Toplumun İlham Perileri yazı dizisine hepiniz hoşgeldiniz. Bu yazı dizisi ağırlıklı olarak Gen-Z olmak üzere yaptığı işlerle başarılı olan insanlara sizin yerinize sorabileceğiniz soruları soracak, yakın tanımış olacağız. Eğer bu yazıyı okuyorsan ve yayıncı olmak istiyorsan işte bu senin için!
İlk konuğumuz YouTube üzerinden yayın, Instagram üzerinden ise içerik üreticisi Tolga Şenel. Kendisi yayıncılık dünyasında çevresine örnek ve ilham veren bir isim. Eğlenceli ve kaliteli yayınlar yapan Tolga, aynı zamanda Instagram üzerinden yayınladığı içeriklerle son dönemde büyük rağbet görmekte.
Gelin hep birlikte Tolga'yı yakından tanıyalım.
Tolga Şenel kimdir?
1994 yılının Eylül ayında Ankara'da dünyaya geldim, orada büyüdüm ve artık Ordu'da yaşıyorum. 15 yaşımdan beri çalışıyor, 13 yıl kadar da turizmde çalıştıktan sonra pandemi ile beraber içerik üretmeye başladım. Bir yandan da metin yazarlığı yapıyordum ama şu an için yalnızca içerik üreticiliği ile uğraşıyorum. Kısacası ben buyum. Sadece sevdiğim şeyleri yaparak; insanlarla buluşmaya çalışan biriyim.
Oyun dünyasıyla ne zaman ilgilenmeye başladın?
Ben kendimi bildim bileli oyun oynuyorum. 1998-99 yıllarında evde çakma Atari'm vardı, onunla başladım oyun oynamaya ve sayılırsa sanal bebeklerim vardı. Oynadığımı hatırladığım ilk oyun Çince bir Power Rangers çakmasıydı. Sonra 1999 yılında eve bilgisayar geldi ve bilgisayar ile daha çok ilgilenmeye başladım. İlk oynadığım oyun ise Delta Force Land Warrior oyunuydu. Konsol dünyasına 2 sene önce Nintendo Switch ile girdim ama küçükken amcamın oynadığı Playstation oyunlarını izliyordum ama o kadar. Yani net olarak, ben hep oyunlarla ilgileniyordum ve öyle büyüdüm, diyebilirim.
Yayın dünyasında olmaya nasıl karar verdin?
Pandemiden dolayı işimden ayrılmıştım, askere gitmeme de 6-7 ay vardı. O arayı oyun oynayarak dolduruyordum. Şimdiki eşim o zamanki sevgilim Begüm "Yayın aç da sosyalleşiriz hem" dedi ve öyle başladım yayın açmaya. İyi ki açmışım.
Çok kısa burada araya giriyorum. Evet iyi ki açmış diyebilirim. Tolga kendine has bir kitleyle çevresindekileri eğlendiriyor ve samimiyetiyle birlikte, bu dünyaya atılmak isteyenler için büyük bir örnek teşkil ediyor. Mesela tier list yayınında aşırı komik bir ortam vardı ve bir evde arkadaşlarımla kutu oyunu oynamış gibi hissettim. Aslında Tolga'nın amacı bu dostlarım. Sizin evinize misafir olmak.
İlginizi çektiyse içerikleri beğenmeyi ve kanalına abone olmayı unutmayın. Linkini bu kısımda vermeyeceğim elbette, hadi aşağıya kaydırarak okumaya devam et.
Sana göre yayın dünyasında olmanın en zor tarafı nedir?
Emeğinin karşılığını almak en zor tarafı. Ben aldığımı düşünmüyorum mesela ama yılmıyorum elbette. Maalesef insanların standart izleme alışkanlıkları var ve bunları değiştirip araya girmek çok zor. Özellikle Kick ve Twitch gibi platformlar bazı yayıncıların tekelinde gibi ilerliyor. Onlardansan ilerliyorsun ama onlardan değilsen tek başına ilerlemek maalesef çok zor. Ben kimseyi tanımadan girdim içerik üreticilik işine ve birilerini bu işi yaparak tanımaya başladım. Kimsenin ekibinden ya da yancısı olmadım. Böyle kendi yolumdan ilerliyorum ve bu yol maalesef bu işin en zor tarafı. Yine de seviyorum, tabii ki fizik olarak yorulmuyorum ama beynim ve ruhum bazen alarm veriyor.
Bir içerik üreticisi olarak bu dünyaya adım atmak isteyenlere ne tavsiye edersin?
İlk tavsiyem içerik üreticileri ile ilgili vergi yasalarını, reklam yasalarını vs. okusunlar. Bunları bilip bu işi yapmaya başlasınlar. Onun dışında hiç tavsiyem yok. Yolları bahtları açık olsun, bana yazsınlar arkadaş olalım. (Gülerek, yani random atacaktım ama atmadım ama güldüm)
Issız bir adaya düşsen yanına alacağın üç şey nedir?
Adanın durumuna bağlı değişir bu. Lakin ben temel ihtiyaçlarımı karşılayabileceğim bir adadaymışım gibi düşüneyim, yani barınma, yeme içme gibi dertlerimin olmadığı bir adada gibi... Eşimi de saymıyorum o da gelmiştir benimle.
Jules Verne'e ve kitaplarına aşık biriyim, ömür boyu 80 Günde Devr-i Alem okuyabilirim onu alayım o yüzden.
Kutu oyunu olarak Wyrmspan alayım, kendi kendime oynarım vakit geçer.
Bir de yorgan alayım ya, ben yorgansız uyuyamam. Geri kalanı da adadan çözeriz artık... Bir haftada Orta Çağ, bir ayda Yeni Çağ, yemin ediyorum 1 aya Fransız Devrimi'ne kadar götürürüz bu işi(!)
En sevdiği oyun nedir?
3 Ağustos 2023 tarihine kadar bu sorunun cevabı Mass Effect 2'ydi ama o tarihten beri Baldur's Gate 3.
Hangi oyunun evreninde yaşamak isterdin? Neden?
Valla hiçbirinde yaşamak istemezdim ama illa birini seçmem gerekiyorsa Cyberpunk evrenini isterim. Gelecekte öyle bir dünyanın nasıl işlediğini, benim nasıl olacağımı merak ediyorum. O yüzden Cyberpunk deneyimi...Eh bir de Night City güzel bir şehirdi ya.
İnsanların çok beğendiği ama senin beğenmediğin o oyun nedir?
Ohoo çok var. Ben genel olarak bir şeyleri zor beğenen biriyim. O yüzden "en mükemmel" bir üründe bile kusur ararım. Bu sebeple insanların çok sevdiği ama benim hiç sevmediğim tonla oyun var. Ama sanırım en popüleri GTA V.
"Sizi serbest bırakıyoruz" fikrinin çok yaratıcı bir fikir olmadığını düşünüyorum. Biraz yapımcının "sizi serbest bırakıyoruz çünkü biz koyacak bir şey bulamadık o yüzden siz her şeyi yapabilin istedik" demesi gibi geliyor. Tabii ki iyi bir oyun ama bu kafa hoşuma gitmiyor. Ek olarak GTA RP olaylarından kusasım geliyor artık. Bu oyun temelde bir hikayesi olan, oynanış mekaniklerinin üst düzey olduğu, görsel şöleni olan bir oyun. Ama kimse hikayeyi hatırlamıyor veya oynamıyor. Alelade bir online oyun oldu artık seri. San Andreas da serbestti mesela ama taş gibi bir hikayesi ve eleştirisi vardı. GTA artık tamamen internetin suyunu çekmek için yapılmış gibi. Zaten GTA VI ile beraber TikTok falan da gelecekmiş. Kesin "like" kasmalı işler olacak, GTA VI'da yaşayıp influencer olacak kişiler olacak falan... Detaylı bir SIMS gibi işte.
Ama benim sevmemem oyunu kötü yapmaz, ben sevmiyorum sadece.
Bir içerik üreticisi olarak vizyonun nedir?
Benimle aynı hobilere sahip olan farklı insanları bir arada toplayıp onlarla her konuyu medenice konuşabileceğimiz, eğlenebileceğimiz bir topluluk vizyonum var. Umarım olur diyeyim.
He bir de "Ya o videoyu keşke ben yapsaydım" dedirtmek istiyorum birkaç içerik üreticisine, o da bende kalsın.
Sana ilham veren motivasyonunu güçlendiren şey nedir?
Eşim, annem, babam, ablam...Sürekli yanımdalar ve sürekli destek oluyorlar. Kendimi geliştirmemi, işimi geliştirmemi istiyorlar. En büyük motivasyonlarım onlar. İlhama gelirsek de ben sürekli hayal kuran biriyim. 10 yaşımdan beri de hayallerimi hedeflerimi not alır, hala saklarım. 10 yaşındaki benle 30 yaşındaki benin ortak hayalleri var. Hem şimdiki zamanımı hem geçmişimi hem de geleceğimi mutlu etmek istiyorum.
Bir oyun projesi üzerine çalışacak olsaydın kimlerle çalışmak isterdin?
Ben çok oyun yapımcısı fanatiği bir insan değilim o yüzden "kesinlikle bunlarla çalışmak istiyorum" diyemem. Ama illa birini demem gerekiyorsa Larian Studios'taki herhangi birileriyle bir şeyler yapmak isterdim. Bu arada kendi oyun projelerim var, hem bilgisayar hem de kutu oyunu olarak ama şu an bazı eğitimler alıyorum, önce onları bitirmem gerekiyor.
Bir koleksiyon yapmak isteseydin bu ne olurdu?
Ben sürekli koleksiyon yapmak istiyorum, sürekli de bir şeylerin koleksiyonunu yapıyorum. Öyle "aa bak bu tek, aa bak bu ilk basım" gibi takıntılarım yok, sevdiğim şeylerin koleksiyonunu yapıyorum diyelim. Mesela bu ara Pokemon kartlara sardım onları toplamaya çalışıyorum, LEGO biriktirmeyi ve yapmayı seviyorum, oyun eşyaları toplamaya çalışıyorum -Mario şapkası, Ash şapkası, asa vs. gibi- yani karışık. Hobilerimin koleksiyonunu yapıyorum diyelim.
Bana söz hakkı verip röportaj yaptığınız için çok teşekkür ederim. Umarım çok daha güzel yarınlarda ve büyük sayfalarda tekrar buluşuruz!
Tolga'nın yayın ve içerik üreticiliği sektörü dünyasında kendisine başarılar diliyor, yayınlarını ve içeriklerini ilgiyle takip ediyoruz. Youtube kanalına abone olmayı ve Instagram üzerinden takip etmeyi unutmayın.
Şimdi gelin hep birlikte Tolga'nın evimize misafir olduğu gibi, bizlerde onun misafiri olalım. Bakalım koleksiyonlarla dolu odasında neler varmış?
Yorum Bırakın