Sinema açısından dolu dolu bir on yıl geçirdik. 2020’ye giriş yapmamıza çok az bir zaman kalmışken, 2010’larda neler izledik, neler gördük listeleyelim dedik. 2010’ların En İyi Dram Filmleri listemizin ilkini sizlere sunuyoruz. Keyifli seyirler!
Denis Villeneuve’un yönetmen koltuğunda oturduğu, ödüllü bir tiyatro oyunundan uyarlanan dram filmi Incendies, bizce 2010’ların en iyi filmleri arasında. Kanada yapımı film, Jeanne ve Simon adındaki ikiz kardeşlerin, annelerinden kalan bir mektuba ulaşmalarıyla, onun son isteğini yerine getirmek için Lübnan’a gidişlerini işliyor. Orta Doğu’daki iç savaşı en trajik yönleriyle konu alan film, En İyi Yabancı Dilde Film Oscarı’na aday gösterilmişti. Yürek burkan bu hikaye mutlaka izlenmeli.
İranlı yönetmen Ashgar Farhadi’nin, Türkçe’ye Bir Ayrılık olarak çevrilen filmi, Nadir ve Simin adındaki boşanmak üzere olan çiftin hikayesini anlatıyor. Döneminde festivalden festivale koşan filmin övgüyle bahsedilen başrollerinde; Leila Hatami ve Peyman Moaadi yer alıyor. Simin’in çocuklarıyla birlikte İran’ı terk etmek istemesiyle başlayan olayları konu alan film, Altın Ayı ve En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı gibi prestijli ödüllerin de sahibi. İran Sineması’ndan izlenmesi gereken bu yapımı, henüz izlemeyenlere öneriyoruz.
Ülkemizin gururu Nuri Bilge Ceylan’ın bu eşsiz filmini duymayan yoktur herhalde. Senaryosunu Ercan Kesal, Ebru Ceylan ve Nuri Bilge Ceylan’ın yazdığı Bir Zamanlar Anadolu’da filmi, Anadolu kasabasında görev yapan bir doktor ve cinayet soruşturması yürüten bir savcı arasındaki gerilimi, Anadolu insanının soğukkanlılığı ve tekdüzeliği üzerinden işliyor. Oyuncu kadrosunda Taner Birsel, Yılmaz Erdoğan ve Muhammet Uzuner gibi isimlerin yer aldığı film, Cannes’da Büyük Jüri Ödülü kazanmıştı.
Lynne Ramsey’nin yönettiği ve Lionel Shriver’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, Tilda Swinton’ın müthiş performansıyla başarısını katlamış olan bir yapımdı. Film, Eva’nın, oğlu Kevin’ı zor şartlarda büyütmesini fakat Kevin’ın bu fedakarlıklara ters yönde bir yaşam sürmesini konu alıyor. Müziklerini de Radiohead’den tanıdığımız Jonny Greenwood’un yaptığı We Need To Talk About Kevin, her yönüyle izlenmeyi hak ediyor.
Jean-Marc Vallée tarafından yönetilen, Türkçe adıyla Sınırsızlar Kulübü filmi, Ron Woodroof adlı karakterin AIDS ile mücadelesini konu alıyor. Oldukça homofobik ve hayatını rahat yaşamaya adamış olan Ron, HIV virüsü taşıdığını öğrenince büyük bir değişim geçirmeye başlıyor. Başrollerinde Matthew McConaughey, Jared Leto ve Jennifer Garner’ın yer aldığı film, gerçek bir hikayeden esinlenilerek sinemaya aktarılmış. Matthew McConaughey, bu performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanırken, filmde trans bir kadını canlandıran Jared Leto ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanmıştı. İki aktörün başarılı performanslarını izlemek isteyenler için Dallas Buyers Club önerimizdir.
Gürcü yönetmen Zaza Urushadze’nin yazıp yönettiği, Türkçe’ye Mandalina Bahçesi olarak çevrilen film, Kafkasya’da savaşın ortasında kalan iki yaşlı adamın hikayesini anlatıyor. Savaş, maddi sıkıntılar, göç gibi konular ekseninde dönen bu şahane yapım, Altın Küre’de ve Oscar’da En İyi Yabancı Dilde Film ödüllerine aday oldu.
Yine bir Asghar Farhadi filmi olan The Past, eski eşi tarafından Paris’e çağrılan Ahmad’ın, aslında boşanma davası için oraya gitmesiyle, bir takım sırları da açığa kavuşturmasını konu alır. Başrollerinde Bérénice Bejo, Tahar Rahim, Ali Mosaffa gibi isimlerin yer aldığı film, birçok festivalde aday gösterildi.
Jim Jarmusch tarafından yazılan ve yönetilen dram/fantastik türündeki film, iki depresif vampirin hayatını anlatır. Eve ve Adam adındaki bu iki vampirin, uzun süre yaşadıkları bu hayattan bir beklentileri kalmamıştır. Tam bu noktada bir gün, Eve’ın tam bir baş belası olan kardeşi Ava çıkıp gelir ve işler daha da karışır. Başrollerinde Tilda Swinton ve Tom Hiddleston’ın yer aldığı Only Lovers Left Alive, Jim Jarmusch gözünden bir vampir hikayesi izlemek isteyenlere güzel bir öneri.
Senaristliğini ve yönetmenliğini Damien Chazelle’in üstlendiği 2014 yapımı Whiplash, genç bir müzisyenin hikayesini konu alıyor. Henüz 19 yaşında olan ve büyük bir tutkuyla müziğe bağlı olan Andrew, ülkenin en iyi müzik okuluna girdikten sonra, okulun en sert hocası olan caz duayeni Terence Fletcher’ın dikkatini çeker ve olaylar başlar. Acımasızlığıyla ün yapmış Fletcher’ın ekibine giren Andrew’i, hem kariyer olarak hem de psikolojik olarak önemli bir sınav beklemektedir. Başrollerinde Miles Teller ve J.K. Simmons’ın yer aldığı film, En İyi Film Oscar'ına aday gösterilmişti.
The Return filmiyle tanıdığımız Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev’in 2014 yapımı Leviathan filmi, kentten uzak yaşayan Nikolay ve ailesi üzerinden bir hikaye sunuyor. İyi kötü yaşamaya çalışan bu ailenin arsasına belediye başkanının göz dikmesiyle, avukat arkadaşı Dmitriy’den yardım isteyen Nikolay, ister istemez işleri geri dönülmez bir noktaya sürüklüyor. Rüşvet, yolsuzluk, aile ilişkileri üzerinden müthiş bir öykü anlatan film, Altın Küre’de En İyi Yabancı Dilde Film ödülüne layık görülmüştü.
1. Incendies (2010)
Denis Villeneuve’un yönetmen koltuğunda oturduğu, ödüllü bir tiyatro oyunundan uyarlanan dram filmi Incendies, bizce 2010’ların en iyi filmleri arasında. Kanada yapımı film, Jeanne ve Simon adındaki ikiz kardeşlerin, annelerinden kalan bir mektuba ulaşmalarıyla, onun son isteğini yerine getirmek için Lübnan’a gidişlerini işliyor. Orta Doğu’daki iç savaşı en trajik yönleriyle konu alan film, En İyi Yabancı Dilde Film Oscarı’na aday gösterilmişti. Yürek burkan bu hikaye mutlaka izlenmeli.
2. A Separation (2011)
İranlı yönetmen Ashgar Farhadi’nin, Türkçe’ye Bir Ayrılık olarak çevrilen filmi, Nadir ve Simin adındaki boşanmak üzere olan çiftin hikayesini anlatıyor. Döneminde festivalden festivale koşan filmin övgüyle bahsedilen başrollerinde; Leila Hatami ve Peyman Moaadi yer alıyor. Simin’in çocuklarıyla birlikte İran’ı terk etmek istemesiyle başlayan olayları konu alan film, Altın Ayı ve En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı gibi prestijli ödüllerin de sahibi. İran Sineması’ndan izlenmesi gereken bu yapımı, henüz izlemeyenlere öneriyoruz.
3. Bir Zamanlar Anadolu’da (2011)
Ülkemizin gururu Nuri Bilge Ceylan’ın bu eşsiz filmini duymayan yoktur herhalde. Senaryosunu Ercan Kesal, Ebru Ceylan ve Nuri Bilge Ceylan’ın yazdığı Bir Zamanlar Anadolu’da filmi, Anadolu kasabasında görev yapan bir doktor ve cinayet soruşturması yürüten bir savcı arasındaki gerilimi, Anadolu insanının soğukkanlılığı ve tekdüzeliği üzerinden işliyor. Oyuncu kadrosunda Taner Birsel, Yılmaz Erdoğan ve Muhammet Uzuner gibi isimlerin yer aldığı film, Cannes’da Büyük Jüri Ödülü kazanmıştı.
4. We Need To Talk About Kevin (2011)
Lynne Ramsey’nin yönettiği ve Lionel Shriver’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, Tilda Swinton’ın müthiş performansıyla başarısını katlamış olan bir yapımdı. Film, Eva’nın, oğlu Kevin’ı zor şartlarda büyütmesini fakat Kevin’ın bu fedakarlıklara ters yönde bir yaşam sürmesini konu alıyor. Müziklerini de Radiohead’den tanıdığımız Jonny Greenwood’un yaptığı We Need To Talk About Kevin, her yönüyle izlenmeyi hak ediyor.
5. Dallas Buyers Club (2013)
Jean-Marc Vallée tarafından yönetilen, Türkçe adıyla Sınırsızlar Kulübü filmi, Ron Woodroof adlı karakterin AIDS ile mücadelesini konu alıyor. Oldukça homofobik ve hayatını rahat yaşamaya adamış olan Ron, HIV virüsü taşıdığını öğrenince büyük bir değişim geçirmeye başlıyor. Başrollerinde Matthew McConaughey, Jared Leto ve Jennifer Garner’ın yer aldığı film, gerçek bir hikayeden esinlenilerek sinemaya aktarılmış. Matthew McConaughey, bu performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanırken, filmde trans bir kadını canlandıran Jared Leto ise En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanmıştı. İki aktörün başarılı performanslarını izlemek isteyenler için Dallas Buyers Club önerimizdir.
6. Tangerines (2013)
Gürcü yönetmen Zaza Urushadze’nin yazıp yönettiği, Türkçe’ye Mandalina Bahçesi olarak çevrilen film, Kafkasya’da savaşın ortasında kalan iki yaşlı adamın hikayesini anlatıyor. Savaş, maddi sıkıntılar, göç gibi konular ekseninde dönen bu şahane yapım, Altın Küre’de ve Oscar’da En İyi Yabancı Dilde Film ödüllerine aday oldu.
7. The Past (2013)
Yine bir Asghar Farhadi filmi olan The Past, eski eşi tarafından Paris’e çağrılan Ahmad’ın, aslında boşanma davası için oraya gitmesiyle, bir takım sırları da açığa kavuşturmasını konu alır. Başrollerinde Bérénice Bejo, Tahar Rahim, Ali Mosaffa gibi isimlerin yer aldığı film, birçok festivalde aday gösterildi.
8. Only Lovers Left Alive (2013)
Jim Jarmusch tarafından yazılan ve yönetilen dram/fantastik türündeki film, iki depresif vampirin hayatını anlatır. Eve ve Adam adındaki bu iki vampirin, uzun süre yaşadıkları bu hayattan bir beklentileri kalmamıştır. Tam bu noktada bir gün, Eve’ın tam bir baş belası olan kardeşi Ava çıkıp gelir ve işler daha da karışır. Başrollerinde Tilda Swinton ve Tom Hiddleston’ın yer aldığı Only Lovers Left Alive, Jim Jarmusch gözünden bir vampir hikayesi izlemek isteyenlere güzel bir öneri.
9. Whiplash (2014)
Senaristliğini ve yönetmenliğini Damien Chazelle’in üstlendiği 2014 yapımı Whiplash, genç bir müzisyenin hikayesini konu alıyor. Henüz 19 yaşında olan ve büyük bir tutkuyla müziğe bağlı olan Andrew, ülkenin en iyi müzik okuluna girdikten sonra, okulun en sert hocası olan caz duayeni Terence Fletcher’ın dikkatini çeker ve olaylar başlar. Acımasızlığıyla ün yapmış Fletcher’ın ekibine giren Andrew’i, hem kariyer olarak hem de psikolojik olarak önemli bir sınav beklemektedir. Başrollerinde Miles Teller ve J.K. Simmons’ın yer aldığı film, En İyi Film Oscar'ına aday gösterilmişti.
10. Leviathan (2014)
The Return filmiyle tanıdığımız Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev’in 2014 yapımı Leviathan filmi, kentten uzak yaşayan Nikolay ve ailesi üzerinden bir hikaye sunuyor. İyi kötü yaşamaya çalışan bu ailenin arsasına belediye başkanının göz dikmesiyle, avukat arkadaşı Dmitriy’den yardım isteyen Nikolay, ister istemez işleri geri dönülmez bir noktaya sürüklüyor. Rüşvet, yolsuzluk, aile ilişkileri üzerinden müthiş bir öykü anlatan film, Altın Küre’de En İyi Yabancı Dilde Film ödülüne layık görülmüştü.
Yorum Bırakın