Advertisement

Boşluk…

Boşluk…
  • 1
    0
    0
    0
  • Bir sabah uyandım.

    Her şey yerli yerindeydi, ama ben yoktum. Odanın köşelerinde, duvarların kıvrımlarında, aynanın içinde kendimi aradım. Yüzüm silik, ellerim gölge, içim boşluktu. İnsan kaybolduğunu ancak her şey yerli yerindeyken anlıyor. Bir şeylerin eksildiğini değil, büsbütün silindiğini fark ettiğinde…

    Ne zamandır böyleydim?

    Dün mü başladı, yoksa yıllardır süren bir dönüşüm müydü bu? Bir sınırı geçtim de geri mi dönemiyorum, yoksa hep olduğum yerdeydim de şimdi mi fark ettim? Bazen insan bir adım atmaz, sadece içi geride kalır. Bedenin burada, zihnin ötede. Ya da tam tersi, bilemiyorsun…

    Bir zamanlar büyük anlamlar peşindeydim. Güç neydi, özgürlük neye benzerdi, yasaları yıkınca ne olurdu? Yıkıntılar arasında yeni bir şey mi doğardı, yoksa sadece daha fazla yıkıntı mı? Bazıları sınırları aşarak kendini bulduğunu sanır. Oysa kimi sınırları geçtiğinde, geriye dönecek bir kendin kalmaz.

    Sonra bir sabah daha,

    bir sabah daha,

    bir sabah daha…

    Bir noktadan sonra sabahlar birbirinin aynısı. Aynaya bakıyorsun, o da seni tanımıyor. Sesleniyorsun, yankın bile dönmüyor. Öylece duruyorsun, bir başına. İnsan kaybolduğunu ancak kimse fark etmediğinde anlıyor. Ve en acısı da senin de fark etmemen…

    İnsan kendini aşabilir mi?

    Belki.

    Ama belki de kendini aşmak, sadece kendinden geriye hiçbir şey kalmaması demektir…


    Mem Aryan 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.