Düz Çizgi

Düz Çizgi
  • 1
    0
    0
    1
  • Düz Çizgi

    Arkamda renkli tablolardan oluşan bir duvarın elinde kurşuna diziliyordum. Kameralardan patlayan flaşlar sanki vücudumu delik deşik eden silahların barutlarının patlaması gibi oynuyordu zihnimde. Yarın gazetelerde suratımın bembeyaz, ifadesiz ve alnımdan alçarak süzülen, kutuplardaki en soğuk sulardan bile daha soğuk terler ile beraber resmedileceği umurumda bile değildi.  Hatta o resimlerde suratımın bile çıkmamış olmasını dilerdim. 

    Hapishaneye girmeden önce çekilmiş olan bir sabıka fotoğrafından farksız hissettiren basın çekimleri bittikten sonra galerime gelmiş herkesi siktir edip kulise geri döndüm. Hayatımın en büyük ve 5. Galerisinde insanlar bu tavrımdan dolayı şımarmış olduğumu düşüneceklerdi. Haksız da değillerdi. Ben de 24 yaşında bu başarılara imza atan birinin böyle yaptığını görsem kendini beğenmiş bir piç derdim.

    Kulise girdim ve odanın kapısını kilitledim. Bulduğum ilk fırçayı gırtlağıma saplamak istedim. Tırnaklarım birer birer çekiliyormuşçasına, beynimin içine zift dökülmüşçesine, derimin altında kırkayaklar dolaşıyormuşçasına acı içindeydim. Ancak odanın içi neredeyse ağzına kadar yemek, alkol ve hayranların gönderdikleriyle dolu olmasına rağmen benim gözüm sadece onu gördü. Üzerinde el ile çizilmiş bir düz çizgi. Kusursuz. 

    Kusursuz. Bu betimleme benim için yapılıyordu. Asla kendim çalışmadım. Küçüklüğümden beri kendim, neyi istersem onu çizdim. Ne perspektif ne anatomi ne de peyzaj. Ne gördüysem onu çizdim. Ve kendimi asla iyi bir ressam olarak görmedim. Demek ki iyi olan sadece baktığımdı. 

    Ancak ben hiçbir zaman düz bir çizgi çekemedim. Çünkü hiçbir şeyi düz olarak görmedim. Düz bir çizgi. Evet. Dümdüz, siyah, sade bir çizgi. Başka hiçbir şey değil. Notun üzerinde bu vardı. Milyonerler tarafından dünyanın dört bir yanına gönderildim. Çizilmesi, derinliği ve hissi verilmesi en zor denilen ne varsa tablolara, duvarlara, kağıtlara ve hatta vücutlara bile çizdim.

    Sizin için belki düz bir çizgi her yerde görülebilir. Ancak yanılıyorsunuz. Pürüzler, genleşme, mürekkebin veya boyanın kâğıda, tabloya dağılması, ışığın çizgiyi yamultması ve bunun gibi birçok neden sayesinde asla düz bir çizgi yoktur. Asla.

    Ancak karşımda duran, tekte çizilmiş, dümdüz ve kusursuz bir çizgi bana bunu demiyordu. Üzerinde başka hiçbir şey bulunmayan bu kâğıda dokunmaya bile kıyamıyordum. Ve evet, bu, tanrı tarafından bana bir meydan okumaydı.  Çünkü onun yarattığı her şeyi ben tekrar yaratmıştım. 

    Bulabildiğim ilk kalemle çizmeye başladım. Masanın üstündeki tükenmez kalemle koluma hayatım boyunca attığım en dikkatli çiziği attım. Ancak nafile. Yamuktu. 

    Gala, basın, bakanlar, milyarderler, yatırımcılar, içerideki onlarca tablom. Artık hiçbiri umurumda değildi. Tanrının attığı bu düz çizginin aynısından yapmalıydım. Tek amacım buydu. 

    Hemen orayı terk edip evime geçtim. Kafamda binlerce çizgi dolanıyordu artık. Ve kâğıt ta yanımdaydı tabii ki. Artık benim en büyük düşmanım ve sahip olduğum en değerli şeydi bu kâğıt ve onun üzerindeki düz çizgi. 

    Üzerinden aylar geçti ve ben çizilebilecek her şeyin üzerine, çizilebilecek her madde ile düz bir çizgi çizmeye çalıştım. Gazeteler ve insanlar artık bir dahi değil deli olduğumu düşünüyorlardı. Zaten arasında ne fark vardı ki? Belki incecik bir çizgi. 

    Elimdeki kömürü artık daha fazla inceletemediğimi anladığımda kapkara olmuş ellerimde sadece jilet kalmıştı.  Ve pes ettim artık. Bu düz çizgi, benim hayatımı tam ortadan ikiye bölmüştü. Aynı benim de bileğimdeki atar damarı böleceğim gibi. Jileti bileğimden dirseğime doğru bastırıp kendime çektiğimde bir gül gibi açılan bu yaranın, kağıttakinden daha düz bir çizgi olduğunu fark ettim. Ve bu yaradan damlayan her kan, tanrının çizeceği bir görüntü oluşturuyordu artık. Rolleri değiştirmiştik. Ben kazanmıştım. 

    Ben, tanrıdan daha düz bir çizgi yaratmayı başarmıştım. 



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.