Merhaba sevgili okur, şu anda şarabımı yudumlarken bir kafa karışıklığımı seninle paylaşmayı çok istiyorum. Belki senin de söylemek istediğin bir şeyler olur ve bu da bana veya bize farklı bir bakış açısı sunar. Düşünüyordum da;
Beklentiniz ne mesela? Özellikle ilişkilerinizden. Hepimiz güven, sevgi, arzu dolu bir ilişki istemiyor muyuz?. Peki, bunun ne kadarını yaşayabildik ya da yaşadık? Kaç ilişkimizde gerçekten tam anlamıyla var olabildik. Kendi halimizle sevildiğimiz, güven verip alan, eğlendiğimiz aynı zamanda da arzuladığımız birisi oldu mu? Ya da şöyle sorayım. Bunlardan kaçı gerçek anlamıyla sadece birisinde var olabildi? Benim için bu duyguların hepsi, hiçbir ilişkide tam anlamıyla bir araya gelmedi. Bunların hepsi bende de yok elbette. Kimisine göre sadece eğlenceli kimisine göre sadece sevgi dolu kimisi için de sadece arzulanan birisiyim. Aynı şekilde kimisi de benim için bunlardan sadece biri veya ikisiydi ama asla tamamı değildi.
Peki ya, hayatına doğru kişiyi bekleyenlerimiz. Doğru insan beklerken acaba biz doğru insan mıyız? Sonuçta bizim de kimi insanlar için yanlış olduğumuz halimiz vardır. Hiç birimiz aynı kalmıyoruz, dün savunduğumuzu bugün savunmayabiliyoruz, bir yıl önce hissettiklerimizi bugün aynı coşkuyla hissetmeyebiliyoruz. Her geçtiğimiz yıl duygusal ve zihinsel anlamda değişirken ve gelişirken seçimlerimizden veya yaşadığımız ilişkinin doğruluğundan emin olabilir miyiz?
Belki de doğru insan dediğimiz kişi kendisi de gelişirken ve değişirken bizim de değişip gelişeceğimizin farkında olan aynı zamanda da bu alanı bize de tanıyacak kişidir. Onu veya beni/bizi birbirimize karşı “doğru” yapacak şey de budur. ‘Doğru insan’ dediğimiz kişi, birbirimizin değişimine tanıklık ederken sevgiyi sabit tutabilen kişidir. Bilemiyorum..
Yorum Bırakın