Veee Bilim ve Şarlatanlık serimin son yazısı. Bu yazının ehemmiyeti tüm konuya geniş bir perspektiften bakarak konuyu toplar nitelikte oluşu.
Serinin diğer yazılarını hatırlayacak olursak:
- BİLİM ve ŞARLATANLIK: Kalpteki Balon
- Bilim ve Şarlatanlık 2: Şarlatanlık Geleneği
- Geçmişten Günümüze Şarlatanlık
- Belgelerle Bilimde Şarlatanlık
- Ve bu da 5. Yazım Bilim Şarlatanlık ve Toplum Üçgeni
Bilim, bilgi hayatı anlamlandırmamızda önemli temel taşlardır. Ancak bu taşlar yerli yerinde olmadığı zaman tehlike arz eder. Condordect’in dediği gibi: "Bilginlerin aydınlatamadığı toplumu şarlatanlar aldatır". Bu cümle çok kritiktir keza Hüseyin’in Batuhan’ın Bilim ve Şarlatanlık kitabına tekrar bir göz atacak olursak Condordect’i fazlasıyla destekleyen satırlar gözümüze karşımıza çıkacaktır: " Şarlatan, bulanık suda avlanmayı tercih eder. Bilimin belli oranlarda geliştiği, ama henüz yeterince netlik ve güvenilirliğe ulaşmadığı ya da ulaştığı sonuçları topluma yeterince mal edemediği alanlarda iddialar ortaya atar. Örneğin kanser gibi henüz etkili bir biçimde mücadele edilemeyen hastalıklar, şarlatanların ‘korku ve umut tacirliği’ yapmaları için uygun piyasayı oluşturur. Kapitalist sistem içinde, piyasa ile ilişkisi güvensizlik yaratan tıp gibi uygulamalı bilim alanları, genel olarak şarlatanın cirit atmasını olanaklı kılan zeminlerdir". Bulanık suda avlanmak tabiri çok kritik ve yerindedir. Bilimin tam aydınlattığı hususlarda bile çarpıtmalar kendini gösterirken, tam anlaşılmadığı zamanlar daha kötüsü bilimin aydınlatamadığı konular spekülasyonlara çok açık hale gelir. Bulanık su da ortalığı karıştırmakta şarlatanların isteği ortamı sağlayacaktır.
Hüseyin Batuhan’a tekrar söz verecek olursak: "Bilgisizlik; akıllıları çekingen, akılsızları cüretkâr yapar. Aynı bilgisizlik şarlatana bazen çözümü en güç problemleri çok 'kolay' gösterir". Bu cümle aklıma cahil cesareti kavramını uyandırdı ilk okuduğumda. Batuhan akılsızların cüretkarlıklarını yani cesaretini çok iyi vurguluyor. Bilim, bilgi ne kadar önemli büyük bir güçse bilgisizlikte bir o kadar tehlikelidir. Şarlatanlığın ya da bilimsel yanılsamamanın önüne geçmek için belki çözüm gene bilimdedir. Ama bilinçli sağlam temelli güvenilir bir bilim. Bu gerekli çünkü insan ne derece bilgisizse, bilginin o derece kolay elde edilebilir bir nimet olduğunu sanıyor (Batuhan, 1999). Bilginin kolay edildiğini sanmak bir olayda doğru duruşu tarafı seçememek demek olur bu da şarlatanlara ortam hazırlar. Görüldüğü üzere gene sorunlar bilginin eksikliğinden kaynaklı baş gösteriyor.
Yorum Bırakın