Öykü Dergisi mi, Kurgu Laboratuvarı mı?
Yazan: Şemsettin Yapar
Edebiyat dünyasına sıra dışı ve yeni bir soluk kazandıran KVASİR, klasik dergicilik anlayışından yola çıkmayan özgün yapısıyla okurla buluşuyor. Yedi yazarın yer aldığı ve her sayıda sıralamanın değiştiği zincir öykülerle örülü bu dergi hem anlatı kurgusuyla hem de eleştiri anlayışıyla dikkat çekiyor.
Bitmiş Dediğimiz Öykü ya Devam Ediyorsa?
Her sayının ilk yazarı, tamamlanmış gibi görünen bir öykü kaleme alıyor. Ardından gelen altı yazar, sırasıyla, kendinden önceki halkaları bir “başlangıç” kabul ederek kendi anlatılarını onunla örüyor. Hikâyeler birbirini tamamlamak zorunda değil, dahası, iç içe geçerek yeni anlamlar yaratıyor. KVASİR böylece okuru, tekil yazarların anlatılarından çok daha katmanlı bir edebi deneyime davet ediyor.
Sanat Kutsal (!) mı Kalmalı yoksa Karşılığı Olmalı mı?
KVASİR yalnızca edebiyat üretimine değil, edebiyat emeğine de farklı bir perspektifle yaklaşıyor. Her yazara telif ödemesi yapılıyor. Bu, yalnızca maddi bir karşılık değil; sanatın ve emeğin ciddiye alındığına dair açık bir duruş. Dergi, bu yönüyle Türkiye’deki dergicilik pratiğine yönelik eleştirel bir bilinç de inşa etme yolunda.
Tartışılmayan Edebiyat Yaşar mı?
Her sayının ardından gerçekleştirilen “Kavga Toplantısı” ise KVASİR’in özgünlüğünü daha da belirginleştiriyor. Yazarlar, yayınlanan metinleri kıyasıya eleştiriyor; tartışmalar yalnızca yazarlar arasında kalmıyor, okurlar da sürece dahil oluyor. Herkes söz alabiliyor, dahil olan tüm okurlar bir bakıma metnin parçası hâline geliyor. Çok iyi durmuyor mu?
İşin Sırrı Amatör Ruhta mı Gizli?
KVASİR’in yedi yazarı kendilerini daha önce bir öykü yayımlamış olmalarıyla değil edebiyatın amatör ruhunu taşımakla görevli hissediyorlar. Bu amatörlük özensizlik değil: Aksine, tutkulu bir üretimin ve düşünsel arayışın göstergesi.
Dergi, edebiyatı hayatlarının merkezine almak isteyen bu isimler için bir üretim alanı sunuyor.
Martin Eden’ın Torunları Burada mı?
KVASİR’in yayımladığı manifesto bu yaklaşımın temelini açıkça ortaya koyuyor:
“Bu topraklarda sanatçı iki hayatî şeyden yoksun: Para ve eleştiri. Paranın olmadığı yerde hayatta kalmak, eleştirinin olmadığı yerde sanatçı kalmak mümkün değil.”
Bu cümlelerle yola çıkan dergi, sanatçıya hem maddi hem düşünsel bir zemin sunmayı amaçlıyor. Sanatı yalnızca ilhamla değil, aynı zamanda sorumlulukla da ele alıyor.
KVASİR, okuru yalnızca izleyici değil, eleştirmen ve muhatap olarak gören bir dergi. Her sayısıyla, edebiyatın sadece yazılan değil, konuşulan, sorgulanan ve birlikte büyütülen bir şey olduğunu hatırlatıyor.
İlk İki Sayı Raflarda. KVASİR’in Çağrısı Açık:
“Dergiler hâlâ bir şeyleri değiştirebilir.” diye düşünüyorsan aramıza katıl.
Online sipariş: https://www.shopier.com/kvasirdergi
E-posta: kvasirdergi@gmail.com
İnstagram: @kvasirdergi
X: @KvasirDergisi
Yorum Bırakın