Her yönetmenin kafasında oluşturup da bir türlü hayata geçiremediği film taslakları mutlaka vardır. Fakat
Stanley Kubrick söz konusu olunca işler biraz değişiyor; çünkü hat safhadaki mükemmeliyetçiliği ile bilinen ustanın 48 yıllık kariyerinde sadece 16 adet film var. Kabaca bir hesapla film başına 3 sene gibi bir süre ayırdığını düşündüğümüzde bu büyük sinema dahisinin zihninden beyaz perdeye yansıyamamış onlarca film hakkında heyecanlanmamak elde değil. Yine de keşke 48 yılda daha çok film çekseydi diye düşünmemeliyiz, çünkü Kubrick’in filmlerini kusursuz yapan zaten onlara gösterdiği özen ve emekler. Onun yerine keşke daha çok yaşasaydı da 3-4 film daha çekebilseydi desek yerinde olur.
Biz de bu düşünceden yola çıkarak zamanın tozlu raflarında yaptığımız küçük bir araştırma ile usta yönetmenin içinde ukte kalan filmlerin bir derlemesini hazırladık. Çektiği muazzam filmler kadar çekemediği potansiyel muazzam film taslaklarına beraber bir göz atalım.
1- Napoleon
Listenin en başında yer almayı kuşkusuz Napoleon hak ediyor.
2001: A Space Odyssey’in başarılarından sonra Kubrick, hayranı olduğu Fransız hükümdarı
Napoleon Bonaparte için geniş çaplı bir biyografik film çekmeyi planlıyordu. Bu konuda yapılmış tüm filmleri izledi, 100’e yakın kitap okuyup yıllarca Napoleon’un yaşadığı bölgeleri gezdi. Napoleon rolü için
Jack Nicholson, Josephine için ise
Audrey Hepburn’ü düşündü. Sonunda bir ön senaryo hazırlamış olsa da filmin hayata geçirilebilmesi için çok büyük bütçe gerektiği için ve o dönemde çekilen aynı konulu
Waterloo’nun finansal başarısızlığı yüzünden proje askıya alındı. Gelişen teknolojinin günün birinde Napoleon’u çekebilmesine imkan tanıyacağını düşünerek Kubrick kafasındaki bu taslaktan hiç vazgeçmedi. Ne yazık ki zamansız ölümü sebebiyle milenyum teknolojisini göremedi ve biz de tarihin çekilemeyen bu en büyük filminden mahrum kaldık. Çekilseydi
“the greatest movie ever made” olabilecekken
“the greatest movie never made” unvanına sahip oldu.
2013 yılında
Steven Spielberg Kubrick’in Napoleon için yazdığı senaryoyu bir televizyon mini dizisine uyarlama düşüncesini dile getirdi. 2016’da ise
HBO bu projeyi yönetmen
Cary Fukunaga eşliğinde yürürlüğe geçireceğini duyurdu.
2- Artificial Intelligence (A.I.)
Kubrick’in bir diğer çok bilinen büyük projesi Artificial Intellegence idi.
Eyes Wide Shut tamamlandıktan sonra çekeceği A.I. Kubrick’in ölümü üzerine Steven Spielberg tarafından devam ettirilerek Kubrick’in anısına adandı. Zaten Spielberg ile projenin temellerini birlikte atmışlardı.
3- One-Eyed Jacks
Charles Neider’ın The Authentic Death of Hendry Jones kitabı yayımlandıktan sonra
Marlon Brando film için yayın haklarını satın aldı. Kubrick filmi çekmeye başlasa da 6 ay sonra yıllardır beklediği Vladimir Nabokov’un
Lolita kitabının haklarını alabildiği an filmi bıraktığını açıkladı. Yönetmenliği Brando devralarak filmi tamamladı.
4- The Aryan Papers
Kubrick 2. Dünya Savaşı ile ilgili bir film yapmayı 20 yıldır kafasına koymuştu. Bu fikre en çok yaklaştığı dönem Full Metal Jacket ile Eyes Wide Shut filmleri arasındaki 11 yıllık boşluktu. Filmin belgesel tadında olmasını istemediği için kendisini tatmin edecek bir senaryo bulmakta zorlandı. Hatta eşi
Christiane Kubrick bu senaryo araştırmaları esnasında yaptığı araştırmalardan etkilenerek depresif bir ruh halinde olduğunu söyledi. Sonunda Louis Begley Jr.’nin
Wartime Lies adlı kitabından esinlenerek Nazi istilası altındaki Polonya’da 10 yaşındaki bir çocuğun gözünden yaşam mücadelesini anlatan “Aryan Papers”ın senaryosunu yazdı. Çocuğun teyzesi için Uma Thurman’ı düşünse de sonradan tercihini Johanna ter Steege’den yana kullandı.
Kubrick’in Vietnam Savaşı’nı konu alan filmi Full Metal Jacket’ın aynı konulu
Platoon filminden hemen sonra vizyona girmesi filmin gişe başarısını düşürmüştü. Aryan Papers’ın çekim sürecinde Steven Spielberg’in de 2. Dünya Savaşı konulu
Schindler’in Listesi’nin çekimlerine başladığını öğrenince Full Metal Jacket’taki durumun tekrarlanmaması için filmi yarıda bıraktı.
5- Lunatic at Large
Kubrick, J. Storer Couston’ın yazdığı romanın senaryosunu yazdıktan sonra Spartacus filminin çekimlerine başladıktan sonra Lunatic at Large’ı askıya aldı. Kubrick çok iyi bir proje olacağını düşündüğü için filmi hala çekebilmeyi istiyordu ama ne yazık ki hazırladığı senaryo kayboldu. Kubrick’in ölümünden sonra damadı Philip Hobbs senaryonun el yazmalarını ortaya çıkardı. 2011’de başrollerde
Scarlett Johansson ve
Sam Rockwell’in yer alacağı açıklandı fakat herhangi başka bir adım atılmadı.
6- Pinocchio
Kubrick ölmeden kısa bir süre önce Pinokyo’nun filmini çekmeye niyetlenmişti. Asistanı Emilio D’Alessandro’yu Pinokyo hakkındaki kaynakları toplaması için İtalya’ya göndermişti. Asistanı Kubrick’in bu gayesi için 2016’da şu açıklamayı yaptı:
“Pinokyo’yu kendisi çekmek istedi çünkü çok fazla Pinokyo uyarlaması vardı. Çok büyük bir şey yapmak istedi. ‘Eğer bu filmle çocukları güldürüp mutlu edebilirsem çok iyi olurdu.’ dedi.”
7- The Burning Secret
1956’da Paths of Glory’sinin
MGM tarafından geri çevrilmesi üzerine Kubrick başka bir projeye girişti.
Stefan Zweig’ın
The Burning Secret romanından çok etkilenen yönetmen senaryoyu yazması için Calder Willingham ile anlaştı. Kitap zengin bir baronun genç bir Yahudi kadını baştan çıkarmak için kadının 12 yaşındaki oğluyla arkadaş olmasını konu alıyor. Ancak o dönemin sinemasındaki sansür ve kısıtlamalardan dolayı proje iptal edildi.
8- Foucault's Pendulum
Kubrick,
Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı yapıtını sinema filmine çevirmek istedi. Fakat önceki romanı Der Mame der Rose’nin film uyarlamasından hoşnut olmayan Eco bu teklifi geri çevirdi. Tabii bir de Kubrick’in senaryoyu Eco’nun yazmasına müsaade etmemesi de önemli bir etkendi. Eco, sonradan bu gerçekleşmemiş iş birliği için pişman olduğunu dile getirdi.
9- Perfume: The Story of a Murderer
Kubrick çok beğendiği
Patrick Süskind’in ünlü romanı Koku’nun filmini çekmek istese de bu fikrini de asla gerçekleştiremedi. Roman 2006’da Tom Tykwer tarafından sinemaya uyarlandı.
10- The Lord of the Rings
1969’da
J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi için film haklarını satışa çıkarmasının üzerine
John Lennon projeyi üstlenmek istedi. Yönetmenlik koltuğu için Kubrick’i düşünse de Kubrick projenin büyüklüğü sebebiyle isteği geri çevirdi. Serinin nihai yönetmeni Peter Jackson sonradan bu durumdaki en büyük engelin Tolkien’in projeye
Beatles grubunun dahil olmasına karşı gelmesi olduğunu açıklamıştır.
Daha fazla yaşasa bütün bu harika filmlerin çekilebileceği düşüncesiyle Kubrick’in zamansız ölümüne daha fazla üzülmemek elde değil. Yine de her biri birer başyapıt niteliğindeki 13 filminin tekrar tekrar izlenebilme özelliği üzüntümüzü biraz olsun hafifletiyor.
Başka ünlü yönetmenlerin yarım kalmış filmleriyle ilgili bir derlememize de
buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynaklar:
1,
2
Yorum Bırakın