Sence her zaman “doğru kişiye” mi aşık oluruz?
Bana kalırsa ben buna inanmıyorum. Eğer aşkın üzerinde bir standart, bir toplumsal filtre varsa orada gerçek aşkın var olabileceğini sanmıyorum. Ama ne yazık ki içinde yaşadığımız toplum “ahlaki değerlere uymayan” birine aşık olmayı hemen yargılıyor.
Defalarca şahit olduğum bir durum var o da şu: Yanlış kişiye aşık olup acı çeken insanlar.Tam olarak bu iç döküşü yaşamama sebep olan bir olayı paylaşmak istiyorum. Doğru bir örnek olacağını düşünüyorum.
Bir gün bir pub’da canlı müzik sırasında evli bir çift gördüm. O gece kadın evli olmasına rağmen bir soliste gönlünü kaptırdı. Sonrası malum… Başka şehirde yaşıyor olmasına rağmen her hafta o solisti dinlemek için gelmeye başladı ve aralarında bir diyalog kuruldu. Zamanla da bir bağ kurdular. Bugünse hala aşk acısı çekiyorlar.
Bugün ne yaşıyor ve ne halde olduklarının aslında bir önemi bizim için yok. Çünkü üzerine düşünüp yazdığım konu, anlattığım yaşantının bu parçası değil.
İlk başta çok kızıyordum: “Nasıl evliyken başkasına aşık olabilirsin? Eşini kandırmak değil mi bu?” diye kendi kendime söyleniyordum. Ama sonra bir an durdum. Dedim ki: “Senin de kalbin, doğru bildiğin ama aslında sana uygun olmayan adamlara kaymadı mı? Hem de hepsi bekar ve toplumun kabul ettiği kişilerken…”
O noktada şunu fark ettim: Kimseyi yargılamak bana düşmez. Çünkü aşk dediğimiz şey, “yanlış” ya da “doğru” insana göre şekillenmiyor. İnsanlar evlenebilir, evlendiği gibi de boşanabilir. Etik olanı yapıp boşanır mı bilemem ve burası da bizi ilgilendirmez. Sonuçta bir süreci vicdanlarıyla nasıl yürüttükleri onların kendi hayatı ve karması.
Benim için mesele sadece şu:
Aşk, bütün hatalara, bütün çelişkilere rağmen hala çok güzel ve çok heyecanlı bir duygu.
(Kimsenin karmasına sebep olmadan ve ahını almadan pek tabii)
Bilmiyorum sen ne düşünüyorsun ama sence sevgi yanlış kişiye yöneldiğinde bizi yanlış yapar mı yoksa aşk zaten ‘yanlış–doğru’ tanımının ötesinde midir?
Yorum Bırakın