Suçsuz olduğu halde başkalarının suçu üzerine yüklenen kişidir günah keçisi denilen. Daha çok sağlam, pürüzsüz bir cama benzer bu kişiler. Öfkeli bir elin kurbanı olur kırılırlar, sonra camdaki kırıkları gören öteki öfkeli eller de yumruklar onları; ne de olsa çoktan kırık olan bir şeyi tekrar tekrar kırmaktan ve suçu ona yüklemekten çekinmez kimse. 

Yeterince kırık olanı düzeltemeyeceklerini -onarmak isteniliyorsa bir şeyi bu ciddi bir çaba gerektirir bunu bilirler ve bu çabayı harcamayı istemezler- bilirler. Kırık camı işte tam da bu yüzden kullanırlar , bir işe yarasın diye. 

Düzeltilemeyen ve onarılması çok emek isteyen her şey öfkeli eller tarafından harcanır. Bir günah keçisi şeklini alana dek de harcanmaya devam eder.

Eğer kırık bir camsanız, sizi şekillendirmelerine izin vermeyin; en azından harcanacağınızı bile bile yapmayın bunu.

Çünkü dünya öfkeli ellere kalırsa kırık cam parçalarından yürünmez. Bu yüzden bu keçilerin bir sürü halini alması gerekir, birleşmelilerdir. Yoksa bu öfkeli ve kırık dünya onları harcar, şekillendirir; istediğini yapar.