Kaybolmuş Sanat Eserleri: Gizemi Çözülmemiş 10 Tablo

Kaybolmuş Sanat Eserleri: Gizemi Çözülmemiş 10 Tablo
  • 1
    0
    0
    0
  • Sanat, yalnızca tuvalde duran fırça darbelerinden ibaret değildir. O, zamanın içinde donmuş bir an, ustasının ruhundan dökülmüş bir parçadır. Ancak bazı eserler, adeta bir gölge gibi tarihin derinliklerinde kaybolmuş, varlıklarını yalnızca eski fotoğraflar ve fısıltılarla sürdürebilmiştir. İşte akıbeti hala bilinmeyen, ardında büyük gizemler bırakan 10 efsanevi tablo.

    1. Caravaggio – "Aziz Matta ve Melek"
    Caravaggio'nun ilk versiyonu olduğu bilinen bu eser, gerçekçiliği fazla "kaba" bulunduğu için kilise tarafından reddedildi. Ancak asıl trajedi burada başlamadı. Eseri kabul eden galeri, 1945’te II. Dünya Savaşı sırasında bombalanan Berlin Müzesi içindeydi. Birçok kişi tabloyun tamamen yok olduğunu düşünüyor, ancak bazıları bir yerlerde gizlice saklandığına inanıyor.


    2. Raphael – "Genç Adam Portresi"
    Sanat tarihçileri bu tabloya "dünyanın en büyük kayıp şaheseri" diyor. 1939'da Nazi işgali sırasında Polonya'daki bir koleksiyondan alındı. Adolf Hitler’in bile tabloya sahip olduğu söylentileri var. Bugüne kadar hiçbir yerde ortaya çıkmadı. Belki bir duvarın arkasına gizlenmiş halde, belki de özel bir kasada, hala saklı duruyor.

     
    3. Vincent van Gogh – "Kırmızı Üzüm Bağı"
    Van Gogh’un hayattayken sattığı tek tablo olarak bilinir. 1917’de Rusya’daki bir müzeye yerleştirildi. Ancak Bolşevik Devrimi sonrası ortadan kayboldu. Devrimciler tarafından yok mu edildi, yoksa birisi onu kurtarıp nesiller boyu sakladı mı? Van Gogh’un fırçasından çıkan bu canlı renkler, belki de hala bir yerde gizlice izleniyor.

     

    4. Gustav Klimt – "Portre"
    Klimt’in altın ve ışıltıyla bezeli tabloları, bir bakışta insanı büyüleyebilir. Ancak bu portre, II. Dünya Savaşı sırasında kayboldu. 2019’da bir bahçıvanın Viyana'daki bir duvarın içine gizlenmiş halde bulduğunu iddia etmesi sanat dünyasını sarstı. Gerçek olup olmadığı hala tartışılıyor.

     
    5. Jan van Eyck – "Adoration of the Mystic Lamb" (Kayıp Parça)
    Sanat tarihinin en büyük hırsızlıklarından birine sahne olan Adoration of the Mystic Lamb, aslında Gent Altarpiece’inin bir parçasıydı. Ancak 1934’te, bir gece yarısı, bu değerli parça gizemli bir şekilde çalındı. Hırsız, fidye talep etmek amacıyla bir mektup bıraktı, fakat eser asla geri verilmedi. O günden sonra, kaybolan bu parça, hem sanatseverleri hem de araştırmacıları peşinden sürükleyen bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.

     
    6. Rembrandt – "Gece Nöbeti" (Eksik Bölümler)
    Bugün Amsterdam Rijksmuseum’da sergilenen "Gece Nöbeti", aslında tam bir eser değil. 18. yüzyılda, birinin makas darbeleriyle tahrip ettiği düşünülüyor. Peki, kim böyle bir şey yapmış olabilir ve neden? Eksik parçalar nerede? Bu sorulara hala cevap bulunabilmiş değil.

     
    7. Pablo Picasso – "Le Pigeon Aux Petits Pois"
    Pablo Picasso’nun Le Pigeon Aux Petits Pois adlı eseri, 2010 yılında Paris Modern Sanat Müzesi’nden çalındı. Hırsız yakalandığında, tabloyu çöpe attığını iddia etti. Ancak bu açıklama, kimseyi ikna etmedi. Çoğu kişi, eserin hala bir sanat kaçakçısının elinde olduğunu ve bir yerde alıcı beklediğini düşünüyor. 

     
    8. Francisco Goya – "Witches’ Sabbath"
    Goya’nın korku dolu tablolarından biri olan bu eser, Napolyon’un İspanya’yı işgali sırasında kayboldu. Kimi tarihçiler bunun özel bir koleksiyonda saklandığını, kimileri ise savaşın kaosunda yok olduğunu düşünüyor. Eğer hala duruyorsa, onu görebilen biri sanat tarihinin en büyük sırlarından birine sahip olabilir.

     
    9. Paul Cézanne – "View of Auvers-sur-Oise"
    1999 yılında, Oxford’daki Ashmolean Müzesi’nden çalınan View of Auvers-sur-Oise, sanat dünyasında kaybolan eserlerden biri olarak tarihe geçti. Hırsızlar, tabloyu aldıktan sonra hiçbir iz bırakmadan kayboldular. O kadar mükemmel bir plan yapıldı ki, eser adeta buharlaştı. Herhangi bir iz bulamayan yetkililer, bu soygunu hala çözebilmiş değil. Çalınan bu tablo, hala bir yerde saklı olabilir ve belki de bir gün, bir ipucu sayesinde yeniden gün yüzüne çıkar.

     
    10. Johannes Vermeer – "The Concert"
    Sanat tarihinin en büyük soygunlarından biri, 1990 yılında Boston’daki Isabella Stewart Gardner Müzesi'nde gerçekleşti. O gece, soyguncular müzenin güvenlik sistemini aşarak Vermeer’in ünlü The Concert tablosunu çaldılar. Eser, dünyanın en değerli kayıp sanat eserlerinden biri haline geldi. FBI, yıllardır tabloyu bulmak için iz sürse de hırsızlar kayıplara karıştı ve hiçbir iz bırakmadılar. Bazı teorilere göre, tablo hala gizli bir yerlerde saklanıyor. Belki bir mafya liderinin koleksiyonunda, belki de uluslararası bir suç dehasının özel odasında yıllardır korunuyor. Tablonun kaybolduğu günden bu yana, eserin akıbeti, hem sanat dünyasının hem de suç araştırmacılarının çözemediği en büyük gizemlerden biri olarak kaldı.

    Bu eserleri kim çaldı? Nerede saklıyorlar? Belki bir evin duvarında, kimsenin fark etmediği bir köşede asılıdırlar belki de bir kasada, sonsuz bir sessizliğe mahkum edilmişlerdir. O tabloların her bir fırça darbesi, yıllar boyunca bilinmez ellerde bir sırra dönüşmüş olabilir.

    Ama unutulmamalıdır ki, sanat asla ölmez. Bir tuval kaybolabilir, bir fırça darbesi karanlıkta silinebilir, fakat sanatın ruhu asla yok olmaz. Çünkü kaybolan bir tablonun ardındaki hikaye her daim varlığını korumaktadır. Kim bilir, belki de bir gün, bir tavan arasında, bir bodrum katında ya da esrarengiz bir mirasın içinde bu tablolar yeniden gün yüzüne çıkacaktır. O gün geldiğinde dünya, bir kez daha sanatın büyüsüne tanıklık edecek hatta insanlık, kaybolmuş bir dönemin yeniden canlanışına şahit olacaktır. Ve o zamana kadar da bu sırrı içinde taşımak, belki de sanatın derin bir yansımasıdır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.