Game of Thrones'u yıllar sonra oturup baştan izlerken fark edip kendimi çok uzun bir aradan sonra burada buldum. Öncelikle (ama yok artık) hala izlemediyseniz bu yazının spoiler içerdiğini baştan belirtmiş olayım. Ama sanırım izlemediyseniz bu yazıda sizi enterese eden pek bir şey de bulmanız mümkün değil. Yıllar sonra geri dönüşümü Game of Thrones dizisinin bir bölümündeki yunan mitine göndermesiyle yapıyor olacağım. Belki de Yunan mitolojisindeki en popüler olan mitlerden biri; Agamemnon. Daha önce okumadıysanız bile bir süre önce İzmir'de bir gemiye adı verildiği için tartışmalara yol açmasından da hatırlıyor olabilirsiniz.
O zaman ilk önce Agamemnon'un öyküsünü bir hatırlayalım ama şunun da altını çizelim; mitler farklı kaynaklarda farklı yazarlar tarafından farklı şekillerde ele alındığından hikayelerde küçük değişimlere rastlayabiliriz.
Agamemnon'un atalarının yapmış olduklarından dolayı tanrıların lanetlediği bir soya dayandığını söyleyebiliriz. Yani aslında Agamemnon ailesinin kendi içinde birbirlerini öldürmeye dayanan bir lanetinin olduğunu aklımızın bir köşesinde tutmak olabilir. Tabi ki konumuz bu değil ama daha detaylı okumak isterseniz Tantalos ve Pelops okumaları yapabilirsiniz.
Agamemnon Miken kralı, kardeşi Menelaos ise Sparta kralıdır. Menelaos'un karısı Helen'in Truvalı Paris tarafından kaçırıldığı gerekçesiyle (farklı kaynaklarda Helen'in kendi kaçtığı da görülür), kardeşi Agamemnon'dan yardım ister ve Truva'ya savaş açarlar. Ordunun yemek ihtiyacı içinse avlanan askerler, vahşi doğanın ve hayvanların tanrıçası olan Artemis'in kesinlikle avlanmaması gereken kutsal geyiğini de avlarlar. Bunun üzerine tanrıça Artemis gemilerle açılan ordunun rüzgarını keser ve onları denizin ortasında erzakları bitecek hale gelene kadar sefalete mahkum eder. Bu durumdan onları kurtarması içinse tek şartı Agamemnon'un kendi kızını ona kurban etmesidir.
Agamemnon istemese de orduyu kurtarmak için Artemis'in dilediğini yapar ve kızı Iphigenia'yı kurban eder (burada aslında kurban ettiğini sandığı ama aslında Artemis'in genç kızı Agamemnondan gizlediği varyasyonlar da mevcut). Iphigenia'nın kurban edilmesiyle Artemis sözünü tutar ve gemilerin rüzgarla gitmelerine izin verir. Savaş 10 yıl sürer ve sonunda zafere ulaşıp eve dönerler. Bu geçen sürede karısı Klytemnestra evde kinle ve aşığıyla beklemektedir tabii ziyafetle karşılayacak hali yoktu neticede. Agamemnon'u (yine farklı versiyonları var öldürme şeklinin) öldürür. Babasını öldürdüğü için kendi annesini öldüren Orestes'i de buraya not düşelim bu esnada araya kaynamasın.
Eğer buraya kadar mitolojik karakter adı kim kimdi diye beyniniz bulanmadan okuduysanız şimdi bu mite bir de Game of Thrones gözüyle bakalım. Baratheon hanesinin ambleminin geyik olması da ailenin kaderini sanki Agamemnon'a bir tık yaklaştırmış gibi.
İzlediğimiz gibi Stannis tahtta (çok da haklı olarak) hak arayışı esnasında birçok zorlukla boğuşurken çılgın fikirlerle dolu olan "kaknem" Kızıl Rahibe ile tanışıyor ve dizinin belki de dönüm noktalarından biri gerçekleşiyor. En azından Stannis'i destekleyen bana Kızıl Rahibe şokundan oldu gerçekten.
9. sezona kadar dayanan ve adım adım tahta geçmek için düşmanlarını yok edip ittifak peşinde olan Stannis ve ordusu, kuzeyden destek almak için gittiğinde orada da Winterfell işgaline yardımcı olmakla kalmaz bir de ölüler ordusuyla savaşır. Fakat hem soğuktan hem erzak eksikliğinden iyice yorgun düşmüş durumda olan ordunun kurtarılması ve yola devam edebilmesi için bir şeye ihtiyaç vardır. Evet bravo bildiniz: kurban. Muhteşem bir askeri deha olarak ün kazanmış Stannis'i dini safsatalarıyla ve kara büyüleriyle etkileyen yılan Kızıl Rahibe Melisandre, Stannis'in kendi kanından bir kurban vermesi gerektiğine yoksa ordusunun yok olacağına inandırır. Stannis kızını çok sevmesine rağmen, bir diğer deccalin öz kızı olan Stannis'in karısı zaten dünden meraklı bir şekilde Stannis'in içinde kalan son şüphe kırıntılarını da yok edip kendi kızını ölüme gönderir. Prensesimiz Sheeren her şeyden habersiz askerlerle ölüme yürürken elinde kendi hanesinin amblemi olan ahşaptan oyulmuş geyiği tutar ve ne yazık ki yakılarak kurban edilir.
İki hikaye arasındaki paralelliği çok net bir şekilde görebiliyoruz, fakat farklılıklara da küçük bir değinmek gerekirse Sheeren'ın hater annesi kocası Stannis'i öldürmek yerine vicdan azabıyla (hayret 9 sezon sonunda) kendini asarak öldürüyor. Ama tabii ki kaderin cilvesi yine bir benzerlik olarak öldürdüğü kardeşinin yeminli kadın şövalyesi canımız Brien Tarth kendisini öldürüyor intikam olarak. Mitin orijinalinde Klytemnestra kendi kocası Agamemnon'u öldürmüştü. Diğer farklılık ise, Agamemnon kehaneti gerçekleştirdiğinde ordusu kurtuluyor ve uzun yıllar sonrası eve zaferle dönüyorken, Stannis'in ordusu nanay hale gelip bozguna uğruyor.
Buraya kadar okuduysanız teşekkürler. İlk izleyişinde bu referansı anlayanları da tebrik ederim valla süper dikkat.
Bitirirken en sevdiğim hanelerden olan Mormontların sözleriyle bitirelim:
"Here we stand."
Yorum Bırakın