Kavramsal olarak 1980’lerde ortaya çıkan flört şiddeti, flört ilişkisi içerisinde partnere karşı, acı verici veya yaralayıcı, fiziksel veya psikolojik güç ve tehdit kullanımını içeren söz, mimik ve davranışların tümü̈ olarak tanımlanmaktadır (Sugarman ve Hotaling, 1989). Bununla birlikte partnerler arası ilişkide bir partnerin diğerine karşı kısıtlayıcı davranışlarda bulunması, sosyal yaşamı sınırlandırma niyeti taşıyan her türlü müdahale şiddet olarak tanımlanmaktadır. 
 
Flört şiddeti için, “buzdağı” benzetmesinde bulunmamın temel gerekçesi ise, flört şiddetinin ilişkinin henüz başlamadığı, başlama aşamanda olduğu süreçte ortaya çıkmasıdır. Yakın partner şiddetinin bir alt tipi olarak değerlendirilen flört şiddeti, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2013 yılında yayınladığı raporda “yakın partner şiddetinin resmi ilişkileri (evlilik) ve resmi olmayan ilişkileri (flört ilişkisi, evlilik dışı seksüel birliktelik)” kapsayıcı tanımlamasında yer almıştır (Baldan ve Akış, 2017). 
 
Flört şiddeti, ardında bıraktığı etkileriyle diğer partner şiddeti türevlerinden farklılaşmamaktadır. Özellikle ergenlik dönemi ve sonraki yaş grubundaki yaygınlığı ile etkileri daha ağır yaşanabilmektedir. Araştırmalar sonucu edinilen bulgularda flört şiddetine maruz kalan gençlerin, şiddete maruz kalmayan akranlarına göre depresyon ve anksiyete semptomları gösterdiğine ulaşılmıştır (Garthe, Sullivan ve Behrhorst 2018; V an Ouytsel, Ponnet ve Walrave 2017). Bu dönemde ve diğer ilerleyen yaş aralıklarında yaşanılan flört şiddetinin, benlik saygısının azalmasına neden olduğu bilinmektedir. 
 
FLÖRT ŞİDDETTİNİN TÜRLERİ
İlişkinin tanıma süreci olan flört ilişkisinde öğrenilen sağlıksız modellerin, ilerleyen zamanlarda şiddet ile süreceği ve bu sürecin aile içi şiddetin ortaya çıkmasına değin devam edeceği ihtimali oldukça yüksektir. Flört şiddetinin türleri, diğer şiddet türleriyle benzerlik göstermektedir. Buna göre fiziksel, psikolojik, seksüel, ekonomik ve diğer şiddet türevlerini kategorize edebiliriz. Fiziksel şiddette, kişinin kas gücüyle karşısındakine zarar verme, yaralama eylemleri bulunmaktadır. Psikolojik flört şiddeti; alay etme, isim takma, zorbalık, kışkırtma, aile ve arkadaş ilişkilerini kısıtlama, sürekli eleştirmek, aşağılamak, tehdit etmek, sosyal yaşamın kısıtlanması gibi fiziksel bir eylemde bulunulmayan ama acı verici ve yaralayıcı durumları içine almaktadır. Kişiyi manipüle ederek veya zorla cinsel ilişkiye zorlama, ilişki içerisinde kişinin izni olmayan farklı cinsel eylemlerde bulunmak seksüel şiddetin kapsamındadır. Ekonomik şiddet ise maddi imkânın diğer kişi üstünde baskı kurma, engelleme ve yönetme durumudur. Bunlarla birlikte ısrarlı bir şekilde kişiyi takip etmek, zor durumda bırakmak ve ihmal etmek de şiddettir (Dulmus, Wodarski, Adolescent, 2002). 
 
FLÖRT ŞİDDETİNİN TOPLUMSAL BAĞLAMI
Diğer şiddet türleri gibi flört şiddeti de bireysel bir deneyimin sınırları içerisinde değildir. Şiddet salt olarak bir veri halinde literatüre yansımaktan öte toplumsal bağlam içinde oluşur ve gelişir. Düzenin normalleştirdiği, ancak özünde şiddetin görünümü olarak ortaya çıkan eylemler flört şiddetinin de tetikleyicisidir. Düzenin şiddet karşısında konumlanışından dizi ve film sektörüne kadar kabul edilebilir formlara sokulmaya çalışılan şiddet yazgı değil sistemin belirlediği sınırlardır. Kişinin özgün karakterinin oluşumunda var olan ve etkin olan flört deneyimleri yalnızca ilişki çerçevesine değil kimlik üstünde de etkiye sahip olabilmektedir. Benliğe zarar veren şiddet deneyimlerini küçüksemek veya maruz görmek, şiddeti aklayacağı gibi kişinin özgünlüğünün ve özgürlüğünün gaspı anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla büyük sonuçlara yol açan, küçük ve gelip geçici olduğu iddia edilen, eylemleri tanımak ve karşısında durabilmek için destek mekanizmaları sağlanmalıdır.