uzak yerlerden gördüm seni
bir adımından kuşkusuzca sessiz
ve sakin
ve kararlı bir görüş
gözlerimi diktim yukarı
birkaç rengin içinde gördüm seni
pürüzsüzce mavi
ve olduğu kadar beyaz
dokunabildiğim kadar yaş
gözlerim şüphe etti
bir hissin vurduğu resimler vardı
düşündükçe gördü ve
hiç de değmediği kadar ellerimize
var ile yok arasında durmak
gözünden süzülen yaş
ve sonu gözükmeyen yer
kim derdi ki hayatın lafları
neşeli mevsimleri
ve bitmeyen geceleri
birkaç uykuda yalan olsun
bitsin
tükensin
büyük bir sırdır gözlerimiz
her bakışta kaç yalanı saklar
kim bilir
senin kadar
terkedişin hesabını
kaç kere yaptılar
kaç kere yalan saklandı gözlerde
ve kuşkusuz beyinlerde
iskeletlerde
ellerde
vurulmak istiyorum şimdi neden
neden düşmek istiyorum içine
hiç bilmediğim yerlere
şaşkın insanların içine
var olabildik mi oralarda
kaç kişinin acaba
bilemem
tükürüğüm bakıyor şimdi bana
birkaç şey ya da hiçbir şey
neden geri dönmez
ya da döndü mü durmaz
hiç istediğin gibi olmaz
gevelenip durur
kim bilir kaç kişinin içinde
gözlerde yalanlarda insanlarda
gerçek için bilemem neresi burası
nereden sesleniyorum
bir referansım yoktur
ya da teleskopum
tek atış hakkım var
yalan
attım
tuttu
neredeyim hala bilmiyorum
attığım nereye tuttu
başka yalanlara
hangi gazetenin köşesinde tükürüğüm
söylesin bana nerede
o neredeyse ben orada
o kadar istemsiz işte insan
düşüyorum
istemsiz
huzurlu
neredeyim
bilmem




Yorum Bırakın