Geçmişin geçmiş oluşunun bir albenisi var. Bugün düne dönüştüğünde kırılan kalp unutuluyor, incinen duygular da geçmişle akıyor gidiyor sanki. İnsan bazen bugününden öyle ürküyor, korkuyor ki geçmişin kötülüğünü yeğliyor. Fakat geçmişte bir zamanların bugünüyken acıtmıyor muydu zaten ?
Bugünlerimiz çok acı verici olduğunda zihnimiz geçmişi yoklayıp en kullanılabilir anıyı alıyor; önümüze tatlı bir hatıra gibi sunuyor. Biz de dönüp o günü hatırlıyor, oraya dönmeyi diliyoruz. Ve döndüğümüzde bulacağımız şeyin bugünden daha güzel olacağına inanıyoruz, günler geçtikçe önceki günü özlüyor belki de gelecekten korkuyoruz. Bu yüzden sürekli bugünleri geçmişe iteliyoruz.
Peki sırf gelecekten korkuyoruz diye geçmişe sığınılır mı ? Bilinmezlikten korkulduğundan cehenneme ayak basılır mı ?
Geçmiş: bazılarımızın cehennemi, bazılarımızınsa değiştirilmiş cenneti. Anılarını bir hamur misali yoğurup hatırlamak istedikleri gibi şekillendirenler çoğunlukla o cenneti anımsayıp gülümserken bu şekillendirme becerisine sahip olmayanlar arkalarına baktıkça sıcakla kavruluyorlar. Dönüp dönüp sıcağa bakmaktan vazgeçse belki de rahatlayacak olan bu kişiler ne denli yanarlarsa yansınlar geleceğin bilinmezliğine olan korkuları daha ağır basıyor. Cenneti yoğuranlar ise derinlere gömdükleri iblislerin çıkıp geçmişi hatırlama şekillerini kirletmemesi için dualar ediyorlar.
Geçmişiyle barışsın ya da barışamasın tüm bu insanlar onu bugünden ve yarından kaçmak adına kullanıyorlar; ateşin ortasındaki hallerinin parlaklığını bilinmezliğe yeğliyorlar. Çünkü geçmiş biliniyor, geçmiş.
Değiştirilemediği gibi tekrar da yaşanamayacak olan geçmişin geçmişliğini hatırlamanın verdiği rahatlık bilinmezliğin getirdiği kaygılarını ehlileştirip dinginleştiriyor. Güzel anları hatırlamak tekrar o güzellikte şeyler yaşanılabilmesi ihtimalinin sıcaklığını getirirken kötü şeyleri hatırlamak geçtiklerinin bilinciyle kişiyi rahatlatıyor.
Geçmişin geçmişliğinde bir albeni var çünkü adı üstünde geçmiş gitmiş. Tıpkı bugünün yarına geçeceği, tıpkı bu gecenin sabaha çıkamayacağı gibi.
Yorum Bırakın