ekim

ekim
  • 4
    0
    0
    0
  • yılın bu zamanları bir hüzün, acı çöker üzerime. geçirdiğim güzel zamanların acısını yığmışcasına.. neden ekimde içim kararır bilemem, omzumdaki yük niçin artar?
    hep gitmek isterim bu zamanlarda, kendimi parçalamak ister gibi sancımı yatıştırmaya. korkmazdım ben aslında ölümden. fakat ölmekten korkardım. düşünceler ve haplar taşikardiye vurdurur taş kalbimi, göğsümü bu denli acıtmasının sebebi de buydu demek. ekimden kasıma, kasımdan aralığa nasıl yaşanır bilmem ben. odamda parmaklarımın arasından fışkıran, tel tel kopan saçlarımı nasıl bu hale getirdiğimi bilemem ben.

    ben ağırlığı kaldıramam.

    bu zamanlarda sadece imha edilmek için yalvarırım, gülümsemem sahteleşir, kahkahalarım dinginleşir benim. korktuğum rüyaların hiçbir tesiri olmaz, emilen ruhuma daha kötü gelemez fazlası. uzaklığın beni soğutur, sensiz bir yaşamı düşlemek bile kanımı çeker.

    ben seni özlerim, senden sonra da annemi.

    ben bu evde çok üşüyorum akşamları, battaniyeler görevini yerine getiremez bu aylarda. tenime soğuk işlenir, tenimden ruhuma ilmek ilmek akar. üşüyen ben miydim? yoksa beni üşüten mi güçlenmişti?

    ben sarılmak istedim, senin sıcaklığın bana yeterdi baba.

    o kadar uzaktım ki bütün argümanlara, tek başıma yetememiştim işte. kendimi saramamış, sararmıştım. 

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.