Situationship, Lovebombing, Ghosting... Telefonlarımıza gelen güncellemeler gibi bu terimler de aşk hayatımıza sızdı. Artık bir ilişkiye başlamak, varolan bir ilişkiyi sürdürmek, çoktan bitmiş bir ilişkiyi sonlandırmak hiç olmadığı kadar zor ve çetrefilli...
Netflix'in son dönemde öne çıkan dizisi Kimler Geldi Kimler Geçti, modern aşk hayatlarımızın inkar edilemez bir gerçeği olan bu terimleri ele alıyor. Uzun düredir devam eden ilişkisi ihanetle biten Leyla'nın yeniden aşkı bulmaya çalışırken yaşadıkları, günümüz flört dünyasının gerçek bir özeti gibi.
Situationship: İlişki Durumu Karışık
Herkesin en başının belası terim bu heralde. Karşınızdakini asla bir yere konumlandıramıyorsunuz. Birkaç bakışma, sohbetlerin arasında kendini ufak ufak belli eden flörtöz cümleler, belli belirsiz kıskançlıklar, küçük fiziksel temaslar...
Kimseye anlatamayacağınız kadar belirsiz ama bir o kadar da gerçek bir çekim...
Aranızda manyetik bir çekim var ama ilişkinizin asla yürümeyeceğini de çok iyi biliyorsunuz. Belki siz zor bir ilişkiden yeni çıktınız, belki karşınızdaki sağlıklı ilişkiler kurmayan biri ve birbirinizin hayatında yanlış zamanlarda denk geldiniz. Belki de doğru bir zaman ama o kişi bütün arkadaş ve iş hayatınızdaki dinamikleri tamamen altüst edecek bir yerde...
Leyla da tam böyle bir durumun içinde buluyor kendini. Cem'le arasında güçlü bir çekim var ama onun geçmiş ilişkileri, narsist kişiliği, karmaşık ilişki durumları nedeniyle ona karşı gardını alıyor. Kalp kırıklarına rağmen her şeyi göze alıp Cem'e kendini teslim edecek mi? Bu 2. sezon için en büyük soruyu oluşturuyor.
Lovebombing : Aşırı Aşk
Sizin de hiç başınıza geldi mi? Hayatınıza giren yeni biri daha önce hiç duymadığınız güzel sözler, jestler, süprizlerle sizi şaşırtır. Sizi dünyanın en güzel kızı olduğunuza inandırmaya çalışır, sizin sevdiğiniz şarkılara bayılır, sizin hakkınızda küçük detayları hatırlar, sizi düşünür. Kendinizi çok güzel ve özel hissedersiniz. Sizi elde edene kadar şovlar yapar, tutkuyla büyüler. Daha sonra bir gün bunları keser ve sizi şüpheye düşürür. Gerçekliğinizle oynar ve kendinizi eksik hisettmeye başlarsınız.
Cem'in diğer kadınlarda olduğu gibi Leyla'ya da bu taktiği uyguladığını görüyoruz. Onu göklere çıkarır, sonra bir gecede hiçbir açıklama yapmadan yok olur. Bu ani uzaklaşma, Leyla'yı hem kendini hem ilişkileri sorgulamaya iter. Aşk mıydı bu yoksa sadece bir gövde gösterisi miydi?
"Bir Narsistle Yaşamak"
Cemin geçmiş aşk hayatı tam anlamıyla toksik ve karmaşık. İlk aşkı Defne, hem geçmişin travmalarını hem de bugünün kararlarını belirleyen bir hayalet gibi hala hayatında. Yaşadıkları ortak acı, onları bağlamaya devam ediyor. Bu bağı kimse çözemiyor.
Cem'in sonraki kadınlarla ise hep yüzeysel ilişkiler kurmuş. Duygusal olarak zeki ve manipülatif yapısı ile ilişkileri daha çok "oyun" gibi görüyor. Bu da hayatına giren kadınları daha sonra çok sorunlu bir hale getirmiş. Kadınlar bağlandıkça Cem uzaklaşıyor; uzaklaştıkça daha çok bağlanmalarına neden oluyor.
Bu olaylar gözünün önünde yaşayan Leyla, Cem'e büyük duvarlar örüyor. Aşka tekrar inanmak istiyor ama duvarlarını indirmekten korkuyor.
Cem ise Leyla'nın bu kadar ona karşı direnmesini daha da cazip buluyor. Çünkü o alıştığı "kolay zafer" duygusunu Leyla'yla yaşayamadığı için gittikçe Leyla'yı tutku ve aralarındaki manyetik çekimle daha da kendine çekmeye çalışıyor.
Ghosting: Behlül Kaçar Sendromu
Biriyle yazışmaya başlarsınız, her şey güzel giderken bir anda mesajınızı beğenir ve büyük bir sessizlik başlar... Harika geçen bir randevudan sonra eve geldiğinizde güzel bir mesaj beklersiniz ama o mesaj hiç gelmez.
Neden? Neden bir insan aniden yok olur? Belki korkar, belki yüzleşmek istemez. Ama en kolayı "hayalet olmak"tır.
Dizinin en gizemli karakterlerinden Feyyaz da tam olarak bunu yapıyor. Leyla'yla olan yakınlığı tam ilişkiye dönüşecekken, geçmişin korkuları yüzünden bir anda ortadan kayboluyor. Hisleriyle yüzleşemeyen bir adamın bu sonraki sessizliği, Leyla'nın duygusal dengelerini bir kez daha sarsıyor.
Benching: Yedek Kulübesi
Bazı insanlar yalnız kalmaktan korkarlar. Bazı insanlar da yeni birini bulmadan hayatındaki kişiyi bırakmıyorlar. Hayatlarında sürekli biri olmasını isterler. Eğer bir ilişkinin sonu geldiğinin hissederlerse hemen etraflarına bakmaya başlarlar.
Ayrıldıkları kişiyi hiçbir zaman hayatlarından tamamen çıkarmazlar. Onu bir kenarda tutarlar; yeni ilişkileri kötü giderse, geri dönebilmek için...
Günümüz ilişkilerinde tamamen ayrılmak da çok zor oluyor. Ortak evcil hayvanınız, ortak arkadaşlarınız, ortak iş ortamınız olabiliyor. O kişiyi hayatınızdan tam çıkaramıyorsunuz. Bazen duygularınızı da tamamen bırakamıyorsunuz.
Leyla için Ömer, uzun bir süre "güvenli liman"dı. Onunla olan ilişkisinin sarsılması, Leyla'yı Cem gibi kaotik birine karşı daha da savunmasız hale getirdi. Ne zaman Cem'le olan ilişkisi güvensizleşse Leyla kendini Ömeri'in tanıdık ve güvenli alanına çekilmiş buluyor.
Ömer bunu biliyor ve Leyla'nın hayatına yeni birinin girmesini engellemek için elinden geleni yapıyor. Bir yandan geçmişin güzel anılarını hatırlatıyor, bir yandan da "Mutluluk Oyunu" gibi taktiklerle Leyla'yı duygusal olarak yanında tutmaya çalışıyor.
Aşk artık sadece kalple değil; terimlerle, stratejilerle, psikolojik savunma mekanizmalarıyla yaşanıyor. "Kimler Geldi Kimler Geçti", bu yeni çağın ilişki haritasını bize gösterirken, belki de en önemli soruyu sorduyor : Aşkta gerçekten "doğru zaman" diye bir şey var mı?
Yorum Bırakın