Pablo Neruda ve Kuşlar Sanatı

Pablo Neruda ve Kuşlar Sanatı
  • 0
    0
    0
    0
  • 20. yüzyıl şairleri arasında önemli bir yeri olan Şilili şair Pablo Neruda, başarısını 1971 yılında aldığı Nobel Edebiyat Ödülü ile tescilleyerek kendisini halkın şairi olarak sevdirmeyi başarmıştır. Ünlü şair şiirlerinde genellikle aşk, doğa ve insan konularını işleyerek özgün tarzıyla birlikte birbirinden etkileyici eserler ortaya çıkarmıştır. Pablo Neruda'nın etkileyici eserlerinden biri ise kuşları ve sanatı aynı yerde birleştirdiği, Şili'de sıklıkla görülen kuş türleri üzerine yazdığı şiirler olmuştur. Ünlü şairin, 'Kuşlar Sanatı' adlı şiir kitabından birbirinden etkileyici şiirleri sizler için derledik. Keyifli Okumalar!

    Boz Martı

    Hünerle açtı boz martı, deniz köpüğüyle, baygınlıkla, iki göçmen yön-vereni kalakaldı gökyüzünde iki kanatla, iki parıltıyla, iki sekreteriyle ışığın, uçup gidinceye dek dizginsiz doğuya ve batıya, kuzeye ve kara, Ay'a ve Güneş'e.

    Kırmızı Göğüslü Çayırkuşu

    Neden gösteriyorsun her gün bana kanlı yüreğini? Hangi suç göğsündeki, hangi çıkmaz kan öpücüğü, hangi avcı atışı? Neden koşuyor, arıyor, yanıyorsun şu kınalı göğsünle telaşsız ve korkusuz bakarak, bakarak insanların gözlerine? Bir yargıçsa aradığın, neden sıvışıyorsun soğuk gözlerini, sert kanatlarınla bir başka yol işaretine kalbinin yeniden ışıdığı kanlı güneşte?

    Yedi Renkli Sazkuşu

    Lagünde dev sukamışları, ıslak kamış yatağı, bir iki diri damla alev alev: birden bir hareket minik bir sancak, bir gökkuşağı pulu: güneşin hızla tutuşturduğu, nasıl gelmiş bir araya yedi rengi? Nasıl üstlenmiş bütün ışığı? Hem oradaydı hem değildi: geçip gitti apansız rüzgar, belki de yok orada, ama hala titriyor su kamışları.

    Aykıran

    Yankılandı ağıdı Acenaia bataklığında, tırmandı küçülen ayla metal bir başak gibi çarpıncaya dek mahzene, ayın alüminyumuna, parçalandığı duyuldu gezegenin düşen bir yüzüğün çok uzaktan gelen sesiyle: ay ağlıyordu.

    Benkuş

    Pablo kuşum ben, tek tüylü kuş, berrak gölgede bir uçucu ve karanlık berraklıkta, kanatlarım görünmez, çınlar kulaklarım yürürken ağaçların arasında altında mezarların şanssız bir şemsiye gibi çıplak bir kılıç, yay gibi gergin, üzüm gibi yuvarlak uçarım, uçarım bilmeden karanlık gecede, yaralanmış, kim bekliyor beni, kimdir istemeyen şarkımı, ölümümü bekleyen kim, varlığımı bilmeyecek olan, ve boyun eğdirmeye gelmeyecek bana, kanatmaya beni, bükmeye, haykıran rüzgarın yırttığı. Bu yüzden gidip gelirim uçarım uçmam şakırım ama: öfkeli kuşum ben dingin fırtınanın.

    Son Deyiş

    ...Ben, halkın şairi, bir taşralı, kuşbaz, koşturdum dünyada yaşamı arayarak: kuş kuş tanıdım toprağı: keşfettim ateşin uçtuğu yeri: enerji kaybını ve ödüllendirildi benim yansızlığım, kimse bir şey ödemediyse de bunun için, çünkü ruhuma bastım o kanatları ve kıpırtısızlık hiç tutunamadı bende. Kaynakça: Pablo Neruda-Kuşlar Sanatı Şiir Kitabı

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.