Hayatımızın bir dönemine damgasını vurmuş, döneminin en aykırı ve çalkantılı gruplarından olan, şarkılarıyla genç ruhumuzu besleyen ve her ne kadar dağılmış olsa da beslemeye devam edecek olan Oasis’e ve mutlaka bilinmesi gereken bazı şarkılarını inceleyeceğiz bugün.
1-Live Forever
Oasis’in şarkılarını daha fazla hissedebilmek için tarihlerine bir göz atmamız gerekiyor. Manchester çıkışlı grup, bir çok defa bas gitaristlerini ve bateristlerini değiştirse de, göze çarpan iki ismin değişmesi düşünülemezdi bile: Liam ve Noel Gallagher kardeşler. Kardeşlerin egosu öyle yüksek ki şarkılarına yansıması işten bile değil. Dünyayı fethedeceklerinin farkındalar ve umurlarında bile değil. İlk albümleri Definitely Maybe ile çok hızlı bir çıkış yakalayan Oasis, minik adımları geçip koşmaya başlamıştı bile. Albümden en sevdiğim şarkı olan Live Forever’da dediği gibi, kardeşler müzikte kendilerine dair kimsenin göremeyeceği bir ışık görmüşlerdi ve bu onları ölümsüz kılacaktı.
“We see things they’ll never see
You and I are gonna live forever.”
2-Supersonic
Bir diğer Oasis marşı olan Supersonic umursamaz, asi tavırlarını açıkça ortaya koyuyor ve tüm dünyaya adeta “Biz varız, buyuz, değişmeyiz ve özgürüz!” diye bağırıyordu.
“I need to be myself
I can’t be no one else
I’m feeling supersonic, give me gin and tonic”
3-Roll With It
Her röportajı, her konseri ayrı bir efsane olan grup Manchester’da ilk albümden itibaren ölümsüzleşse de, dünya çapında ünlenmeleri (What’s the Story?)Morning Glory albümüyle gerçekleşmiştir. Albüm kardeşlerin inişli çıkışlı duygularını o kadar iyi yansıtmaktadır ki, dinlerken şarkıları ve kardeşlerin birbirlerine olan zıt hislerini adeta ruhunuzda hissedersiniz. Roll With It şarkısıyla “Yapman gerekeni yapmalısın, olman gereken kişi olmalısın, sen sensin.” der bize asi, köşeli sesiyle Liam. Ellerini arkadan bağlayıp suratını adeta mikrofona yapıştırdığı konser görüntüleriyle özdeşleşmiş bir şarkıdır.
“You gotta roll with it
You gotta take your time
You gotta say what you say
Don’t let anybody get in your way”
4-Wonderwall
Efsanevi Wonderwall şarkıları grubun atardamarıdır. Sözleri her insanın mutlaka yaşamış olduğu ve yaşayacağı hislere hitap eder. Belki de aşka dair en açık ve temiz şarkılardandır.
“Because maybe, you are gonna be the one that saves me
And after all, you are my wonderwall”
5-Don’t Look Back in Anger
Konser performanslarıyla ayrı tutulması gereken çok özel bir parçadır. Noel’in ninni tınısındaki yumuşak sesi şarkıyı Liam’ın söylediği parçalardan apayrı bir noktaya taşımaktadır. Çok özel bir şarkıdır demiştim ya, seyircilere söyletilen kısımlarıyla çok farklı anlara ev sahipliği yapmıştır. İzlediğiniz her an sizi odanızdan konser alanına taşır ve kendinizi Noel’e eşlik ederken bulursunuz, kalbiniz o hislerle dolup taşar.
“Take me to the place where you go
Where nobody knows
If it is night or day”
6-Champagne Supernova
Albümün en özel şarkılarından birisi olan Champagne Supernova, adeta bize grubun uyuşturucuyla olan önemli ilişkilerini anlatır. Şarkıyı dinlerken siz de grubun diğer üyeleriyle yükselir, yükselir ve düşersiniz. Bir an için bütün evreni içinizde hisseder ve rengarenk olursunuz, bütün duygular sizsinizdir ve bütün duygular Oasis aracılığıyla sizden dünyaya ulaşmaktadır. Albümün son şarkısıdır ve zirvede sonlandırır hisleri. Özel insanlara, özel durumlara ve bilinçsizlikteki anlam arayışına işaret eder şarkı.
“How many special people change?
How many lives are living strange?
Where were you we were getting high?”
7-Stand By Me
Üçüncü albüm olan Be Here Now, ticari anlamda beklentiyi karşılayamadıysa da duygu derinlikli ve yüksek tempolu şarkılara sahiptir. Stand By Me belirsiz geleceği ve ana ait duyguları anlatan hoş bir parçadır. Yanımda kal, her şey sona yaklaşırken anın içine girmek ve oradaki huzura tamamen sahip olmak istiyorum, her şeyin bir eşlikten ibaret olduğunun bilincindeyken.
“Don't you know, the cold and wind and rain don't know
They only seem to come and go away”
8-All Around The World
Adeta dünyaya açılmalarının ilanı olan parçadır. Herkes onları dinlemektedir ve hissetmektedir. Müzik konusundaki yüksek özgüvenleri karşılık bulmuştur ve bulmaktadır. 7 dakikalık parça hiçbir dakikasında düşmez, sürekli yüksek temposunu korur, aynı Gallagher kardeşlerin uyuşturucu ve alkol dolu hayatları gibi. Klip bize yeni bir evrenden seslenir ve her karede pop-art ve absurdizm akımının karışımı bir dünyadan görüntüler görürüz.
“All around the world
You've gotta spread the word
Tell 'em what you've heard
You're gonna make a better day”
9-Sunday Morning Call
Dördüncü albüm olan Standing On The Shoulder Of The Giants benim için Sunday Morning Call şarkısıyla özelleşmiştir. Beynimizdeki karanlık düşüncelerden ve susmak bilmeyen o küçük, rahatsız edici sesten bahseder şarkı. Hissetmememiz gereken hislere, bizi dibe çekmesine izin vermememiz gereken fikirlere dairdir. Klibindeki akıl hastanesi sahneleri rahatsız edici derecede duygusaldır.
“When your lonely
and you start to hear
the little voices
in your head at night”
10-Stop Crying Your Heart Out
Heathen Chemistry albümünden hepimizin çok iyi bildiği o şarkı milyonların kalbine dokunmuştur. Sakin ol ve korkma der Liam o çatlak sesiyle, kendine tutun, acının akmasına izin ver, çünkü her şey yok olmaya mahkum. Uzun bir yürüyüşten ibaret olan müzik klipleri benim için hayatla özdeşleşmiştir, o yüzden klibinin yeri de bende ayrıdır.
“'Cause all of the stars
Are fading away
Just try not to worry
You'll see them some day
Take what you need
And be on your way
And stop crying your heart out”
11-Let There Be Love
Bu parça bizi aşkın o çılgın serüvenine çıkarır, derinlere uzanan bir yolculuktur bu, düşüşümüz ve yükselişimiz yavaştır ama yavaş olan her an gibi çok gerçektir. Hislerin müzikle kavuşumunu duyumsarız ve aşık olmak isteriz, sonu ne olursa olsun, yaşamak fazlasıyla çekicidir. Liam ve Noel’in farklı yerlerde vokal oldukları nadir şarkılardandır. İkisinin sesinden farklı yolculuk tanımları dinleriz.
“Who kicked a hole in the sky so the heavens would cry over me?
Who stole the soul from the sun in a world come undone at the seams?
Let there be love
Let there be love”
Oasis 2009 yılında dağıldı. Zaten sürekli bir iyi bir kötü olan kardeşler birlikte daha fazla çalışamadılar ve serüvenleri trajik bir biçimde son buldu. Grup dağıldıktan sonar kardeşlerin ayrı ayrı yaptığı girişimler olsa da, Oasis kadar etkili bir ses olabildikleri söylenemez. Gerçek hayatta asla anlaşamayan kardeşler, mutlaka birlikte müzik yapması gereken iki insan. Bunu bize her şarkılarında gençliği, asiliği, düşüncelerin ve hislerin yoğunluğunun birbirine karıştığı anları, aşkı ve nefreti, bilinci ve bilinçdışını dibine kadar yansıtan şarkılarından fazlasıyla anlayabiliyoruz.
Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/856669160342427450/?autologin=true
Yorum Bırakın