Gitti…
bir mısra eksildi rüzgârdan
bir çığlık sustu taşrada.
Şimdi kuşlar, onun yazmadığı bir şiirin
gölgesinde uçuyor.
Kalemini bırakıp gitti
yani bir dağın ardını
bir annenin duasını
bir işçinin nasırlı elini yarım bırakarak.
O ki kelimeleri isyanla yıkadı
aşkı, zulmü ve halkı aynı mısrada yoğurdu.
Artık bir meydanda değil adı
bir sessizlikte yankılanıyor.
Ve biz…
Biz onun bıraktığı dizelerde
yarım kalmış devrimleri okuyoruz
sanki devamı bize emanetmiş gibi…
Yorum Bırakın