İlk İzlenim: Adsız Aşıklar

İlk İzlenim: Adsız Aşıklar
  • 1
    0
    0
    0
  • Dijitalde yayınlanan Türk dizileri konusunda Netflix’in – birkaç istisna dışında- oldukça kırık bir karnesi var. Platformda yayınlanan diziler genelde adlarından söz ettirmeyi başarsalar da bunu “kaliteli” senaryoları, yönetmenlik başarıları veya farklı yaptıkları herhangi bir işe değil; Türkiye’nin en çok tanınan oyuncularıyla çalışmaya borçlu oluyorlar. Bu oyuncuları dizinin fragmanına koyunca sosyal medyada ve geleneksel medyada dizi üzerinde epey yüksek bir beklenti oluşuyor; çoğunlukla hayal kırıklığıyla sonuçlanan bir beklenti.

    Adsız Aşıklar, her ne kadar oyuncu kadrosunda Halit Ergenç, Funda Eryiğit, Rıza Kocaoğlu gibi önemli isimler bulunduruyor olsa da tam olarak bahsettiğim türden bir dizi değil. Konusu itibariyle de oldukça farklı bir hikâyeye sahip. Ve izlediğim ilk bölümde de bu hikâye genel olarak güzel işleniyor.

    Konunun ilginçliği ve seçilen temanın aşk olması kanaatimce, benim gibi izleyiciler için diziyi daha çekici kılıyor. Halit Ergenç başta olmak üzere oyunculuklar konusunda da iyi iş çıkarılmasına haksızlık etmek istemem, fakat bu zaten bahsettiğimiz oyunculardan beklenebilir bir durum diye düşünüyorum. Dolayısıyla oyunculuklardan ziyade hikâyenin izleyiciler için daha büyük bir cazibe merkezi olduğunu söyleyebilirim Adsız Aşıklar’da.

    İlk bölümün başlangıcında yönetmenlik olarak oldukça etkileyici bir iş çıkarıldığını düşünüyorum. Bu belki de biraz Türk dizi sektöründe böyle şeyler görmeye alışık olmayışımızdan da kaynaklanıyor olabilir ama bölümün başlangıcı bence dizideki özel detaylardan biri. 

    Bunun dışında, kullanılan müziklerin sahnelerle uyumu konusunda da Adsız Aşıklar bence genel dizi sektörümüzün aksine çok çok iyi bir içeriğe sahip. Duygusal sahnelerde kulağımızı sağır etmek istercesine çalan şarkılar kullanılmıyor, temponun artırıldığı sahnelerde müzik ekranda gördüğümüz olaylara eşlik ediyor. Müzik kullanımının pek de “iplenmediği” bir sektörde böyle şeyler görmek bence oldukça değerli.

    İlk izlenim olarak eleştirebileceğim şey; kullanılan diyalogların bazen oldukça yapay durması. Bazı birkaç diyalogda karakterlerin sanki bir kitabın içinden konuşur gibi kelimeler kullanmaları veya bir karakter gibi değil de karikatür gibi konuşmaları can sıkabiliyor. Bununla birlikte yine bir – iki sahnede sinematografi ile anlatılabilecek şeylerin karakterlerin ağzından dile getirilmesi, insanın ufak da olsa “aptal” yerine konulduğuna dair bir hisse kapılmasına sebep oluyor.

    Bir de dizinin aslında yeterli sayılabilecek bir süreye sahip olmasına rağmen, bazen olayları anlatırken çok acele ettiği duygusuna kapıldım. Bu da bölümün finalindeki “aşırı tiyatral” sahnede karakterlerle bağ kuramama ve çokça uğraşıldığı görünen bu sahneden duygusal olarak hiç etkilenmememe sebep oldu. Bu noktalar, dizinin aslında potansiyel olarak gayet de kotarabileceği ama bir şekilde eksik yaptığını düşündüğüm kısımlar oldu.

    Fakat yine de eleştirdiğim kısımlar dizinin ilk bölümünden keyif almam konusunda beni alıkoyamadı. Bence Adsız Aşıklar; senaryosu, oyunculukları ve yönetmenliği ile sizi gerçekten bir “dijital platform dizisi” izlediğinizi hissettirecek türden bir iş.

    Dizi, kalan bölümleri de izleme ve hakkında bir inceleme yazısı yazma konusunda beni ikna etmeyi başardı. En kısa sürede dizinin ilk sezonunu bitirip bir inceleme de yazacağım.
    O vakte kadar hoşça kalın!

      


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.