Çarlık Rusya'nın ağır bürokratik yapısı içinde ezilmiş ve devlet dairesinde mektupları temize çeken katip Akakiy Akakiyeviç’in hikayesi, Palto. Rus insanını aşağıladığı gerekçesi ile Rus ileri gelenlerinin eleştirilerine maruz kalan bu eser aslında Rus toplumunda rütbeli ve “önemli kişi”lerin devlet dairelerindeki kırıcı hiyerarşik çalışma düzenini göz önüne sermiş, ezilen ve yok sayılan memur Akakiy Akakiyeviç’in, onu “mühim kişi” yapacak paltosunu ve sembolik ölümünü işlemiştir. Eserde Palto; sadece bir giysi değil, Akaki’nin var olmak için tutunduğu son umuttur. Biz bu öyküde, sadece Akaki’yi değil, kendi içimizdeki “görülmek istenen” tarafı da buluruz.
Edebi eserlerde Gogol’un Palto’suna kadar sadece üstün insan anlatılmaya değer görülürken bu kez ezilen, silik ya da sıradan bir karakter edebiyatın öncelikli bir figürü haline gelmiş ve Gogol bu eser ile bir anlamda öykü türünde de yön değiştirmiştir. Gogolun paltosundan sadece Rus yazarlar değil dünya çapında bir çok yazar derinden etkilenmiş çünkü Gogol’un Akaki Akakiyeviç’i zamanla öykü türünde öncü olup herkesi paltosunun içine almıştır. -Hatta bu değerli paltoyu ilk keşfeden de modern Rus edebiyatının kurucusu A.Puşkin’dir.-
Bu sebeple “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık.” ifadesi yani Dostoyevski’nin “Hepimiz bir şekilde o paltodan çıktık; çünkü edebiyat insanı ilk kez orada tüm çıplaklığıyla gördü.” sözü ile özellikle Rus edebiyatına yön verdiğini, birçok yazarı etkilediğinin göstergesidir.
Yorum Bırakın