Daha önce eski mezarlarda genelde ziller olduğunu farkettiniz mi?
Bu zillerin artık bir işlevi olmasa bile 18 ve 19. Yüzyıl için elzem işleve sahipti. Bunlar aslında mezarın içindeki gömülmüş kişi içindi. Peki ölü birinin bir zille ne gibi bir işi olur.
Doğru ancak gömülen insanların hatrısayılamayacak kadar olan kısmı canlı gömülüyordu.
Yeni mezarlar için yer açılması amacıyla yapılan mezar boşaltma işlemlerinde birçok tabutun iç kısmında çırpınmanın getirdiği ve kurtulma çabasıyla oluşmuş izler bulundu, bu izler sonucunda insanların canlı canlı gömüldüğü ortaya çıktı.
Antoine Wiertz’s The Premature Burial, 1854
peki bunlar nasıl gerçekleşti?
Dönemin getirdiği kolera gibi hastalıklar yüzünden birçok insan komaya giriyordu ve aynı şekilde doktor ve medikal bilgisi olan insan kıtlığı sebebi ile ölmemiş geçici süreliğine bilinci kapanmış insanlar ölü zannedilerek gömülmüş ve bir tabut içinde uyanmışlardı.
Bu korku filmlerinden fırlamış ölüm için birçok çözüm bulundu ve "hatta bu tabut sizi ölümden kurtaracak" gibi reklam işleri de ortaya çıktı
ironiktir ki içinde hayatta kalınabilecek tabutlar üretiliyordu. Bunlardan biri de kurulan de bir düzenek sayesinde öldü sanılan kişi uyanınca mezarın başındaki zili çalıyordu ve mezarlıktaki görevli veya zili duyan kişi sayesinde gömülmüş kişi mezarlıktan çıkarılıyordu.
Bu vakalar aynı zamanda Gotik edebiyatında da görüldü Poe’ın "The Premature Burial" isimli kısa hikayesi de bu şekilde gömülmüş bir kişiyi baz alıyordu.
Yorum Bırakın