Her an kendisine ait, kendi kafası gibi insanların, dünyaya ait bir şeyi göremeyen, kör bir bahis gibi ne getireceği ve ne götüreceği belirsiz. Olsun. Zaten belki de budur yaşamak, belirsiz bir yolculuk. Öyleyse şimdi ben buyum demesin kimse, hayat boyu değişmezler hariç. Onlar belki imrenilesi, farkındalık olmaksızın saf bir direnç hali, neden yaşadımı sorgulamadan ve anlamadan, konuşan bir parçasını bari duyamadan ben buyum diyebilen mis gibi. Belki budur sır. Bomboş bir yerde oraya layık yaşamak. Pişman olanlar, boşuna boşluğa düşmeyenler, gökyüzüne bakarken yeryüzünü görenler, ruhlarını atların teptiği insanlar, tek kullanımlık kurşunlarını harcadıktan sonra katilleriyle karşılaşıp kaçanlar. Sanıyorum ki bir sonraki doğumla gerçekleşmek için geri gelme umudundalar, fakat görünmek istemeyen bir şey var burda; o da insanın eksik olduğu… Ve binlerce kere yaşasa yine öyle olacağı. Öyleyse, daimi pişman olarak, pişmanlığıyla barışsın, kendini kandırmadan buna alışsın.
~sabiha
Yorum Bırakın