir. Meclis, hükümetin bölündüğü yönetim dalgalarını bakanlar aracılığıyla yönetir.” İfadelerine yer verdiler.
Birkaç madde de daha değişikliğe gidildi. Ardından hazırlanan kanun ertesi gün 29 Ekim 1923 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi oylamasına sunuldu. Yasanın değişmesi ve yeni yasanın kabulu için İsmet Eker meclise; “ Anaysa Komisyonu, Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin tasarının acil olarak ve hemen görüşülmesini öneriyorum” ifadelerinde bulundu. Meclisten ise “Kabul” sesleri yükselirken "Yaşasın Cumhuriyet" sesleriyle kanun kabul edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı için yapılan oylamada 158 kişi katıldı. 158 kişi de Mustafa Kemal Paşa’yı oybirliğiyle seçti. Ardındansa Mustafa Kemal şu konuşmayı yaparak Cumhuriyetin müjdesini verdi.
"Saygıdeğer arkadaşlar, dünya çapında önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için kurulmuş olan özel komisyon tarafından yüksek hey'etinize teklif edilen kanun tasarısının kabûlü dolayısıyla, Türkiye Devleti'nin zaten bütün dünyaca bilinen, bilinmesi gereken mahiyeti, milletlerarası adıyla adlandırıldı. Bunun tabii bir gereği olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı'nda bulundurduğunuz arkadaşınıza, yaptırdığınız bu görevi, Cumhurbaşkanı ünvanıyla yine aynı arkadaşınız, bu âciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz.
Bu münasebetle, şimdiye kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle, yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı yüce hey'etinize gönlümün bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi arz ederim.
Efendiler, asırlardan beri Doğuda haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiilî olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükûmetin yeni adıyla, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada lâyık olmak için, pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce hey'etinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı'nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimî ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mes'ut, muvaffak ve muzaffer olacaktr."
İşte bu açıklamalardan sonra Cumhuriyet ilan edildi ve ülkenin dört bir tarafından Cumhuriyet kutlamaları başladı. Sokakta gazete satan çocuklar, "yazıyoor, yazıyoor Cumhuriyetin ilan edildiği yazıyor" sözleriyle tüm Türk halkına müjdeyi verdi. İlk günkü çoşku ve heyecanla Cumhuriyetimizin 100. yılını biz de kaleme alarak sizlere duyurmuş olduk.
NİCE 100. YILLARA
CUMHURİYET KUTLU OLSUN TÜRKİYEM...
Kaynakça: Mustafa Kemal Atatürk- Nutuk
Yorum Bırakın