yoksun mu yoksul mu?

yoksun mu yoksul mu?
  • 1
    0
    0
    0
  • yazmaktan kaçarken buluyorum kendimi, dökmeye çalıştığım hislerimden korkar oldum. döktüklerimi ise okumaktan...

    bir cümleye bir hissi işlemek mümkün müdür? tekrar tekrar okurken o hissi yakalamak kadar mümkündür sanırım.

    tohumum hüzün, başka bir şey yükleyemiyorum bu güzelim kağıtlara, aktaramıyorum. mutluluğun basitliği ise gözlerimi dolduruyor, anlatılacak hiçbir fazlası yok. mutluysan mutluydun, bu kadardı.

    acının çeşitliliği ise insanın akli dengesini oynatacak türden, herkes acıyı aynı derinlikte anlayamaz bile.

    bana para ödemeye hazır bir adama acılarımı haykırmak istemem kadar saçmaydı bu denklem, hislerden yoksun olmak nasıl mümkün olabilirdi?

    delirmiş gibi hissediyorum, nasıl anlamak mümkün olmaz? ben sayfalarca yazıyorum her şeyi, duymazdan mı geliyorsun yoksa? duvarlar daha anlayışlıdır belki de senin sığ zihninden. onlara anlatırım ben de, ağlarsam kendim dinler, duvarlara tırnaklarımla kazırım acımı.

    tek başıma hissediyorum, yoksunluk artık yavan bir şey.

    acıdan daha yoğun ve derin bir duygum kaldığını sanmıyorum, huzuruma bulanmış gibi her yanımda, her zerremde. şikayetçi olsam da bir şey hissetmek ve ciddiye almak apayrı. 

    şekillendiriyorum hislerimi, buduyorum. çam ağacına çeviriyorum meşe ağacımı, biraz büyük ve yapay dursa da fiyakalı geliyor gözüme en azından. en güzel şekilde olsa da utanıyorum ağacımdan, gizliyorum tüm benliğimle yabancılardan. 

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.