Seni bilmem fakat o saçlarını haki yeşili kumaşlarla sıkıca örecek hatta bu örgüler o kadar sıkı olacak ki düşünceleri saçlarının arasından dökülemeyecek. Başkalarının sözcükleri ise örgülerini tırmanmaya cesaret edemeyecek.
Artık yetti diyor örgülü, kontrol edemiyorsa tamamen mühürleyecek zihnini. Parmakları saç tutamları arasında bir piyanonun üzerinde dolanır gibi dolaşarak sıkı örgüler oluştururken her bir tutam saçının arasına düşüncelerini dökecek. Düşünceleri öylesine hırçın ki örgülerin arasından elektriklenerek dışarı sızacak, kısa telleri uyumsuzca uçuşacak.
Sadece düşünceleri katmayacak örgülere, kalbini de açacak. Son tutamları birbirinin üstünden geçirirken derin derin soluyarak gözyaşlarını yutacak. Elinde olsa kalbinin damarlarını bile örer çünkü belli ki zihnini ancak bu dingin tutacak.
Seni bilmem fakat o saçlarını haki yeşili kumaşlarla sıkı mı sıkı örecek. Örgünün başı zihnine sokmaya çalıştığın kırılmış keskin kelimeleri, göğsünden kalbine dokunan örgünün sonu ise oraya ektiğin çürük tohumların üremesini engelleyecek. Sıkıca örülmüş saçlar bir sınır görevi görecek, artık kimse onu anılarından tutup bir oraya bir buraya sürükleyemeyecek.
“Örgülü,
saçlarını anılarından ötürü düğümlü,
hırçınlığı kesik kalbinin kanında söndü.
Örgülü,
düşünceleri bir orak misali geceyi böldü,
dayanamadı kıstırdı onları sıkı tutamlarla ördü.
Örgülü,
zihnine bir sınır çekerek kendine göçtü,
anılarıyla birlikte örgülerin arasına sığınarak kendiyle yüzleştirdi hüznünü.
- ʚїɞ“
Yorum Bırakın