Advertisement Tracker

Atatürk Filmi ve Mustafa Kemal Algısı

Atatürk Filmi ve Mustafa Kemal Algısı
  • 0
    0
    0
    0
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hakkında yüzlerce kitap ve belki bir o kadar da film – belgesel yapılmış; bu anlamda gerek Türk tarihinin gerekse Dünya tarihinin en önemli isimlerinden biri. Fakat sinemada ortaya konan eserler arasında “doğru düzgün” bir Atatürk biyografisi göremediğimizden şikayetçiydik. Genellikle ortaya konan Mustafa Kemal portrelerinde, onun bir “insan” olmaktan çok bir figür olarak kullanıldığına şahit oluyorduk. Bu bağlamda izlediğimiz Mustafa Kemaller, oldukça ruhsuz diyaloglara giren, izleyiciye Mustafa Kemal’in duygu dünyasını geçirmekten yoksun karakterler oluyordu.

    Peki bu film, daha önce gördüğümüz Mustafa Kemallerin aksine, bize gerçekten bir “kahraman” izletebiliyor mu?

    Hem evet hem hayır. Gelin biraz bu düşüncemi açmaya çalışayım.

     

     Bir “Tanrı Adam” Olarak Mustafa Kemal

    Ülkemizde Atatürk hayranlığının çok ileri gittiği örneklerde onun neredeyse bir Tanrı gibi karşımıza çıkarıldığını görüyoruz. Bu görüş, bir büyük insan olan Mustafa Kemal’i doğru anlamamıza engel olan en önemli unsurlardan biri, aynı zamanda sinemada kaliteli bir Atatürk biyografisi görmemizi de zorlaştırıyor tabii. Çünkü bu bakış, filmlerde gördüğümüz Mustafa Kemallerin bir karakter gelişimi yaşamasını; iç çatışmalar veya buhranlar içinde yer almasını esirgiyor bizden. İzlediğimiz karakterler filmin başından itibaren korkusuz, akıllı ve büyük bir savaş dehası olarak karşımıza çıkıyorlar. Mustafa Kemal’in sadece zaferlerinin anlatıldığını, yenilgilerininse mevzubahis dahi edilmediğini görüyoruz.

    Halbuki -bence- bu gibi büyük insanları büyük yapan zaferleri olduğu kadar, yaşadıkları mağlubiyetlerdir. Çünkü onların karakterlerini şekillendirenler bunlardır. O zaferleri elde etmelerini sağlayan nedenlerin altında iç dünyalarındaki sıkıntılar, yaşadıkları kayıplar ve buradan daha güçlü çıkmaları yatar.

    Bu film, Atatürk’ün mağlubiyetlerini de anlatmayı başarıyor işte. Onun çoğu zaman atlanan çok küçük yaşta kaybettiği babasını da unutmuyor, İttihatçılarla ters düştüğü için “kızağa çekilmesini” de…

    Mustafa Kemal’in aile hayatı, sosyal hayatı da -bazı eksiklere rağmen- bir şekilde işlenmiş ve bu beni şahsen çok mutlu etti. Bu sayede Mustafa Kemal’in önceki örneklere göre iyice tanrı katından indirilip insan olarak gösterildiğine şahit oluyoruz.

    Böylece Mustafa Kemal gerçekten bir “kahraman” olarak ortaya konuyor ve film bu açıdan kaliteli bir yere evriliyor.

    Eksik Nedenler

    Buraya kadar filmin iyi yaptığı şeyi anlattım. Şimdi biraz da eksik olduğu noktaya değinmek istiyorum.

    Aslında bu konu Atatürk’ün hayatını anlatan diğer filmler için de geçerli bir şey. Genel olarak tüm filmlerin yaptığı bir hataya bu filmde de düşüldüğünü gördüm. Filmde üzerinde durulmayan ve kaçırılan en önemli nokta, Mustafa Kemal’in nasıl bir kahramana dönüştüğü.

    Mustafa Kemal’in hasletleri filmde çokça gösteriliyor; kendini feda etmeye hazır olması, vatanseverliği, akılcılığı vs. Fakat bu noktaya nasıl geldiği, neden bu kadar kendini feda edecek kadar vatansever olduğu çok üstünkörü geçilmiş. Bu da filmin her ne kadar görsel olarak oldukça doyurucu olsa da hikâye yönünden zayıf kalmasına sebep olmuş.

    Bence buradaki hata şundan kaynaklanıyor: Biz seyircilere filmlerde tarihi bir şahsiyet olarak Mustafa Kemal’in hayatı gösterilmeye çalışılıyor. Oysa bunun sanatsal olarak iyi bir iş olarak ortaya çıkması için hikâyenin başka türlü ortaya konması gerek. Çünkü biz Atatürk’ün kim olduğunu ve ne yaptığını biliyoruz zaten. Burada esas üzerinde durulması gereken; Selanikli bir yetimin gelip koca bir milletin kaderini belirleyecek kişi olmasına giden yoldur. Kendi gibi iyi okullarda okuyan arkadaşlarıyken bile yalnız hissetmesine sebep olan dehasıdır. Bir dehanın yalnızlığı, yokluk içinde bir yetimin bir milletin “kurtarıcısı” olmasını anlatmaktır mesele. Çünkü hikâye budur. Aslında izleyicinin görmek istediği de budur. Maalesef filmde bu noktadaki eksiği -muadili filmler kadar olmasa da- hissettim. Az evvel de belirttiğim gibi görsel olarak iyi bir iş çıkarılmışken, hikaye kısmında zayıf kalınınca insan “yazık olmuş” demekten geri kalamıyor.

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.