Elleri
toprağın hafızası gibi
Parmak uçlarında sürgünler büyütmüş.
Her çizgi
bir fermanın kanlı imzası
Her nokta
unutulmaya direnen bir isyan…
Senin ellerin Mezopotamya’nın çığlığıdır.
Süryani’nin yetimi
Êzîdî’nin ağıtı
Dicle’nin kıyısında unutulmuş dualar
Zerdüşt’ün küllerinde yanan ateş…
Gözleri
ateşe adanmış dualar gibi
Zerdüşt’ün küllerinden doğmuş.
Geceyle konuşur sessizce
Gündüz, taşlara kazınmış efsaneleri fısıldar.
Ellerinde Mezopotamya’nın kalbi atıyor
Kan kırmızısı bir güneş gibi
Êzîdxan’ın düşleriyle yoğrulmuş.
Ninova’dan esen rüzgâr
Delal’ın saçlarını okşayan eski bir stran gibi…
Fermanlardan sağ çıkan bir dağ gibi dimdik
Kayıp kız kardeşlerinin adını taşır alnında.
Kadim bir ana gibi,
doğurur direnci
Sınırları olmayan bir halkın ninnisini mırıldanır.
Dövme değil bu
kaderin mühürü
Damarlarında dolaşan hikâyelerin haritası.
Bir eli Şengal’de
bir eli Dêrsim’de
Kalbi, Zagros’ta yanan bir çerağ…
O mürekkep, sadece bir dövme değil
Zamandan bile eski bir yemin
Ateşe tapanların
suya direnenlerin
Kadim anaların sonsuz hatırası…
Bir kadın
bin yıldız
bir efsane
Ateşin suya yenilmediği gibi
Ne zaman silmek isteseler varlığını
Avuçlarındaki inkâr edilemez mavi
Daha da derine işler…
Biliyor musun?
Senin avuçların Semiramis’in toprağına dokundu
Senin gözlerin İştar’ın aynasında çoğaldı
Senin bileğinde Kawa’nın çekici yankılandı.
Sen bir kadın değil
bir efsanesin
Doğasın
Can verensin…
Ama onlar hep unutturmak istedi seni.
Sınırların haritalarında yerin yoktu
Dillerin yasaklandığı gibi
Ellerindeki motifleri de yasakladılar.
Saklamak zorunda kaldın geçmişini
Ama o dövmeler
Kan gibi
tarih gibi
güneş gibi silinmedi…
Sen, kaybolmayan bir halkın annesisin.
Êzîdxan’ın dualarını mırıldanıyorsun
Zagros’un sert rüzgârına meydan okuyorsun
Ve her sabah
yeni bir ferman yazılırken
Senin ellerin yine de bir tohum ekiyor toprağa.
Söylesene, nasıl susturabilirler seni?
Nasıl silebilirler dövmenin altındaki tarihi?
Gözlerini kapasan bile
Yüzündeki çizgiler konuşuyor
Ben buradayım.
Bin yıl daha geçse de buradayım.
Kadınların
tanrıçaların
ağıtların
Ve unutulmayacak bir halkın sesiyle…
Yorum Bırakın