Bona Dea: kadınların tanrıçası, anlatılana göre iki farklı köke dayanıyor; kır tanrısı Faunus'un karısı ya da kızı olmasına. Hangisini ele alırsak alalım bu kadının sonu iyi, mutlu bitmiyor.
Kızı olduğu anlatımda şiddete ve istismara uğruyor, aynı şekilde karısı olduğu anlatımlarda da aynı istismar ve şiddet görülüyor. İki durum da da ölen Fauna isimli kadın Bona Dea'ya dönüşerek kadınların tanrıçası oluyor.
Bence buna şu şekilde bakabiliriz; şiddete, istismara maruz kalan kadınların sığınak arayışı. Çünkü bu tanrıça "dinleyen tanrıça" olarak da görülmüş ve erkekler onun kültü ve tapınağından tamamıyla dışlanmış. Bu kadınların dinlenme ve kendileri gibi olana sığınma ihtiyacı bir nevi bir dost - anne veya abla gibi- arayışı olarak yorumlanabilir.
Bu tanrıçaya tapınmaları onları bir araya getirirken aynı zamanda onlar için bir umut ışığı anlamına da geliyor olabilir mi ?
İstismara uğramış ve ev içi şiddet görmüş bu kadınlar belki içlerinden birinin, onların yaşadıklarını anlayan birinin onları dinleyen bir tanrıçaya dönüştüğü düşüncesiyle kendilerini daha iyi hissetmişlerdir. İstismar belki bitmez, ama Bona Dea onları dinler, festivalinde şarap içip biraz olsun rahatlarlar.
Düşünüldüğünde bu kadınların böyle bir tanrıçaya inanıp ona sığınmak zorunda hissetmeleri üzücü olsa da içinde bulundukları durumu bu şekilde ilahileştirmiş olmaları aslında bu kadınların sığınma ihtiyaçlarını ve ihtiyaçlarından doğan hayal güçlerini ve potansiyellerini çok iyi bir şekilde oraya koyuyor.
Çaresizlik onları bir tanrıçaya götürürken o tapınakta onları dinleyen yalnızca Bona Dea değil, bu kadınlar aynı zamanda birbirlerini dinleyip ellerinden geldiğince direniyor; hayatta kalıyorlar.
Haberleri olmayabilir ama asıl ilahi bir dinleyici ve sabır simgesi olan onlar; asıl tanrıça onlar.
Yorum Bırakın