Advertisement Tracker

Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım

Deprem Sonrası Psikolojik İlk Yardım
  • 2
    0
    0
    0
  • Deprem, hepimizin hayatını direkt veya dolaylı yoldan etkileyen, korkutucu bir gerçek ülkemizde. Deprem sonrası ilk yardım herkesin bildiği gibi birçok fiziksel yaralanmada çok önemli bir yer tutmaktadır. Ancak çoğu zaman hepimizin göz ardı ettiği gerçek şu ki, depremden etkilenmiş bir insan fiziksel ilk yardım kadar psikolojik ilk yardıma da ihtiyaç duymaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, deprem sonrası ilk psikolojik yardım, kişilerin ilerleyen zamanlarda hayatlarını daha büyük ölçüde etkileyecek travmalardan daha az etkilenmesi yolunda önemli bir adımdır. Deprem sonrası psikolojik ilk yardım, bilinenin aksine bir terapi seansı değildir ve hepimizin yapabileceği insani bir iletişimden ibarettir. Peki nedir bu psikolojik ilk yardım?

    Psikolojik ilk yardım, başından herhangi bir felaket geçmiş insana yapılan, sosyal kültürel ölçülerde gerçekleşen ilk iletişimsel müdahaledir. Özellikle kişinin öncelik acil ihtiyaçlarını tespit etmekle başlayan psikolojik sosyal yardımın üç ana boyutu bulunmaktadır: İzle, dinle ve bağ kur. 

    1)İzle

    Bu aşamada, depremden etkilenen kişiyi dinlemeli ve maddi manevi ihtiyaçlarını anlamaya çalışmalıyız. Kriz durumunda, aceleci ve gergin bir tavırdan uzak durmaya çalışıp, kişinin en acil ihtiyaçlarını soğukkanlılıkla öğrenip onları sağlamak adına adımlar atmalıyız. Bu ihtiyaçları onlar adına tahmin etmeye çalışmak imkansızdır, bu sebeple bu aşamada elimizden geldiğince araştırmacı bir tutumda olup bize verilen kadarını kabul etmeliyiz. Gözlemlemediğimiz sürece karşı tarafa en doğru, kompakt ve hızlı yardımı etmemiz olanaksızdır. Bu sebepledir ki bu adım diğer adımlar için olmazsa olmazdır.

    2)Dinle

    İkinci aşamamız olan dinleme aşaması, ilk başta basit gibi gözükse de kaçırılmaması gereken bazı püf noktalara sahiptir. Karşı tarafı dinlediğimizi ve anlama çabasında olduğumuzu gösterecek minik kelimeler ve mimikler kullanmamız diğer aşama olan bağ kurma aşaması için çok önemlidir. Bu aşamanın bir diğer önemli noktası, kişinin ihtiyaçlarını dinlediklerimizden az da olsa çıkarmaya çalışmaktır. Dinle prensibinin diğer kaçırılmaması gereken koşulu, karşı tarafın acil ihtiyaçlarına göre izleme aşamasına dönebilmektir. Bu anlamda uyumlu ve dikkatli olmalıyız. Örneğin, fiziksel bir yaralanmayla karşı karşıya olan bir insan bizden ısrarla kalın bir mont istiyorsa, öncelikle kişinin sağlık ekiplerine ulaştığından emin olmalı ve bu süreçte kalın montu bu kişiye ulaştırmaya çalışmalıyız. Yaşadığı felaket hakkında konuşmak istemeyen kişiyi konuşma adına zorlamamalı ve kişinin bize o an verdiği kadarını kabul etmeliyiz. 

    3) Bağ Kur

    Bu aşamada, afetten etkilenen kişiye güvenli bir alanda olduğunu hissettirmeli ve o alanı yaratacak koşulları sağlamaya çalışmalıyız. Maddi ve manevi anlamda, bir insan olarak gücümüzün yettiğince onun yanında olduğumuzu ve bu sınırlar çerçevesinde bize her daim ulaşabileceğini gösterecek cümleler kurmalıyız. "Ben yanındayım." gibi kısa ve basit bir cümle bile bu tarz durumlarda kişinin bizle bağ kurabilmesi adına çok önemlidir. Ancak bu anlamda, söylediklerimizden çok sesimizin tonu ve mimiklerimiz çok daha önemlidir. Kendimize güvenen, anlayışlı ve acısına ortak olacağımızı gösteren samimi bir konuşma, içeriği nasıl olursa olsun karşı tarafın iyi hissetmesine sebebiyet verecektir. Gereken bağı kurduktan sonra, kişinin tekrar kendi özüyle bağ kurmasını sağlamaya çalışmamız onun açısından belki de en iyi senaryodur. Özellikle toplumsal bir felaketten etkilenmiş insanlar, gereken ilk yardımlar sonrası tekrardan topluma dönme ihtiyacıyla karşı karşıya kalırlar. Bu nedenle, bu kişileri yavaş yavaş toplumla tekrar bağa geçirerek ve özel yeteneklerini kullanabilecekleri alanlar yaratmak onların tekrardan gerçekle bağ kurmasını sağlar, bu da psikolojik anlamda büyük ve güçlü bir adımdır.

    Son olayların ışığında, çoğu etkilenen insanın kendisini sürekli "deprem oluyormuş gibi" hissetmesi ve buna bağlı olarak bazı psikolojik problemler yaşaması normaldir. Ancak psikolojik ilk yardım sayesinde, bu psikolojik problemlerin daha kolay geçmesini ve depremin geçmişe ait kötü bir olgu olarak kalmasını sağlamaya yaklaşabiliriz. Psikolojik ilk yardım için herhangi bir psikoloji veya rehberlik eğitimine ihtiyacımız yoktur, üç önemli aşamayı bilen ve bu doğrultuda samimi bir niyetle yardım etmeye çalışan herkes bu ilk yardımı yapabilir. Bu anlamda bir dayanışmanın depremden etkilenen insanlar açısından yüksek ölçüde iyileştirici etkisi vardır. Böyle kriz günlerini hep beraber empatinin ve iletişimin gücüyle aşabiliriz, ve inanıyorum aşacağız da.

    Kaynakça: https://m.bianet.org/bianet/yasam/233820-depremden-sonra-psikolojik-ilk-yardim-bak-dinle-bag-kur

    Görsel:https://www.bostonglobe.com/ideas/2015/01/23/the-promise-and-limits-mental-health-first-aid/TaSVSJma5TMnHZZzNItYKM/story.html?outputType=amp


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.