Bazen kısılır gözlerimiz bir umuda açılan perdelere,
Ve ardı kesilmeyecek haykırışlara sağır oluruz,
Hiç sönmeyecek gülüşlerimiz ve bizim,
Köklerimizin kesiştiği yerde yeşerecek güller,
Kim bilir kaç kişinin hayatında var olacak,
Bizim gibi,
Hayallerimiz gibi.
Söyleyebilir misin bana,
Kaç kere,
Masum sırıtmalarda, sıcak kahvelerde,
Seni aradığımı,
Bilebilir misin?
Yüzüme vuran hafif esinti,
Elbisene övgüler yağdıran esinti,
Olur muydu bu kadar güzel,
Saçlarını dağıtmasaydı,
Kulağıma gelen çello sesi,
İçimden sana atfettiğim ezgiler,
Olur muydu bu kadar güzel,
Sen olmasaydın yanımda,
Gözlerimden süzülen yaşlar
Saf bir romantizmin izleri,
Olur muydu bu kadar güzel,
Bilmeseydi sana ait olduklarını,
İçimden gelmeden kalkmazdım sabah,
Keyfe keder vururdum suyu yüzüme,
Adı geçen bir kahvaltı,
Ve jilet gibi bir takım,
Akşam saatlerini beklerdim,
Bizim saatimizi,
Alarmım çalardı yirmi dakika önceden,
Biraz yürüyüş biraz sen ve biraz biz,
Sonrası sana ait,
Ertesi sabah,
Kahvaltı beraber,
Dağınık saç kırışmış takım,
Öğlen saatlerini beklerdim,
Benim saatimi,
Alarmım çalmazdı bu kez,
Biraz yürüyüş, biraz insanlar, biraz hüzün,
Sonrası bana ait.
Ertesi gün,
Bize ait.
Yorum Bırakın